'Türkiye büyük bir ülke ve coğrafyası itibarıyla da bir geçiş bölgesinde, köklü bir ülke. Türkiye tabii ki bu mültecilerin hem bizzat cazibe merkezi hem de bir uğrak yeri. Yani buradan geçenler var, buraya gelmek isteyenler var.
Bütün dünyada savaş var, akan kan var. Dolayısıyla bir göç, hareket var. Bu hareket Türkiye'yi de etkiliyor ve ilgilendiriyor.
Suriye'de yaşanan iç savaştan kaynaklı, Esad'ın zulmünden kaçanların bir kısmını biz kabul ettik. Bir milyona yakın insan geri döndü, bir kısmı Avrupa'ya geçti, bir kısmı da Türkiye'de ikamet ediyor.
Ama tarihe baktığınız zaman Suriye ve Irak, Osmanlı toprağıydı. Orada yaşayanların demografik yapıları bizimle aynı. Orada da Türkler, Kürtler, Araplar yaşıyor. Bizim güney bölgemizde de Türkler, Kürtler, Araplar yaşıyor. Tarihsel olarak düşündüğünüzde bunlarla tarihsel bir akrabalığımız var.
Halep'ten, Şam'dan gelip Çanakkale'de savaşanlar var. Bunları görmezden gelemeyiz. Bugün bunları çok yabancıymış gibi de kabul edemeyiz, bizim din kardeşimiz.
Madem din kardeşin ve çok seviyorsun; al o zaman hepsini evine.
Ne kardeşi hepsi Osmanlı zamanında bizi sırtımızdan bıçakladılar. Din kardeşiymiş bulabildikleri en küçük fırsatta yine sırtımızdan bıçaklayacaklar böyle din kardeşine sokayım
Yaw bunlar vatan haini bunlar milletvekili değil bunlar hain ve artık hainliklerini gizlemiyorlar