Bu dönüşüm paterni ortadan kaldırır ve zinciri kırar.
Yani nesiller boyu gelen hizmet etmeyenden arınmış olunur.
Bazen kaderi suçlarız ve bu kader değildir.
Bazen de kaderdir yaşar içinden geçeriz.
Bunu nasıl mı ayırt ederiz?
Elbette ki üzerinde çalışarak…
Azimle dönüşmeye çalıştığımızda ve altında yatan hizmet etmeyen bilinçdışı blokajlarımızı dönüştürdüğümüzde hayatımız değişir.
Defalarca çaba ve çalışmaya rağmen değişmiyorsa bu tabii ki ya deneyimden öğrenememişizdir ya da mutlak kaderdir ve yaşayıp içinden geçmek mecburidir.
Tutulmamış yaslar, üzerine gidilmemiş olaylar nesiller boyu fark edilmeden aktarılır.
Tarihsel büyük travmatik olaylar da nesiller boyu aktarılır.
Hepimiz atalarımızın yaşadığı sürgünlerin, soykırımların, kıtlık, yoklukların, katliamların izlerini taşıyoruz.
Bu zinciri, paterni kırmak mümkün.
Bu yaslar tutulursa, kaybedilenler tamir edilirse, hatalar telafi edilirse, yani en azından sembolik olarak, kendi hayatlarımızın direksiyonuna geçebiliriz.
Hayatımızda hafifler, özgürleşiriz.
Kuşaklar boyu aynı travma izlerini taşımak zorunda değiliz.
Bu kayıtlar bizi hayat boyu aşağıya çeker.
Bolluk bereketimizi tıkayıp, mutluluğumuza huzurumuza engel olabilir.
Kendi mutlak kaderimiz hariç,
Kendi kader bükücülerimiziz…
Daha iyi bir sen için daha iyiye büker,
Daha iyiye evrilirisin…
Sen acımadan öğren diye…
Bilin istedim…
Onedio okurlarım için sevgiyle…
Instagram
Web
Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio