Takvimler 5 Haziran 1977'i işaret ediyor. O dönem yapılan seçimlerde öyle bir olay vuku buluyor ki bu olay Türk siyasi tarihinin unutulmazları arasında yer alıyor.
Haydi, yakın tarihimizde kısa bir yolculuğa çıkalım.
Takvimler 5 Haziran 1977'i işaret ediyor. O dönem yapılan seçimlerde öyle bir olay vuku buluyor ki bu olay Türk siyasi tarihinin unutulmazları arasında yer alıyor.
Haydi, yakın tarihimizde kısa bir yolculuğa çıkalım.
Şöyle bir baktığınızda CHP'nin oyunun %41 olduğunu ve en yakın rakibinin sadece 3 puan önünde olduğunu görebiliyoruz. Bu yakın sayılara rağmen Ecevit öyle bir yöntem buldu ki CHP'nin tarihi boyunca en büyük başarısı doğdu. Bu 'başarının' altındaysa hiç tahmin edemeyeceğiniz bir olay var.
2 bağımsız aday da CHP'nin yanında yer almış olsa da geçtiğimiz yıllarda da sık sık andığımız 'tek başına hükûmet' vasfına erişilemediği için 12 milletvekiline daha ihtiyaç vardı.
Bu başa baş sayılar durumu Ecevit'in güvenoyu alamamasının yolunu açtı, tahmin edildiği üzere. 22 Temmuz 1977'de güvenoyu alamayan Ecevit istifa etti.
Bülent Ecevit bu hezimetin ardından vazgeçmedi ve kendini başka garip yollara sevk etti, milletvekili aramaya başladı.
Bu çağrı Adalet Partisi milletvekillerineydi. CHP'nin tek başına hükûmet olmasını sağlayacak 11 kişi bulunduğunda pazarlıklar yapılmaya başlandı. Birkaç ay sonra, 1977 Aralık'ta Konya Milletvekili Oğuz Atalay'ın öncülüğünde 11 AP milletvekili Ecevit'in kapısını çaldı.
Bakanlıklar teklif edildi, Gümrük Bakanı, Sosyal Güvenlik Bakanı gibi birçok bakanlık bu yardımcı ekipteki '11'li' için ayrılmıştı.
Görüşmelere katılan Ahmet Karaaslan o dönem harlanan acımasız iddiaları şöyle yanıtlamıştı:
'Bu ne bir alma ne de satmaydı. Ecevit'le yaptığımız görüşmede istifa eden milletvekilleri bağımsız kalacağı ve AP'yle CHP'nin bir araya getirilmeye çalışılacağı konusunda anlaştık, ancak Demirel buna yanaşmadı. İddia edildiği gibi Güneş Motel'de kalmadık. Sadece lokantasında bir toplantı yaptık. CHP'yi desteklemekle Milliyetçi Cephe hükûmeti döneminde hazırlanan askeri darbeyi iki yıl ertelemiş olduk. Satın alınmış olsaydık istifa edemezdik.'
Tepkiler tahmin edilenden daha fazla gürültü yaratıyordu. Yine de sözler tutuldu.
Ecevit, 11 AP milletvekilini söz verdiği gibi bakan yaparak hükûmeti kurdu. Tahmin edildiği gibi böyle demokrasi-dışı bir yöntemle doğan hükûmetin ömrü de kısa oldu zira AP milletvekilleri farklı isteklerle gündeme geliyorlardı.
Bu 22 aylık dönemde Kahramanmaraş olayları oldu, ardından sıkıyönetim ilan edildi ve bugün bile dillere pelesenk olan 'o zamanlar her şey karneyle alınıyordu' krizi yaşandı. Bu gerilim çok uzun sürmedi ve 12 Eylül darbesi gerçekleşti.
Türk siyasi tarihinde bir felaket olarak anılan bu olay hakkında siz ne düşünüyorsunuz?
"Türkiye'yi 1980 Darbesine Sürükleyen, Ecevit" başlığına uygun içerik yumurtlamak için çok mu çabaladın yoksa sipariş mi aldın?
İçeriği hazırlayan geri zekâlı başlıkla birlikte iki-üç yerde Ecevit'in Türkiye'yi 1980 darbesine götürdüğünü yazıyor ısrarla; ama Ahmet Karaaslan'ın ağzından kendi yazdığı "Milliyetçi Cephe döneminde hazırlanan darbeyi böylece geciktirdik." cümlesini okumaktan bile âciz ya da gerçekleri iddiasına göre çarpıtacak kadar şerefsiz.. Açık ve net söylüyorum; yargıya taşınası derecede provokatif bir içerik, başınızı ağrıtır..
Saçma başlık Darbe Ecevit yüzünden oldu anlamı gerçekten çok saçma ülkesini bu kadar seven bir avuç devlet adamından biriydi ecevit