Pek çok konuşmamda ifade ettiğim gibi; ülke olarak odaklanmamız gereken, serbest piyasa işleyişine sadık kalarak verimlilik artışı ile katma değeri yüksek teknolojiye dayalı yeşil dönüşümü destekleyen üretim ortamına kaymaktır. Bu, zaten beraberinde ihracat artışını da getirecektir. Odaklandığımız nokta bugünkü global iktisadi gerçeklerle yeterli ölçüde örtüşmüyor. Uyguladığımız yöntemler bizi temennilerimize ulaştırmadığı takdirde, her seferinde yeni yöntemlerle gelmek veya daha liberal piyasa işleyişinden ödün vermek mecburiyetinde kalırız. Bu, aynı zamanda rekabetçi piyasa işleyişini bozarken verimliliğe de hasar verir. Unutmayalım ki bu yöntem, kısa vadede geçici çözüm sunuyor gibi gözükmekle beraber öngörülebilirliğe de zarar vermekte. Gün sonunda ekonomide erişmek istediğimiz refah artışından da ülkemizi uzaklaştırmaktadır.
Ancak ve ancak insanımızın yetkinliklerini, bilim, teknoloji, inovasyonu, demokrasiden ekonomiye tüm alanlarda kurumları ve kuralları güçlendiren bir kalkınma anlayışının sürdürülebilir olacağına inanıyoruz. Hedefimiz, ekonomik olarak gelişmiş, uluslararası alanda saygın, toplumsal olarak eşitlikçi ve adil, yeni yeşil dönüşümü başarmış, çevreci bir Türkiye olmaktır. Umuyorum ki 2022, bu alanlarda doğru adımlar attığımız ve bu anlayışı hayata geçirdiğimiz bir yıl olur.”
Ezanları susturamayacaklar dedik, bayrak inmez dedik, dolar tokatladık, topu süpermarketlere attık... e daha napalım hacı?!
adım atamıyorlar ki doğru adım olsun. sürünüyor millet.
ben söyleyim dış minnaklar bizim enflasyonu yükseltiyor.