Bugün 17 Ağustos depreminin 18’inci yıldönümü. Bugün, yarın ve belki ilerleyen birkaç gün ana gündem başlıklarımızdan biri deprem olacak. İstanbul'da beklenen büyük depreme ilişkin haberler okuyacağız. Belki bireysel önlemlerimizi nasıl alabileceğimiz üzerine kafa yoracağız. Acılarımızı, kayıplarımızı hatırlayacak ve üzüleceğiz. Ancak muhtemelen bu farkındalık hali bir hafta sürecek. Ülkemiz, 2000 ile 2017 yılları arasında meydana gelen 164 bin 307 depremle adeta beşik gibi sallandı. Bu süre içinde 6 ve üzerindeki büyüklükte 13 deprem yaşandı.
Ölenleri şehit saymaktan başka politikamız yok!
Prof. Dr. Tuncer Çelik "Depremle yaşamayı öğrenmeliyiz" demişti. Ama birbiri ile yaşamayı beceremeyen bir toplumun, depremle yaşamayı öğrenebilmesi maalesef imkansız. ( Lütfen yayalara yol verin )
tüm deprem uzmanları istanbul'un nüfusü azaltılmalı derken biz daha çok gökdelen, daha çok avm peşindeyiz. ne de olsa istanbul'un taşı toprağı altındı, nefes alması da altın oldu insanı boğuyor ve olası bir afet durumunda ülkenin bağımsızlığı ve bütünlüğüne de "astalavista" dersiniz ama arnold gibi başparmağınız yukarı bakmaz.