İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin Birleşmiş Milletler (BM) tarafından kabul edilişinin 66. Yıldönümü dolayısıyla İnsan Hakları Derneği ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı basın toplantısı düzenledi. Tükiye’nin bir yıllık insan hakları karnesini açıkladı. Rapora göre Türkiye’de 2014 yılında ağır insan hakları ihlalleri yaşandı. Bir yılda 2 bini aşkın kişi insan hakları ihlalleri sonucu hayatını kaybetti.
İnsan hakları örgütleri tarafından açıklanan raporda 2014 yılında yaşanan insan hakları ihlallerine ayrıntılı olarak yer verildi. Raporda 2014 yılının öne çıkan insan hakları sorunlarını şöyle özetleniyor:
“2014, ülkemizde de ağır insan hakları ihlallerinin yaşandığı bir yıl olmuştur. İnsan hakları ihlallerinde görülen tüm çeşitliliğe ve yoğunluğa karşın başta maden ocaklarında olmak üzere yaşanan iş kazaları/cinayetleri, Suriye ve Ortadoğu’da sürmekte olan savaş nedeniyle yaşanan kitlesel göçler ve sığınmacı sorunları, Kobanê direnişi ve bu direnişi sahiplenmeye çalışan toplumsal kesimlere yönelik gösterilere müdahale sırasında yaşanan polis şiddeti bu yılın öne çıkan insan hakları sorunları olmuştur.”
Açıklamada yeni güvenlik paketinin çıkarılmak istenmesinin Türkiye açısından kaygı verici olduğuna dikkat çekildi.
Yaşam Hakkı ihlali sadece devletin güvenlik güçleri tarafında gerçekleştirilenleri değil, üçüncü kişiler tarafından gerçekleştirilen fakat devletin, “önleme ve koruma” yükümlülüğünü yerine getirmeyerek neden olduğu ihlalleri de kapsamaktadır.
*2’si Türkiyeli, biri Afgan, biri Ukraynalı, biri de Rojavalı olmak üzere toplam 5 kişi gözaltında yaşamını yitirmiştir.
*Kolluk güçlerinin yargısız infazı, dur ihtarına uyulmadığı gerekçesiyle veya rastgele ateş açması sonucu 39 kişi yaşamını yitirmiş, 61 kişi yaralanmıştır.
*Kolluk kuvvetlerinin toplantı ve gösterilere müdahalesi sonucu 21 kişi yaşamını yitirmiştir.
*Köy korucuları tarafından 5 kişi yaşamını yitirmiş, 29 kişi de yaralanmıştır.
*Faili meçhul cinayet sonucu 50 kişi yaşamını yitirmiştir.
*Cezaevlerinde çeşitli nedenlerle yaşamını yitiren kişi sayısı en az 40’dır.
*Zorunlu askerlik hizmetini yaparken 35 kişi şüpheli biçimde yaşamını yitirmiştir.
*Erkek şiddeti sonucu 294 kadın yaşamını yitirmiş, şiddet sonucu 458 kadın yaralı olarak kurtulmuş, 142 kadın taciz ve tecavüze maruz kalmıştır.
*Nefret cinayetleri, ırkçı saldırılar ve linçler sonucu 11 kişi yaşamını yitirmiştir.
*İş kazaları/cinayetleri sonucu 1723 işçi yaşamını yitirmiştir.
Ayrıca Suriye’de sürmekte olan iç savaş ve IŞİD Örgütü’nün Rojava’ya yönelik saldırılarının Türkiye’ye yansımaları sonucunda da yaşam hakkı ihlalleri yaşanmıştır. Bu çerçevede patlayan bomba, çatışmalardan seken kurşun, sınırı geçenlere açılan ateş vb nedenlerle 4’ü çocuk 27 kişi yaşamını yitirmiş, 8’i çocuk 85 kişi yaralanmıştır.
Türkiye İnsan Hakları Vakfı’na (TİHV) 2014 yılının ilk 11 ayında işkence ve kötü muameleye maruz kaldığı iddiasıyla toplam 726 kişi başvurmuştur. Başvuranların 257’si aynı yıl içinde işkence ve kötü muamele gördüklerini belirtmişlerdir.
İnsan Hakları Derneği’ne (İHD) ise 2014 yılının ilk 11 ayında (güvenlik güçleri ve köy korucusu) işkence gördüğünü belirten 64’ü çocuk olmak üzere 1018 kişi başvurmuştur.
2014 Türkiye’nin insan hakları ve demokrasi genel sorununun en önemli halkası olan Kürt Sorunu’nun barışçı yollardan çözümüne yönelik çabaların durağanlaştığı, yerinde saydığı bir yıl olmuştur. Özellikle hükümet tarafının çabalarının beklentilerin altında kalması, hatta süreci tek taraflı olarak kontrol altında tutma isteği, süreci hukuksal bir zemine oturtacak bir yasal düzenleme yapılsa da içinin yeterince doldurulmaması süreçte ciddi bir tıkanmaya yol açmıştır. Hükümetin “kamu düzeni sağlanacak” söylemi otoriterliğin bahanesi yapılmak istenmekte, güvenlik eksenli bakış açışı sürecin ilerlemesinin en büyük engeli olarak ortaya çıkmaktadır. Barış ve çözüm sürecinin toplumsal barışı sağlayabilmesi ve adaletli bir barış inşa edebilmesi için mutlaka “Hakikat ve Adalet Komisyonu” kurulması gerektiğini bir kez daha belirtmek isteriz.