Kepez ilçesi Ahatlı Mahallesi'nde oturan Zehra Demir, aynı mahallede oturan Süleyman Taruk ile bir süre arkadaşlık etti. Zehra Demir ilişkiyi bitirmesine rağmen Süleyman Taruk, genç kızın peşini bırakmadı. Sürekli telefonla aranarak, taciz edilen Demir, 10 kez cep telefonu numarasını değiştirmek zorunda kaldı. Taruk, en son 28 Eylül günü Zehra Demir'i telefonla aradı.
İddiaya göre genç kızı, yeniden birlikte olmadıkları takdirde, yaşadıklarını ailesine anlatmakla tehdit etti. Akşam saatlerinde de Demir ailesinin kapısına geldi. Kapıyı açan aile üyelerine Zehra Demir ile konuşmak istediğini söyledi. Olay çıkmasından korkan aile üyeleri, baba Hakim Demir'in 'Kim geldi?' sorusuna, tanımadıkları birinin yanlışlıkla zile bastığı yönünde yanıt verdi. Kapı zili tekrar çalınca da Zehra Demir'in 2 kardeşi, apartmanın önüne indi. 2 kardeş, elinde bıçakla kapıda bekleyen Taruk'u gitmesi yönünde uyardı. Taraflar arasında tartışma sürerken Zehra Demir, 4'üncü kattaki evlerinin penceresinden atladı. Zehra Demir, olay yerinde yaşamını yitirdi.
Adalete güven var mı ki zedelensin?
Memleketimizde Adalet diye bir şey olmadığı ortada, o yüzden böyle yaratıkların artık ürememesi için kadınlarımızı, kızlarımızı "kötü insan kötüdür, aşık olunca da değişmez", "onu iyi insan yapamazsın", "sen bir süs köpeği değilsin, sokak kedisi değilsin, sahiplenilemezsin!" diye eğitmemiz gerekli. Yoksa bu yaratıklar üremeye devam edecek. Kendini "aşık", "erkek", "delikanlı" zanneden yaratıklar tarafından kadınlar katledilmeye devam edecek.
işte böyle iğrenç pis bi sistem var. baskana hakaret etsen anında alırlar. keşke kızın ölümüne sebep olduğunu değil başkana hakaret ettiğini söyleseydiniz o zaman alırlardı içeri