Paris Anlaşması, dünyanın ilk kapsamlı iklim anlaşması olarak tarihi önem taşıyor.
Sera gazı salımının azaltılması anlamında çok radikal bir hedef koymasa da, şu ana kadar en fazla ülkenin uzlaştığı anlaşma olması nedeniyle diplomatik bir başarı olarak görülüyor.
197 ülkenin üzerinde uzlaştığı zirve bildirgesi, tüm ülkeler için ortak düzenlemeleri şart koşuyor. Bu düzenlemeler ülkelerin karbon salımını nasıl azaltacağını, daha yoksul ülkelere nasıl mali yardım yapılacağını söylüyor.
Anlaşmanın öne çıkan maddeleri şöyle sıralanabilir:
Küresel sıcaklık artışını, 1850-1900 yılları arasındaki 'sanayi öncesi döneme' kıyasla 2 dereceyle sınırlamak, mümkünse 1,5 dereceye kadar düşürmek. (Mevcut artışın 1,1-1,2 derece düzeyinde olduğu biliniyor.)
İnsan faaliyetleriyle ortaya çıkan sera gazlarını, 2050- 2100 yılları arasında ağaç, toprak ve okyanusların doğal yollardan sindirebileceği bir noktaya çekmek.
Her ülkenin karbon salımını kesme performansını beş yılda bir değerlendirmek ve yeni hedefler belirlemek.
Zengin ülkelerin daha yoksul ülkelere 'iklim finansı' vermesini sağlayarak iklim değişikliğine uyumunu geliştirmek ve yenilenebilir enerjiye geçişlerini sağlamak.
Anlaşma her ülkeye karbon salımını azaltmak için hedefler koyma yükümlülüğü getiriyor ve bu hedeflerin beş yılda bir gözden geçirilmesi öngörülüyor. Bu yıl Glasgow'da düzenlenecek COP26, Paris İklim Anlaşması sonrası genel değerlendirmenin yapılacağı ilk zirve olacak.
Karbon salımını azaltmanın önde gelen yolu, kömür ve fosil yakıtlara dayanan enerji üretimini mümkün olduğunca azaltarak, yenilenebilir enerji kaynaklarını finanse etmek, buna uygun iş alanları yaratmak ve enerji geçişini belirlenen tarih aralıklarında tamamlamak.
Paris Anlaşması'nda ayrıca, zengin ülkelerin, iklim değişikliğine uyum sağlayabilmeleri için yoksul ülkelere yardım etmesi öngörülüyor.
İklim müzakerelerinde gelişmiş ve gelişen ülke sınıflandırması, yani BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi'nde Ek1 ve Ek2 listeleri, ülkelerin finansal yükümlülüklerini belirliyor.
Gelişmiş ülkeler listesinde yer alan Türkiye, bu listede yer almasına itiraz etmişti. Türkiye anlaşma için taahhütlerini gerçekleştirmek için finansal desteğe ihtiyacı olduğunu savunuyor.
Gelişmiş ülkeler dünyanın ırzına geçti bu güne kadar. Sanayi devrimini yapan onlar, En fazla madeni onlar işledi, en fazla onların arabası yakıt yaktı, en fazla onlar uçağa bindi. Şimdi gelişmekte olan bizden mi bekliyorlar kirletmememizi? Samimi değil hiç kimse.
Meclisten geçse ne olur ki. Çekilmemiz bir kişinin lafına bakar...
hani hep büyüyorduk güçlü ekonomimiz vardı neden itiraz ettiniz