21’inci yüzyılın ikinci çeyreği, milletler arası futbol öyküsünün büyük ölçüde değişeceği bir dönem olacak sanki. Ve bugün, 14 Ekim 2015 itibariyle de bunun sinyallerini fena halde hissediyoruz. Kulüp futbolunun her geçen gün köşeye sıkıştırdığı milletler arası futbol, klasik büyükleri hırpalıyor, klasik küçükleri sahneye çıkarıyor. Bir İspanyol yıldızın önceliğini La Liga ve Şampiyonlar Ligi’nden milli takıma kaydırmak gitgide zorlaşıyor. Ya da bir İtalyan’ın. Büyük yıldızların büyük maaşlarını ödeyen kulüpler, ulusal takımdan sağlıklı geri istiyorlar yatırım yaptıkları genç oyuncularını. Şampiyonlar Ligi’nin dünya futbolu üstündeki yadsınamaz etkisi de göz önüne alınınca, buralarda oynayamayan oyuncunun milli takıma ve büyük turnuvalara daha fazla ihtiyaç duyması doğal. İşte Arnavutluk, Slovakya, Slovenya, Romanya gibi İzlanda da ekstra enerjisini bu duygudan sağlıyor. Bizim gibi milli-Şampiyonlar Ligi oyuncusu sayısı 5-6’yı geçmeyen bir takımın da bu yenilenen tabloda yerini muhakkak alması gerekiyordu.