Tütün ürünleri ile mücadelenin sadece Sağlık Bakanlığı tarafından yürütüldüğünü, diğer bakanlıkların bu mücadelede yer almadığını belirten Dağlı, bakanlıkların birlikte çalışması gerektiğinin altını çizdi:
'Ekonomi Bakanlığı, Maliye Bakanlığı veya Tarım Bakanlığı iş birliği yapmadığı için sıkıntılar yaşıyoruz. Örneğin 2000 ile 2018 yılları arasında tütüne 720 milyon Türk Lirası destek verilmiş vaziyette; üretim hızla artıyor ve üretimi hızla pompalıyoruz. Dolayısıyla çok bütüncül olarak bakmak zorundayız. Çünkü sigarayla nesillerimizi öldürüyoruz. Çok acil sorunlarımız var ama bu sadece sağlıkla çözülmüyor. Düz paket için bir kanun çıkarılmıştı sigaralar tek tip pakete girecekti. Son çıkan yönetmeliğin içinde iki tane problem var; bir tanesi standart paket olmadığı için düz paket diyemiyoruz buna, yani düz paket kanununun yönetmeliği düz paketi çıkaramadı. İkincisi de içine bazı maddeler girdi ve bu maddelere ‘yanmak sureti ile tüttürülen tütün’ diye bir tanım getirildi yani yanmayan tütün tanımını da koymuş oldu. Bu da ısıtılan tütün ürünüdür. Isıtılan tütün ürününü Türkiye'ye sokmayacağını sayın cumhurbaşkanı açıklamıştır. Bu yapılırken yönetmeliğin içerisine ısıtılmış tütün ürünü gizlice sokulmuştur. Dolayısıyla burada da bir başka çelişki vardır. Türkiye'de biri görmezken biri başka şeyi yapabiliyor, bakanlıkların ortak çalışması lazım endüstri atakta biz ekonomi ile siyaset ile uğraşırken endüstri gençliğimizi elden götürüyor.'
Dünyadaki en kötü koku : Sigara kokusu En pis lağım bile daha iyi kokar emin olun. Neden ? , çünkü günlük hayatınızda lağımda çalışmıyorsanız maruz kalmazsınız ama sigara öyle mi ? Toplu taşıma kullan; yanına sigara fabrikası otursun. Kapalı alanda çalışıyorsun. Dışarı çık hava al; pat kapı önünde toplaşıp duman koridoru yapan tipler ve daha nicesi. Yeminle tiksiniyorum ya bu kadar iğrençlik olamaz... Dumansız hava sahasıymış. Yersen ...
Geberene kadar için umrumda değil. Halkın arasında içmeyin. Zıkkımınızın kokusunu çekmek zorunda değiliz. Bir mekana gittiğimizde açık yerde oturup hava alamıyoruz arka masada zıkkımlananlar yüzünden.
Sigara firmaları sadece Ar-Ge çalışmalarına değil, sigara tiryakiliğinin tabana yayılması için de milyar dolarlar harcıyorlar. 60-70 lerde "sigara sağlığa yararlıdır" diye reklam yaptılar, aileyi hedef aldılar tuttu. 80-90 larda reklamlar yasaklanmaya başladı, ellerindeki eski tiryakilerle ve onların etrafa yaydığı "kız mısın sen olm, iç işte" tavrıyla tutundular. Şimdilerdeyse "kötü çocuk, asi kız" imajıyla yeni nesil bağımlılar yetişiyor. Sigaraya içmeyi aileye, büyüklere, hükümete başkaldırı olarak görüyorlar. Baştakiler gerçekten sigarayla mücadele etmek istiyorsa, bir zahmet yasakçı zihniyetten çıkılıp daha zekice stratejilerle mücadele etmeye başlaması gerek. -ki bu da büyük bir vergi kaybı demek. Bizim memlekette sigarayı komple bırakmak mı? Milleti bu bağımlıklıktan kurtarmak mı? O iş yaş...