Meclis'in Libya'ya asker gönderilmesini görüşmek üzere önümüzdeki hafta olağanüstü toplanması bekleniyor. MHP lideri Bahçeli tezkere için olumlu oy kullanacaklarını açıklarken CHP lideri Kılıçdaroğlu, 'Askerimizin kanının Libya’nın çöllerinde dökülmesine karşıyız' diyerek 'hayır' oyu vereceklerini duyurdu. Öte yandan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun tezkere konusunda bilgi vermek için 30 Aralık günü CHP, MHP ve İYİ Parti'yi ziyaret etmesi bekleniyor.
26 Aralık'ta AKP'nin Genişletilmiş İl Başkanları toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan 'Meclis açılır açılmaz ilk iş, asker gönderme tezkeresini Meclise sunacağız' dedi.
'Ocak ayının 8'inde, 9'unda meclisimizden bunu da geçireceğiz ve böylece davete icabet edeceğiz' diyen Erdoğan, 'Meclisin onaylaması ile Libya'daki meşru yönetime çok daha etkin bir destek' verebileceklerini kaydetti.
General Hafter komutanlığındaki Ulusal Libya Ordusu'na destek veren Rusya gibi ülkelerin Türkiye'nin bu adımına karşı çıktığını ifade eden Erdoğan, 'Resmi yönetim mi bunlara davetiye çıkarıyor? Hayır. 'Yaptık oldu' diyorlar' şeklinde konuştu.
Hafter'e destek veren bazı Avrupa ve Arap ülkelerine işaret eden Erdoğan, 'Onlar bir savaş baronuna yardım ediyor, biz Libya'nın meşru hükümetinin yanında davete icabet ediyoruz. Farkımız bu' dedi.
Dün gazetelerin Ankara temsilcileriyle bir araya gelen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu tezkereye “Evet” demeyeceklerini belirterek şunları söyledi:
'Libya'ya İhvan kardeşliği için gidiliyor. Gerek Suriye, gerek Libya açısından izlenen dış politika Türkiye'ye yarar değil zarar getirecektir. Libya tezkeresinin TBMM'de oylanması sırasında askerimizin Libya'ya gönderilmesine “Evet” demeyeceğiz. Askerimizin kanının Libya çöllerinde dökülmesini istemiyoruz.'
'Erdoğan, Libya'ya asker gönderme gerekçesini anlatırken, “Gazi Mustafa Kemal de Libya'ya gitti” diyor. Bu kadar tarih bilgisinden yoksun bir cumhurbaşkanını ilk kez görüyorum. Libya o zaman Osmanlı toprağıydı. Osmanlı subayı olarak o toprağı korumak için gitti.'
'Vatan savunmasına ‘Evet', o konuda hepimiz canımızı vermeye hazırız. Askerlerimizin şehit olmasını, kanlarının Libya çöllerine akmasını doğru bulmuyorum, kabul etmiyorum. Yazıktır günahtır bu memlekete. Vicdanı olan herkes bunu görmeli, tartmalı. Hangi gerekçe ile gidiyor? Hangi avantajlar sağlanacak Türkiye'ye? Türkiye, Libya'ya savaşmak için değil, Libya'daki tarafları barıştırmak, bölgeye barışı getirmek için gitmeli. İki tarafla da konuşmalı. Böyle bir rol üstlenmeli.'
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 2 Ocak’ta TBMM’nin olağanüstü toplanmasına ve Libya Tezkeresi’nin görüşülmesine destek verdiklerini ve olumlu oy kullanacaklarını açıkladı.
Yazılı açıklama yapan MHP lideri, “Bu çerçevede sözü edilen tezkereye 49 milletvekilimizle olumlu oy kullanacağımızı da herkesin bilmesinde yarar vardır” ifadelerini kullandı.
Bahçeli şöyle devam etti
“Mesela Libya güvenli ise Türkiye de güvenli olacaktır. Suriye sakinse, Irak sükûnet içindeyse Türkiye’nin tehdit algılamaları zayıflayacaktır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü Mustafa Şerif takma ismiyle ve sahte pasaportla Libya’ya taşıyan olumsuzlukların ve tehlikelerin bir benzeri bugün tekraren yeşermiş ve yaygınlaşmıştır. Doğrudur, Libya o gün vatan toprağıydı; ama bugün de milli güvenliğin kilit taşı haline gelmiştir.”
Libya’daki Ulusal Mutabakat Hükümeti’yle 27 Kasım’da imzalanan işbirliği anlaşmasını ve anlaşmanın TBMM’de onaylandığını anımsatan Bahçeli şu ifadeleri kullandı:
“Mezkur Muhtıranın 4’üncü maddesi güvenlik ve askeri iş birliği alanlarını kapsamaktadır. Buna göre Libya’dan davet ve talep olması halinde Türk askerinin bu ülkeye askeri planlama, tecrübe aktarımı, eğitim ve öğretim faaliyetleri ile silah sistemi ve teçhizatın kullanımına yönelik eğitim ve danışmanlık hizmetlerinin ifası amacıyla gidebileceği anlaşılmaktadır. Libya’da zalimleri ve emperyalist hedefleri arkasına alarak hem ülke hem de bölge güvenliğini tehlikeye sokan karanlık ve kanlı Hafter’in dengelenmesi ve frenlenmesi vazgeçilmez önemlidir.”
CHP’nin tezkereye yaklaşımını eleştiren Bahçeli,
“Libya’ya asker gönderilmesine itiraz edenlerin, hâli hazırda 12 ülkede onurla görev yapan Mehmetçiğin taşıdığı yüksek sorumluluğu, vatan sevdasını hazmedemedikleri aşikârdır” görüşünü savundu.
Geçtiğimiz günlerde Fatih Altaylı'nın programına konuk olan Meral Akşener Libya ile yapılan deniz mutabakatına ilişkin bir soruya;
'Mavi Vatan diye Meclis’e geldi. Biz ona evet dedik. Orada bir sorunumu yok. Geçmişten de bildiğimiz bir konu olduğu için mutabakat metnine evet oyu verdik. Ama Sayın Erdoğan’ın asker gönderme tezkeresini bugün gördüm. Kişisel fikrimi söylüyorum; Mehmetçiğin bir iç savaşın içine sürüklenmesini istemiyorum.' yanıtını verdi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Pazartesi günü Kılıçdaroğlu, Bahçeli ve Akşener'le görüşerek liderleri Libya tezkeresi konusunda bilgilendirecek.
AKP Grup Başkanlığı’ndan partinin milletvekillerine gönderilen bilgilendirilme metninde, Libya’ya asker gönderilmesine onay veren tezkerenin 30 Aralık Pazartesi günü Meclis’e sunulabileceği aktarıldı.
Bilgilendirmede şu ifadelere yer verildi:
“Libya ile yürütülen müzakereler çerçevesinde gündemdeki Libya Tezkeresi’nin 30 Aralık 2019 Pazartesi günü Meclis’e gelmesi muhtemel olup; görüşmelerini yapmak üzere Genel Kurul’un 2 Ocak 2020 Perşembe günü saat 14.00’te toplanması söz konusu olabilir.
Bu nedenle; tüm milletvekillerimizin programlarını buna göre yapmaları ve belirlenecek gün ve saatte Genel Kurul'da bulunmaları hususunda hazırlıklı olmalarını rica ederiz.”
Türkiye ile Libya Ulusal Mutabakat Hükumeti 27 Kasım'da 2 mutabakata imza atmıştı. Mutabakatlardan biri deniz yetki alanlarının sınırlandırılması diğeri de askeri ve güvenlik işbirliği alanındaydı.
Her iki mutabakat da Meclis'ten geçerek yürürlüğe girmişti.
Askeri işbirliği mutabakatına göre;
Libya'da Ani Müdahale Kuvveti kurulmasına Türkiye eğitim, danışmanlık, malzeme ve planlama desteği verilecek.
Türkiye'de ve Libya'da ortak 'Savunma ve Güvenlik İşbirliği Ofisi' kurulabilecek.
Kara, deniz ve hava araçları, silahları, eğitim üsleri tahsis edilebilecek. Bu durumda mülkiyet, tahsis edilen ülkeye ait olacak.
Ortak askeri planlama, eğitim, silahların kullanılmasına yönelik danışmanlık verilebilecek.
Ortak tatbikatlar, istihbarat paylaşımı, 'barışı koruma' operasyonları yapılabilecek.
Libya'ya 'Misafir Personel' olarak adlandırılan 'savunma ve güvenlik kuruluşu mensubu siviller' ve birlikler gönderilebilecek.
Askeri gereçler hibe edilebilecek, satılabilecek ya da kiralanabilecek.
Anlaşma, teknoloji transferi için Libya'ya lisans verilmesinin de önünü açıyor.
Arap Baharı olarak tanımlanan kitlesel halk hareketinin rejim karşıtı çatışmalara dönüştüğü ve Muammer Kaddafi'yi koltuğundan ettiği 2011 yılından bu yana siyasi istikrarın bir türlü sağlanamadığı Kuzey Afrika ülkesi Libya'da birden fazla yönetim bulunuyor.
Libya, 2014 seçimlerinin ardından siyaseten ikiye bölündü.
Bunlardan birisi ülkenin doğusunda, Mısır sınırına yakın Tobruk'ta bulunan Temsilciler Meclisi ve diğeri de Trablus merkezli Ulusal Mutabakat Hükümeti.
Libya'da kim kimi destekliyor?
Merkezi Trablus'ta bulunan Ulusal Mutabakat Hükümeti, Birleşmiş Milletler başta olmak üzere Türkiye, Avrupa Birliği ve uluslararası kurumlarca meşru kabul ediliyor ve destekleniyor.
Tobruk merkezli Temsilciler Meclisi'ni ise Mısır, ABD, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, Fransa ve Rusya'dan destek buluyor.
Ortadoğu'nun amerikası olucaz sanırım bu gidişle. Reis kuzey suriye harekatından iyi oy kastı biraz da libya'da kasıcak. Asker görünce bütün ülke dertlerini unutan ''milliyetçi'' kekolardan beslenmeyi iyi biliyor.
Savaş=Ölüm. Şehitlik dense de giden geri gelmiyorsa bunun adı ölümdür. Sulh için masada savaş verilsin neden asker yollanıyor? Giderlerse elbette desteklemek psikolojik olarak yanlarinda durmak durumundayoz tipki zeytindali ve firat kalkani gibi ama savaş son çare olmalı masada politikacilar bir şeyler yapsın. Boş boş maaş alıyorlar.
MHP arap milliyetçisi, Türklük düşmanı, koltuk sevdalısı ve besleme olduğu icin mecbur evet diyecek.