Avrupa'da hayvan hakları konusunda faaliyet gösteren dört kuruluş Türkiye'ye canlı hayvan ihracatının yasaklanmasını istiyor. Hayvan hakları savunucuları, hayvan taşımacılığının Avrupa normlarına uyulmadığını savunuyor.
Avrupa'da hayvan hakları konusunda faaliyet gösteren dört kuruluş Türkiye'ye canlı hayvan ihracatının yasaklanmasını istiyor. Hayvan hakları savunucuları, hayvan taşımacılığının Avrupa normlarına uyulmadığını savunuyor.
Deutsche Welle Türkçe'den Kayhan Karaca'nın haberine göre, Avrupa genelinde hayvan hakları konusunda faaliyet gösteren dört kuruluş, Türkiye’ye canlı hayvan ihracatında Avrupa normlarına uyulmadığını gösteren bir rapor yayımladı. Normlara uyulmadığı için ihracatın durdurulmasını isteyen kuruluşlar, bu amaçla bir de imza kampanyası başlattı.
Kampanya, “Compassion in World Farming” (CIWF), “Animal Welfare Foundation”, “Tiershutzbund Zürich” ve “Eyse on Animals” adlı kuruluşlar tarafından yürütülüyor. Ekim 2010-Temmuz 2015 döneminde, başta Fransa olmak üzere Avrupa’dan Türkiye’ye canlı küçük ve büyükbaş hayvan ihracatını mercek altına alan kuruluşlar, bu süre içinde Türkiye’ye canlı hayvan taşıyan kamyonların yüzde 70’inin “Avrupa normlarıyla uyumlu olmadığını” bildirdi.
Kuruluşlar, 350’den fazla kamyonda yaptıkları incelemelerde, Avrupa’da yetiştirilip, kesimlik, besilik ve damızlık amacıyla Türkiye’ye satılan küçük ve büyükbaş hayvanların, çoğu zaman idari sebeplerden ötürü Türkiye sınırında günlerce bekletildiğini, bu süre boyunca aşırı sıcaklar ve kötü koşullar nedeniyle hastalanıp telef olduklarını belirtti.
Kuruluşlar tarafından hazırlanan raporda, hayvanları taşıyan kamyonların çoğu zaman Avrupa yasalarının öngördüğü donanıma sahip olmadığı, bu nedenle hayvanların yeterli oranda su içemediği not edildi. Dar alan ve aşırı sıcak nedeniyle aç ve susuz kalan hayvanların dışkı içinde yaşadığı ve çoğu zaman açlıktan dışkı yediği vurgulandı. Dışkılar nedeniyle suyun da zehirlendiğine işaret edilen raporda, acı çektikleri belirtilen hayvanların hastalanıp, sınırı geçmeden öldüğü, ölen hayvanların kamyonlardan çıkarılmadığı kaydedildi.
CIWF Fransa sorumlusu Aurelia Greff, Fransız basınına yaptığı açıklamada, özellikle yaz aylarının işkenceye dönüştüğünü belirtip “2015 yaz aylarında kamyonlarda ısı 35 dereceyi buluyordu. Kamyonların sığırlar için fırın gibiydi. Hatta hayvanlara hiç su verilmiyordu. Örneğin, aslında domuz taşımak için öngörülmüş, su içme sistemleri sığırlar için uygun olmayan kamyonlarla karşılaştık” şeklinde konuştu.
Bu koşulların yürürlükteki Avrupa yasalarına aykırı olduğunu belirten kuruluşlar, duruma seyirci kalan Avrupa devletlerini de eleştiriyorlar. Avrupa Adalet Divanı, Nisan 2015’te açıkladığı bir kararda, AB içinde yaşayan hayvanların refahının AB sınırlarının ötesini ve hayvanların taşınmasını da kapsadığına hükmetmişti.
AB yasaları, taşınmaları sırasında hayvanların belirli aralıklarla kamyonlardan indirilip dinlendirilmelerini zorunlu kılıyor. Hayvan hakları kuruluşları bu nedenlerden ötürü Türkiye’ye canlı hayvan ihracatının durdurulmasını talep ediyor.
Avrupa ülkeleri 2010-2014 yılları arasında Türkiye’ye 1 milyon 500 binden fazla küçük ve büyükbaş hayvan ihraç etti. Fransa bu alanda ilk sırada geliyor. Türkiye 2015 yılında Fransa’dan 80 binden fazla büyükbaş hayvan ithal etti. Krizde olan Fransız besiciler, Türk pazarına kurtarıcı olarak bakıyor. Fransız besiciler için İtalya ve İspanya’nın ardından en önemli ihracat ülkesi olarak gösterilen Türkiye, Fransa’dan özellikle 6-10 aylık ve 300 kilonun altında besilik süt danası satın alıyor.
avrupa'ya işte bu yüzden asla ve asla giremeyeceğiz..veyahut avrupalı olamayacağız..çünkü kural yok, nizam yok, hak yok, hukuk yok, hiçbir şey yok amk..
anadolu gibi bir coğrafyada yaşayıpta et veya canlı hayvan ithat etmek ? üzerinde durulması ve düşünülmesi gereken bir konu? insanların isteksizliği mi yoksa ekonomik koşullar yüzünden maliyet hesapları mı? ortada çok ciddi bir sorun var görmezden gelinmemeli!!!!!
Dünyanın en bereketli topraklarında yaşayıp, canlı hayvan ithal etmek?!