Üniversitelere ayrılan ödeneklerin keyfi olduğunu belirten İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Selçuk Erez de bu durumun tıp eğitiminin kalitesini de düşürdüğünü belirtti ve şunları söyledi:
'Üniversitelere keyfe göre tahsilat ayrılıyor. Yapılan tahsilatlarda üniversitelerin gelişmelerini ya da yerlerinde saymalarını sağlayacak kadar objektif bir dağıtım yok. Keyfe göre verildiği için üniversiteler perişan durumda. İstanbul Üniversitesi (Çapa) ve Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastaneleri son zamanlarda ağlanacak haldeler. Akıllı bir sistem olmaması, üniversitelerin ihtiyaçlarına, kendi yerlerinde oturacak kadar tahsilat ayrılmasının sonucudur. Üniversitenin üzerine 'üniversite' yazarak orası üniversite olmuyor. Belli bir nizamda, belli bir ihtiyaca cevap verecek şekilde işletilmesi lazım ama olmuyor, yapamıyorlar. Öğrenciler gün aşırı şekilde tabip odalarına başvurarak şikayette bulunuyorlar. Bu hem üniversite eğitimi hem de ihtisas eğitimi için de geçerli. Bundan 10 yıl sonra zaten uluslararası üniversite standartlarına uymadığımız için bizim mezunlarımızı kabul etmeyecekler. Şu anda gelişmiş ülkeler, gelir düzeyi düşük ülkelerin mezunlarını, mezun saymıyor.'
Bi sike yaramayan Diyanet'e bok gibi paralar harcanacağına gerçekten insan için çalışan hastanelere yatırım yapılsaydı keşke.
biz böyle durumlarda saray yapıyoruz,meclis başkanın odasını yeniliyoruz,makam araçlarını yeniliyoruz,yeni camiler yapıyoruz. saglık sistemini ne yapacaksınız.camide dua edin iyileşirsiniz
Cumhurbaşkanı ve Başbakanın maaşı ve örtülü ödenekten aldığı para hep artar çünkü itibar önemlidir. Ancak üniversite hastaneleri zam alamaz. Vatandaşlar zam alamaz. Çünkü vatandaşların ve hastanelerinin itibarının önemi yoktur. Orospu çocuğuyuz çünkü biz, insan değiliz.