Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) üyesi 25 parlamenter yayımladıkları bildiride, 'Türkiye ve Ukrayna'daki barışçıl gösterilere yönelik polis şiddeti ve biber gazı kullanımının önlenmesi için düzenleme' talep etti.
Hollandalı Hıristiyan Demokrat parlamenter Pieter Omtzigt'in girişimiyle, 'Barışçıl protestolarda insan hakları ihlallerini önlemek için acil çağrı' başlıklı bir bildiri yayımlandı.
Bildiriye geçen hafta aralarında İngiltere, Fransa, Almanya ve İspanya'dan da temsilcilerin bulunduğu, AKPM'deki tüm gruplardan 25 milletvekili imza koydu.
Bildiride, Türkiye ve Ukrayna'daki barışçıl protesto gösterilerinde polisin 'orantısız güç kullandığı' belirtildi.
Türkiye'deki Gezi protestoları sırasında bütün ülke çapındaki gösterilere göz yaşartıcı gaz ve tazyikli su ile müdahale edildiği bildirildi.
Bildiride Gezi eylemleri sürecinde polisin müdahalesi sonucu 8 bin kişinin yaralandığı 11 kişinin de yaşamını yitirdiği ifade edildi.
Ukrayna'daki olaylarda da 100 kişinin öldüğü, yüzlerce kişinin de yaralandığı belirtilen bildiride, Yunanistan ve İspanya'da ekonomik kriz nedeniyle yapılan gösterilere de atıfta bulunuldu.
Bildiride, 'Bütün gösterilerde genellikle aşırı güç kullanımı polis saflarında dokunulmazlık kültürü ile birleştirilmiştir' dendi.
Parlamenterler Meclisi'nin, 'kolluk kuvetlerinin barışçıl gösterileri dağıtırken sergilediği ciddi insan hakları ihlallerinden endişe duyduğu' vurgulanan bildiride, şu görüşlere yer verildi:
'Parlamenterler Meclisi, toplantı özgürlüğünün, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi tarafından güvence altına alınan temel bir hak olduğunu hatırlatır. Polisin protestoları kontrol amacıyla ortaya koyacağı her türlü tavrın, kanunda gösterilmiş olması ve demokratik bir toplumda gerekli durumda olması gerekir.'
Bildiride, 'aşırı biber gazı kullanımının insan sağlığı için ciddi sonuçlar doğurduğu da' belirtildi.
'Bu uygulama, 2006'daki Oya Ataman kararında olduğu gibi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) tarafından da eleştirilmiştir' görüşü dile getirildi.
AİHM içtihatlarından kaynaklanan talimatların henüz tam olarak bazı üye devletlerde uygulamaya konmadığı kaydedilen bildiride, AKPM'ye şu çağrıda bulunuldu:
'Genel kurul, Avrupa Konseyi'nin üyesi ülkelerdeki barışçıl protesto eylemlerine karşı polis gücü kullanımlarını inceleyerek, biber gazının aşırı kullanımına karşı yeni düzenlemeler, getirmeyi; uluslararası yaptırımlar uygulayıp uygulamamayı gözden geçirmelidir.'
Avrupa Konseyi, Avrupa'daki insan hakları, demokrasi ve hukukun üstünlüğünden sorumlu bir kuruluş.
Konseye bağlı olan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Avukat Oya Ataman'ın başvurusu üzerine 2006 yılında Türkiye'yi mahkûm etti.
Ataman, İnsan Hakları Derneği'nin Nisan 2000'de F tipi cezaevlerindeki uygulamalara karşı basın açıklamasını polis dağıtınca, yasal yollara başvurmuş ama hem savcılık hem de Beyoğlu Ağır Ceza Mahkemesi 'takipsizlik' kararı vermişti.
Ardından başlayan AİHM sürecinde mahkeme, 'biber gazının kullanıldığında, solunum, mide bulantısı kusma, solunum yollarının tahriş olması, gözlerde tahriş, kaşınma, göğüs ağrıları, dermatit yada alerji sorunları gibi sıkıntılara neden olabileceğini' bildirdi.
AİHM kararında, 'devletlerin, sadece toplantı yapma hakkını korumakla kalmayıp, bu hakkı dolaylı yoldan usulsüz bir şekilde sınırlandırmaktan da kaçınmalarının gerektiğ de' vurgulandı.
AİHM kararında, 'kanundışı bir durumun toplantı özgürlüğünün ihlal edilmesini haklı göstermeyeceğini hatırlatmaktadır' dendi.
- BBC Türkçe