Türkiye’nin Avrupa Şampiyonası'na Vedası

Çeyrek finalde Hollanda ile karşılaşan milli takımımız maç öncesi Uefa’nın Merih Demiral’e 2 maç ceza vermesinin ardından sadece rakip ile değil bir adaletsizlikle de mücadele ettiğinin farkındaydı.  

Avusturya maçında mükemmel bir performans gösteren Merih bugün sahada olmayacaktı. Onun yerine Samet sahada olacaktı. Bu defansif gücümüzü azaltan bir etken olacaktı. Bunun dışında defansın önünde görev yapan İsmail kart cezalısı. Bu iki eksik bizi defansta zayıflatan eksikler.

Montella maça Avusturya maçındaki 3’lü defans dizilişiyle başladı.

Abdülkerim, Samet ve Kaan ile başladık. Sağda Mert ve solda Ferdi top rakipteyken defans pozisyonunda 5’li dizilişte top bizdeyken de orta sahada bir kanat oyuncusu gibi pozisyon aldılar. Bu pozisyonu oynamak çok yorucudur. Bu cümlemi unutmayın çünkü bize tura mal olacak.

İleri hattımız ortada ve ileri hattımız eksiklerimiz dışında olması gerektiğini gibiydi. Tek sorun hala santraforsuz oynama konusunda ısrarcı olan Montella’nın tercih ettiği sistemin gol atma konusunda zaaflarının olmasıydı.

Turnuvanın başından beri takımımızla ilgili şu yorumu yapıyorum. Takımımız bireysel oyunculara bakıldığında kupayı alır diyemesem de kupayı almayı deneyecek kadar potansiyele sahip. Tek tek çok iyi bir takım olsak da zaaflarımız sistematik sorunlara sahip olmamız, antrenörümüzün yüksek seviye futbolda deneyimli olmaması nedeniyle çok basit hatalar yapması ve takımımızın genç ve kültürümüzün duygusal olması nedeniyle kırılganlığımız.

Yani maç istediğimiz senaryo ile giderken bir cepheyi savunur gibi mücadele ederken senaryo bozulduğu anda çözünmemiz ve dağılmamız. Portekiz maçı bunun bir örneği ve bu maç işin eğer Portekiz maçındaki gibi çözülmezsek kafa kafaya oynayacağımız denk bir takımla oynuyoruz diye maçı yorumladım.

Bizi kırılganlıktan kurtarma görevi elbette antrenöründür. Zaaflarımızı bilmek onun işidir.

Maça kafa kafaya mücadele ederek başladık. Yenebileceğimiz bir takımla oymadığımızı hissettik.

Samet Merih’in yerine oynayıp bir de gol katkısı yapıp görevini yaptı. Öne geçtikten sonra mücadelemizi devam ettirdik ve devreye önde gittik.

Rakip devrede değişiklik yaparak oyuna müdahale etmeye başladı. Aldığı oyuncu da Beşiktaş’tan tanıdığımız bir isim uzun boylu forvet Weghorst. Bu oyuncu defans hattımızı karıştırmaya başladı. Pozisyon vermeye başladık. Dakika 60’a kadar idare ettik ama iyi değildik. Oyuncularımız yorulmaya başladı. Rakip oyuncu değiştirmeye devam etti skoru bulmak istiyordu. Bunların hepsine kayıtsız kalan Montella oyuna hiç müdahale etmedi ve oyuncu değiştirmedi.

Bu seviyede bir maçta rakip taktiksel değişiklikler yaparken bunlara karşılık vermeyip yorulan oyuncuları bile tazelememek yapılabilecek en amatörce hatadır. Mert Müldür ve Ferdi çok yorucu bir göreve sahipti. Ferdi’nin kondisyonu harikaydı ama Mert çok yoruldu ve değişmeliydi. Eğer kontra atak istiyorsak Kenan çıkmalıydı eğer topa hakim olmak istiyorsak Cenk girmeliydi. Eğer plan 1-0 maçı tamamlamaksa Defans dinlenmiş oyuncularla desteklenmeliydi. Bunların hiçbiri yapılmadı.

Gol geliyorum dedi ama Montella görmedi. Derken 70’te gol yedik. Buraya kadar hadi yine olsun. Golden sonra çözüneceğimizi biliyordun Montella. Hemen golle birlikte değişiklikleri yapsaydın ikinci golü yemezdik. Etmedin ve sistem çöktü çok yorgun bir Mert vasat bir ortada hata yaptı be 2. Golü yedik. Burada maç bitti. Çünkü size söylemiştim. Bu takım duygusal. Senaryosu doğru gitmezse başarılı olamaz.

Dakika 80’de oyuna müdahale etmek akla mantığa sığmayacak kadar büyük bir hatadır. Bunu maalesef Montella yaptı.

Maçın diğer unsurlarını konuşalım. Hakem kötüydü. Rakibin kırmızı kart göreceği pozisyonları vardı vermedi. Çok sert ve net fauller verilmedi sarı kartlar gösterilmedi. Burada haksızlıklara maruz kaldık. Yine de öyle bir mücadele verdik ki yenilmemize sebep bu kararlar olmadı yine biz kendimiz olduk.

Çeyrek final oynadık memnun değilsin hoca demeyin bana. Ben istiyorum ki gücümüzün yetmediği takımlara yenilelim. İyi futbol oynasınlar kaliteli oyuncularla başa çıkamayalım mücadele edelim ama yenilelim. Bu şekilde elenirsek sesim çıkmaz. Ama Hollanda gücümüzün yeteceği bir takımdı yenebilirdik ve kendi hatalarımızla maçı verdik. Sesimin yüksek çıkmasının nedeni bu.

Yine de bizim çocuklar çok iyiydi gurur duyduk. Emeğinize sağlık çocuklar. Helal olsun size.

Instagram

Facebook

X

Linkedln

Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio

Popüler İçerikler

Narin Cinayetiyle İlgili "Aile Bizim Dostumuz" Diyen AK Parti Milletvekili ile Salim Güran Aynı Karede
Gazeteci Timur Soykan Narin Cinayetiyle İlgili Düğüme Dönen Konuları Çarpıcı Bir Şekilde Analiz Etti
Gündem Olan Görüntü: Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş 'Kelime-i Şehadet'i Yanlış Okudu İddiası