Okuma yazma bilmeyen yaşlı kadınların oranının, 2017 yılında yaşlı erkeklerin oranından 4,3 kat fazla olduğu görüldü. Okuma yazma bilmeyen yaşlı kadınların oranı yüzde 29,6 iken yaşlı erkeklerin oranı yüzde 6,8 oldu.
Eğitim durumuna göre yaşlı nüfus incelendiğinde, 2013 yılında yaşlı nüfusun yüzde 41,2'si ilkokul mezunu, yüzde 4,6'sı ortaokul veya dengi okul/ilköğretim mezunu, yüzde 4,9'u lise veya dengi okul mezunu, yüzde 4,7'si yükseköğretim mezunu iken 2017 yılında ilkokul mezunu olanların oranı yüzde 44,5'e, ortaokul veya dengi okul/ilköğretim mezunu olanların oranı yüzde 6'ya, lise veya dengi okul mezunu olanların oranı yüzde 6,3'e, yükseköğretim mezunu olanların oranı ise yüzde 6,2'ye yükseldi.
Yaşlı nüfusun eğitim durumu cinsiyete göre incelendiğinde, cinsiyetler arasında önemli farklılıklar olduğu gözlendi. Bitirilen tüm eğitim düzeylerinde yaşlı erkek nüfus oranının yaşlı kadın nüfus oranından daha yüksek olduğu görüldü.
Dünyadaki bütün ülkeler için bu söyleyeceğim. Her ülke kendi çıkarları için genç nüfus peşinde. Ve bu da dünya nüfusunu arttırıyor. Evet ülkeler için iyi ama içinde yaşadığımız gezegen için kötü çok kötü bir durum bu. Çünkü insan fazla o insanlar için üretilecek her şey yemek ulaşım gibi konular da fazla olmak zorunds bu da dünyayı daha kötü yere sürüklüyor. Şimdi de ülkemiz için söyleyeceğim. Genç nüfusun çoğu işsiz, eğitimli, kaliteli, bilinçli olanların çoğu ülke dışına çıkıyor. Bu şartlarda genç nüfus bir yük olmaktan başka bir şeye yaramıyor. Bir de ülkede gençlere onların eğitimlerine yaşam kalitelerine önem vermeyen ülke yönetimi olunca genç nüfus fazla yada az önemli olmuyor.
o yaşlarımı görebilecek miyim bilmiyorum. Umarım eşimle sağlıklı bir yaşlılık geçirip beraber, acısız, kimseye muhtaç olmadan ölürüz.
yaş geçiyor bilgisizlik cahillik devam ediyor