Doğu Karadeniz'de; Rize, Trabzon, Artvin ve Giresun illerinde, 830 bin dekar alanda 1 milyon üretici aile tarafından yapılan yaş çay üretiminde hasat dönemi başladı. Çay tarımı için koronavirüs tedbirleri kapsamında, sınır kapılarının kapatılması nedeniyle Gürcistan ve Azerbaycan uyruklu 40 bin işçi ülkeye bu yıl da gelemedi. Bu işçilerin yerini Türkiye'de oturma izni bulunan Gambiya, Senegal, Sudan ve Zambiya uyruklu Afrikalı işçiler aldı. İşçiler 200- 250 TL arasında değişen yevmiye ile çay topluyor.
Antalya'da yaşayan ve 3 yıldır çay toplamak için Rize'ye gelen Senegalli Abdülhamit Baa (23) futbolcu olmak için Türkiye'ye geldiğini belirterek, 'Maalesef futbol kulübü bulamadım. Arkadaşlarım vasıtası ile burada çay işçisi arandığını öğrenince geldim. 3 sezondur geliyorum, çay topluyorum. İlk geldiğimde çay toplamayı hiç bilmiyordum, yavaş yavaş öğrendim, şimdi iyi çay topluyorum' dedi.
Türkiyede bu kadar işsizlik varken mevsimlik mülteci alınması ne kadar mantıklı. Bir türk işçisi çalışıp alsa o parayı, o para ülke içinde kalacak ve ekonomiye katkı sağlayacak. Fakat mülteciler aldıkları paranın nerdeyse tamamını geri ülkelerine götürüyor ve ekonomiye katkı sağlamıyor. Paranın mümkün olduğunca türkiye içinde kalmasını sağlamamız lazım. Eğer işsizliğimiz düşük olsaydı mülteci işçi almak çok mantıklı olurdu fakat %15 işsizlik, %26 genç işsizlik var iken mülteci almak hiç mantıklı değil.
Biz yabancı yurttaşlarımızı çok seviyoruz nede olsa Venezuelaya mask(okain)e kiti gönderdik
Neden ülkeye gelen tüm mülteciler Müslüman kökenli , Afrika'da başka dinden ulus yok mu ? Bir ülke neden kasıtlı olarak belli dinden mülteci tercih eder ?