Türkiye'nin Bir Türlü Çözemediği Kaybolan ve Sahte Çıkan Eserler Sorunu ve Ardındaki İntiharlar

Tarihi rahat bırakın!

Geçtiğimiz gün CHP'li Mahmut Tanal, Dolmabahçe Sarayı’nda muhafaza edilen, Osmanlı Padişahı Sultan Abdülmecid’den kalma, her biri ağırlığı 46 kilogram olan som altından 2 vazonun kaybolduğunu iddia ederek akıbetini sormuştu.

Ardından da Milli Saraylar Başkanlığı, kayıplara karıştığı iddia edilen vazoların hiçbir zaman var olmadığını belirtmişti.

Tabii bu bizim ilk tarihi eser kaybımız değil. Ülkece sahte ve ortada olmayan eserlere epey bi alışığız. Örneğin taa 2009 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı, 98 ayrı müzede yaklaşık 3 yıldır sürdürdüğü denetim çalışmalarının sonucunda 1118 tarihi eserin kayıp olduğunu 1241 eser ise taklit çıktığını raporlamıştı.

TURKIYETURIZM.COM

2016’da Ankara Resim ve Heykel Müzesi’nden de 302 tablo çalınmıştı. Yapılan operasyonda da 58 eser ele geçirilmişti.

Aralarında 2 müze yöneticisi, bir güvenlik görevlisi ve 16 koleksiyoner olmak üzere 19 kişi hakkında dava açılmıştı. Sanıklardan güvenlik görevlisi  V. T. de intihar etmişti. Neden intihar ettiği henüz bilinmiyor. Bu arada güvenlik görevlisi Ayasofya Müzesi'nde çalışırken zimmetle suçlanmış, Resim Heykel Müzesi'ne atanmış. Çok garip!

Mimar Sinan Üniversitesi Müzesi’nde de 404 eser kaybolmuştu ve 42 eser de sahte çıkmıştı.

Merve Kaçmış'ı da hatırlarsınız belki Gaziantep'teki Zeugma Müzesi'nde arkeolog olarak çalışıyordu. Geçtiğimiz yılın Ocak ayında ailenin evinde intihar etmişti.

Merve'nin ölümünün ardından da başka bir arkeoloğa zimmetli envantersiz ve kayıp eserlerin Kaçmış'ın üzerine zimmetlenmek istendiği ortaya çıkmıştı. Yapılan araştırma sonucunda da 10 eserin kaybolduğu öğrenilmişti.

Antalya Arkeoloji ve Tarih Müzesi’nde ise kayıp eserlerin olduğunu geçtiğimiz Eylül ayında Antalya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nün ‘gizli evrak’ prosedürü ile Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’ne bazı eserlerin kayıp olduğunu bildirmesi sonucu öğrenmiştik.

Sayıştay’ın Ankara Üniversitesi 2019 Yılı Denetim Raporu’nda ise Ankara Üniversitesi Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi’nde (DTCF) 440 yazma eserin kayıp olduğu belirtilmişti.

Eserlerin ne zaman kaybolduğu da bilinmiyor. Şaka gibi...

Bunların yanında bir de İstanbul Arkeoloji Müzeleri’ndeki çok sayıda eserin kapatılan Atatürk Havalimanı’na taşınması söz konusu. Daha küçük müzelerdeki eserlere sahip çıkamazken birçok değerli eseri az sayıda personelin yer aldığı bir alana kapatarak güvenliğini nasıl sağlayacaklar? Merak ediyorum doğrusu.

www.veryansintv.com

Kaydolmayan, ne zaman kaybolduğu belli olmayan, çalınan ya da çaldırılan eserlerle kocaman bir kayıp eserler ülkesi haline geldik. Mirasımıza ne yazık ki sahip çıkamıyoruz. Bu iş olması gerektiği gibi yürütülmüyor sanki.

Eserlerin kaybolmasıyla birlikte intihar olaylarının da yaşanması durumun ne kadar vahim bir noktaya ulaştığını gösteriyor. Ne yapmaya çalışıyorlar anlamıyorum açıkçası. Siz ne düşünüyorsunuz?

Atlas Dergisi'nin Kayıp Eserler Ülkesi başlıklı yazısını da okumanızı tavsiye ediyorum bu arada.

Popüler İçerikler

"Aşk Solcudur..." Kızılcık Şerbeti'nde Deniz Gezmiş Anıldı
151 Gündür Oğlu Fatih'i Arayan Baba Esra Erol'a "Bulamıyorsan Müge Anlı'ya Çıkalım" Deyince Ortalık Karıştı
Kadınların Kırmızı Ruj Sürerek "Çiftleşme" Mesajı Verdiğini İddia Eden Uzman
YORUMLAR
17.06.2021

eserler kayıp değil. parayı verenler koleksiyonerlerin evlerini süslüyor veya yetkililerin emmi oğlunun salonunda duruyor.

17.06.2021

Allah belanızı versin alın canımızı da kurtulalım ne geçmişimiz kaldı ne geleceğimiz amkduklarim

17.06.2021

Sedat reis bir açıklama yakında, kamuoyu aydınlanır böylece. Yerin altından yerin üstüne yağmalamadıkları çalmadıkları varlık kalmadı, kulağınızın arkasını iyi kollayın.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ