Kimi İngiltere'deki kamara sisteminin bir kopyası olarak görüyordu, kimi içinse demokrasinin güvencesiydi. Cumhuriyet Senatosu'nu daha önce duymuş muydunuz?
Çayınızı, kahvenizi alın. Yakın dönem siyasi tarihimize bir yolculuk yapalım.
Kimi İngiltere'deki kamara sisteminin bir kopyası olarak görüyordu, kimi içinse demokrasinin güvencesiydi. Cumhuriyet Senatosu'nu daha önce duymuş muydunuz?
Çayınızı, kahvenizi alın. Yakın dönem siyasi tarihimize bir yolculuk yapalım.
Seçkincilik, yani Elitizm kötü bir şey değil, tam tersine gelişmiş ve çağdaş bir ülke için olmazsa olmazlardandır. Tabii ülkemizde seçkin denildiğinde en başta akıla yalnızca parası olan, ancak para ile elde ettiği lüks,klas ve kültürlü görünümün ardında beş para etmez, aptal ve değersiz kimseler geliyor. Seçkinler, bilim, sanat ve spor gibi özel yetenek ile çalışma isteyen uğraşıları gereğince icra eden ve toplumun gelişmesini sağlayan kimselerdir. İlber Ortaylı seçkindir, Özgür Demirtaş seçkindir, Fazıl Say seçkindir. Seçkinliğin zenginlik veya ün ile ilgisi yoktur. Seçkinlere hak ettiği değeri verip onları toplumu geliştirmeleri için teşvik eden ülkeler her zaman ilerleyip güçlenmiş, bizim ülkemiz gibi popülist edebiyatlar ile seçkinliği ve onların ürettiği yüksek uğraşıları küçümseyenler ise her zaman gerilemeye mahkum olmuşlardır. Yıllar boyu süren bu rezil popülizm sonucunda ülkenin nitelikleri kesimlerinin ya ülkeden kaçmasına ya da kendi ulusuna düşman olmasına neden olmuştur.
Teorikte seçkinlik iddiası atılmaması onun kötüye kullanılmayacağı anlamına gelmez. Bizim milletimiz sever bu tür şeyleri hâla monarşiye ilgi duyan bi milletiz sonuçta. Sultanlar şehzadeler dolaşıyor hâla ortada(!)
'Senato için tanımlanmış temel görev gücün tek bir yerde toplanmasını engellemek ve halkın faydasını gözetmekti.' Diye bir cümle yazıyor ve bize soruyor gerçekleşir mi? -Gerçekleşmez.