1976 yılında yaşanan bu seri katil cinayeti, Türkiye'de bir ilk olarak anılıyor. Tüm cinayetlerin Kasımpaşa semtinde geçmesinden dolayı da seri katilin adı 'Kasımpaşa Canavarı' olarak biliniyor.
1976 yılında yaşanan bu seri katil cinayeti, Türkiye'de bir ilk olarak anılıyor. Tüm cinayetlerin Kasımpaşa semtinde geçmesinden dolayı da seri katilin adı 'Kasımpaşa Canavarı' olarak biliniyor.
İlk cinayetin üzerinde fazla durulmadı. Ancak 20 eylül günü başka biri tekrar aynı şekilde bir demir ile kafasından darbe alarak öldürülünce ve yine olay Kasımpaşa'da gerçekleşince insanlarda bir korku yarattı.
Bir sonraki cinayetinin de yine bir işçinin kafasını demir ile ezmesiyle ortaya çıkması, insanları korkutmaya başladı. Ancak en ufacık bir ipucuna, bir ize rastlanmıyordu.
Bir sonraki cesedin denizden tanınmaz bir halde çıkmasıyla herkeste endişe daha da arttı. Ancak bu olay sonunda Kasımpaşa'da eli silah tutan tutmayan herkes gece gündüz bu seri katili aramaya koyuldu.
Gece geç saatlerde arabasının lastiğinin değiştirirken arkasında elinde demir ile beliren 'Kasımpaşa Canavarı'nı şu şekilde anlatır: ' İlk darbeyi atlattıktan sonra elimdeki feneri canavarın gözlerine tuttum. Masmavi gözlerinde tuhaf parıltılar vardı. Daha önce böyle bir şey görmemiştim. Sadece 'yapma' diye bağırabildim. Canavar karanlıkta birdenbire kayboldu.'
'Kasımpaşa Canavarı' o tarihten sonra bir daha görülmedi. Birçok dedektifin araştırması da sonuçsuz kaldı. Hala 'Kasımpaşa Canavarı' ile ilgili çeşitli söylentiler, diyaloglar yapılmaktadır. Bu seri katil bir efsanaye dönüşmüş oldu.