Türkiye'nin Uzun Yıllar Gündeminde Kalan İmar Bankası Nasıl Battı? Neler Yaşandı?

Uzan ailesinin sahip olduğu İmar Bankası, geçmişi itibarıyla neredeyse Cumhuriyet ile yaşıt bir bankaydı. 1928 yılında kurulan İmar Bankası 90'lı yıllarda yıllık %13 yüksek faiz vererek bütün dikkatleri üzerine toplamış ve büyük bir müşteri kitlesine ulaşmıştı. 

Peki tüm bu süreçte neler oldu, neler yaşandı, İmar Bankası nasıl battı gelin hep birlikte hatırlayalım.

Türkiye İmar Bankası 1928 yılında kurulan bir bankadır. Dönemin parası ile 1.000.000 TL sermaye ile kurulmuştur.

90'lı yıllarda yıllık %13 gibi yüksek faiz oranları nedeniyle tartışmalara yol açsa da birçok Türk vatandaşı bankayla çalışmıştır. 1975'te Doğuş Grubu kurucusu Ayhan Şahenk ve Ekim 1984'te Uzan Grubu kurucusu Kemal Uzan tarafından satın alınmıştır.

2001 krizi öncesindeki faiz rakamlarını incelerseniz, enflasyon ve faiz getirisinin ne kadar olduğunu daha rahat kavrayabilirsiniz.

%100'lere dayanan enflasyon ve faiz oranları vatandaşın alım gücünü etkilerken paranın değerini de azaltıyordu.

Tabii tam bu noktada yüksek faiz veren bankalara hücum eden vatandaşlar paralarını bu bankalara yatırıyordu. Bu arada ülkede tefecilik de oldukça yaygındı.

İmar Bankası tam da bu dönemde birikim yapan bütün vatandaşları müşteri olarak bünyesine katmak istemişti.

1984'ten 1998'e yüksek faiz ve döviz mevduatı ile en popüler bankalar arasında üst sıralarda yer almaktadır. Diğer bankaların aksine sürekli yüksek faiz sunmuştur.

Yüksek döviz faizinin yanı sıra görülmemiş TL faizleri ile de sürekli konuşuluyordu.

Dolar için %12, Mark için %11, TL için ise %80'e varan faizler veriliyordu. Normal şartlardaki faizlerin iki üç katına kadar...

Öyle reklamlar yayınlanıyordu ki sanıyoruz inanmamak elde değildi.

Yine bir yüksek faiz reklamı...

Yıldan yıla Cem Uzan tarafından sürekli olarak halka yayıldığı iddia edilen "Bütün bankalar batacak, paralarınızı toplayın." sözü büyük yankı uyandırmıştır.

Bu nedenle daha 1 yılı tamamlamadan insanlar mevduatlarını sürekli olarak bankadan çekmiş ve ana parasını koruduğu için bir sorun görmemiş. Daha sonradan ise bankayla yeniden çalışmaya başlamıştır. Aynı zamanda bazı şirketlere de yüksek faizlerle kredi verilmiş ve bankaların kaynaklarının korunması hedeflenmiştir.

90'lı yıllarda oldukça etkili olan ve ekonomik kriz dönemlerinde para sahiplerine daha fazla kazandıran off-shore sistemi 2001'den sonra sorun oluşturmaya başlamıştı. İmar Bankası da tabii ki bu dönemin en önemli off-shore oyuncularından bir tanesiydi.

nomadcapitalist.com

Kriz sonrası yeniden düzenlenen Bankacılık Kanunu'nun 14. maddesinin 3. fıkrası gereğince, istenen tedbirlerin kısmen ya da tamamen alınmadığı ve yükümlülüklerin vadesinde yerine getirilmediği nedeniyle, İmar Bankası 3 Temmuz 2003 tarihinde Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na (TMSF) devredilmiştir.

Bankanın resmen TMSF'ye devredilmesi ve kapatılacağı bilgisi ile pek çok vatandaş bankaya akın etmiştir.

Ancak uzun yıllar paralarını alamayan vatandaşlar 'İmarzede' olarak adlandırılmış ve davaları uzun yıl sürmüştür. Bankanın borçları devlete 6 sıfır atıldıktan sonra 9 milyar TL zararı olmuştur. Hak sahiplerine yıllar içinde ödemeleri Ziraat Bankası tarafından yapılmıştır.

Takvimler 2007 yılını gösterdiğinde İmar Bankası mahkeme kararıyla resmen iflas etti.

Mahkeme 11 kişiyi ‘sorumlu’ gördü. Mahkeme, iflas idaresine 16 milyar 800 milyon 246 bin 527 lirası asıl alacak, 8 milyar 788 milyon 395 bin 627 lirayı da faiz olmak üzere toplam 25 milyar 588 milyon 642 bin 154 lira ödemeye mahkum etti. Ardından da BDDK tarafından banka kapatılmıştır.

2007 seçimleri öncesinde İmar Bankası'nın dava sürecini anlatan Cem Uzan bankasını savunmuş ve bankanın devlet güvencesi altında olduğunu ve buna rağmen usülsüzlük iddialarının olduğunu söylemektedir.

Popüler İçerikler

Gazeteci Özlem Gürses TSK Hakkındaki İfadeleri Nedeniyle Gözaltına Alındı
İstanbul Bağcılar ve Ataşehir İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Okullarda Yılbaşı Kutlamasını Yasakladı!
Kadınlarla Kafayı Bozan Sözde Hoca Bu Kez de "Karını Bize de Evde Oynat" Sözleriyle Tepki Çekti