Kağıthane taraflarında oluşan sel felaketi, ağaçları ve direkleri yerlerinden sökerek boğaza sürükledi. Harman zamanı olduğu için zarar büyük oldu. Kanuni Sultan Süleyman zamanında yaşanan bu sel felaketindeki ölü sayısı tam olarak bilinmiyor.
Fatih, Eminönü, Kasımpaşa, Galata, Boğaziçi ve Üsküdar'daki sokaklar suyla doldu. Evler ve hamamlar yıkıldı, yokuşlarda yarıklar oluştu. Hamamlarda mahsur kalan birçok kişiyi duvarları delerek kurtardılar. Sel sularının mezarları tahrip ettiğinden kemiklerin etrafa saçıldığı söylenir. Toplamda 64 kişi hayatını kaybetmiştir.
459 bina büyük zarar gördü. Halktan 208, 15 askerle beraber toplamda 223 kişi boğuldu.
Hatip Çayı Vadisi bölgesinin yerleşime açılması sebebiyle çayın taşkın kapasitesi azalarak havzanın doğal dengesi bozulmuştur. Bu sel felaketinin sonucunda 169 kişi hayatını kaybetmiştir.
Yaşanan felakette 9 kişi hayatını kaybetti.
Trabzon Sürmene'de ve Köprübaşı'na bağlı Beşköy beldesinde sel ve heyelan sonucu 50 kişi öldü.
En az 31 kişinin ölümü ve 9 kişinin kaybolmasıyla sonuçlandı ve 70 milyon dolarlık zarar verdi..
Mutlaka ki dünyada doğal afetler yaşanacak.. hep vardı ve dünya oldukça hep de var olacak. Ama bazen bu ülkede yaşananlar "10.kattan atlayayım ama bir çizik bile almayayım" mantığını hatırlatıyor. Bu şekilde yazınca ne denli aptalca geldiğini fark ediyorsunuz. Ama dere yataklarına yapılaşmaya izin vermek, oralara ev yapmak, malzeme kalitesi ve sistematiğini görmemezlikten gelmek sanırım geniş zamana ve siyasi malzemelere dayanınca bu kadar aptalca gelmiyor. Ama teknik olarak birebir aynı. O yataklardan su akması, o suyun kaderi evet ama senin oraya o evi yapman süreye yayılmış intihar. Bu tip afetlerde ölenlerin kanları, çarpıklaşmaya izin veren herkesin üzerinde..
Sürmene Köprübaşı dedelerimin köyü.Orda yaşanan seli yıllar sonra bile korkuyla anlatırlardı.Dağ kopup aşağı indi derlerdi hep ve birçok kişiyi de bulamamışlar öylece kaybolmuş gitmişler.Umarım böyle şeyler bir daha yaşanmaz.