Türkiye - İzlanda Maçı İçin Yazılmış En İyi 10 Köşe Yazısı

İzlanda'yı 1-0 yenen A Milli Futbol Takımı, Fransa'da oynanacak 2016 Avrupa Şampiyonası'na doğrudan katılmaya hak kazandı.

21’inci yüzyılın ikinci çeyreği, milletler arası futbol öyküsünün büyük ölçüde değişeceği bir dönem olacak sanki. Ve bugün, 14 Ekim 2015 itibariyle de bunun sinyallerini fena halde hissediyoruz. Kulüp futbolunun her geçen gün köşeye sıkıştırdığı milletler arası futbol, klasik büyükleri hırpalıyor, klasik küçükleri sahneye çıkarıyor. Bir İspanyol yıldızın önceliğini La Liga ve Şampiyonlar Ligi’nden milli takıma kaydırmak gitgide zorlaşıyor. Ya da bir İtalyan’ın. Büyük yıldızların büyük maaşlarını ödeyen kulüpler, ulusal takımdan sağlıklı geri istiyorlar yatırım yaptıkları genç oyuncularını. Şampiyonlar Ligi’nin dünya futbolu üstündeki yadsınamaz etkisi de göz önüne alınınca, buralarda oynayamayan oyuncunun milli takıma ve büyük turnuvalara daha fazla ihtiyaç duyması doğal. İşte Arnavutluk, Slovakya, Slovenya, Romanya gibi İzlanda da ekstra enerjisini bu duygudan sağlıyor. Bizim gibi milli-Şampiyonlar Ligi oyuncusu sayısı 5-6’yı geçmeyen bir takımın da bu yenilenen tabloda yerini muhakkak alması gerekiyordu.

Devamı...

Kazandığımız Çek Cumhuriyeti maçı sonrası, iyi mi yoksa kötü mü oynadık, polemiğini hemen fırına vermiştik. Dün gece o Çek Cumhuriyeti, Hollanda’yı evinde yendi de, bize üç gün önce ne büyük iş yaptığımızı anlattı.

Evet, Hollanda bu kez gerçekten tarihinin en kötü Hollanda’sı olabilir. Bizden üç yemiş, Çekler’e evindekaybetmiş olabilirler. Kusura bakmayın, ama bu onların sorunu.

Bunu ilk iki maç sıfır çektikleri bir gruptan son dakikada olsa Avrupa Şampiyonası’na direkt katılma biletini alarak çıkmış oyuncuların yaptıkları işi küçültmek için kullanmayacağım. Bu yazıyı okuyan sizler, bugün sokakta bolca kulak misafiri olacaksınız zaten.

Devamı...

Bunu Fransa'ya gittik diye söylemiyorum. Bizim takımın parıltısı var. Euro 2016'da acayip yerlere gelebiliriz

Teknik olarak yorum yapmaktan çok tabloyu görmek lazım... Gün çift forvet, 4-4-2 yazılacak gün değil. Biz ilk 5 maçta 5 puandaydık, orada küme düştük. İkinci devre ise 5 maçta 13 puanla lider olduk.

İlk devre yenildiğimiz herkesi yendik. Dolayısıyla bu çocuklara ne dersek helal olsun. Çok teşekkür ederim hocamıza, sporcularımıza...

Gitmemiz gerekiyordu, gitmemek için de çok çaba gösterdik ama son 5 maçta da bunu döndürmek için gerçekten çabaladık.

Devamı...

Bu acımasız coğrafyanın hoyrat ikliminde horlanan, yıkılan, parçalanan, acıyla kavrulan hep biz mi olacağız... Yaşam sevincimizin bile avucumuzun içinden kayıp gittiği şu günlerde, tribünlerden o tempo ne de güzel yükseldi:

“Güneş ufuktan şimdi doğar, yürüyelim arkadaşlar...”

Bu ülkenin, bu ülke insanının hep mi bahtı kara olacak... Güneş ufuktan doğdu... Güneş Konya’dan doğdu... Bir Play- Off olsa bile, bu görüşüm değişmezdi... Biraz vicdanı olan, biraz futbola saygısı olan kim varsa, gördü ki, sahada varını  yoğunu, hatta “var”ından da fazlasını ortaya koyan bir milli takım gördü... Allah büyük...

Devamı...

Çek Cumhuriyeti maçından önce direkt katılım ihtimalimiz İngilizler’in yaptığı bir simülasyona göre %2.7’ydi. Elimizde olmayan bir dolu ihtimalin olması gerekiyordu yani. İddiacılar için söylüyorum. Buna göre bir kupon yapsanız bugün köşeyi dönmüştünüz. Kazaklar’ın Letonya’yı deplasmanda yenmesi gibi bir dolu sonuç. Hem de deplasmanda. Bunu ilk kez yaparak. De Gea’nın Ukrayna karşısında devleşmenin de ötesine geçmesi gibi...

İsviçre’de yine Terim’le yarı finale ulaştığımızda bizim takım için söylenen ‘Türkler otobüse binmeden maç bitmez’in ötesine geçti durum. Son 5 günde dünya tersine döndü. Bize göre düzen tabii. Hem de beklemediğimiz kadar.

Devamı...

Vay be! Türkiye Euro 2016’da! Olmayacak şey oldurmayı gene başardı Fatih Hoca ve öğrencileri. Hepimiz ayaktayız. Mutluyuz ama terimiz soğuduğunda da aynı şeyi düşünecek miyiz? Ben pek emin değilim. Bunu sonra konuşuruz, ama önce ne olursa olsun sahada dökülen alın terinin hakkını vermeli. 

Hiçbir şeyin öyle kolay kazanılmadığı bir futbol çağındayız. Ve bu da bir şey sonuçta. Uzun bir aradan sonra bir yaz turnuvasında Türkiye var. İnsanın yüzüne bir gülümseme oturuyor. Bu da bir sihir sonuçta. 

Belki hafıza diye bir yeteneğimiz olmasaydı, son üç maçtaki performansıyla yukarı tırmanan takıma övgüler dizer, mutluluk şarkıları söyler, avuçlarımız şişene kadar onları alkışlardık. Ama hafıza diye bir şey ne yazık ki var. 

Devamı...

Harika bir futbol hikayesiydi. Her maçın kazanımı olur ama böyle hikayesi her zaman olmaz. 2008 Finalleri'nde yaşamıştık bunun gibisini. Kazakistan deplasmanda yeniyor, bu da yetmiyor 89.dakikada 10 kişi kalmışsınız İzlanda karşısında 1-0 öne geçiyorsunuz. Herhalde bundan daha güzel bir futbol senaryosu bizim açımızdan daha iyisi olamazdı. Sekiz yıl aradan sonra orada olmak, orada olabilecekler bizi bir futbol adamı olarak çok heyecanlandırıyor. Çünkü gruplar başladığında tek birşey vardır, maçları inersiniz çıkarsınız, kazanırsınız kaybedersiniz finallere gitmeyi beklersiniz. Türkiye bunu başardı. Çok kötü başladığı, çok iyi bitirdiği bir grupların hikayesiydi. İnanın belki bizim üzerimizde bitiren takımlar var, İzlanda gibi Çek Cumhuriyeti gibi ama biz finallerde onlardan çok daha fazlasını hayal ettirebiliriz. 

Devamı...

İlk 10 dakika şunu gösterdi, biz Prag'da 3 puandan çok daha fazlasını almışız. Dün gece tek ihtimalimiz galibiyet olsaydı bunun altından kalkamayacak kadar stresli başladık oyuna. İzlanda taş gibi takım olduğunu ilk maçtan beri gösterdi, gruptan çıkmış olmak bile soğuk ülkenin futbolcularını oyun disiplininden koparmadı. Santrforsuz, geçmişte Roma, Man.United, Barcelona ve İspanya'nın sahte 9 ile denediği diziliş bizi 15'ten sonra ayağa kaldırdı. Çok kaliteli bir kumaşa sahip gömleğin düğmeleri plastik bizde sanki. Son vuruşu da bir çözsek!

Devamı...

İnanılmaz lafını olur olmaz yerlerde kullandığımız için anlamı biraz aşınmış durumda.

Oysa dün gece Konya'da yaşanan son 15 dakikayı sadece bu sözcükle anlatabilirdiniz. Açıkçası orada olanları gözümle gördüğüm halde inanmakta zorluk çekiyorum. 10 kişi kalmış ve yürüyecek hali olmayan Milli Takım, Selçuk'un olağanüstü serbest atış golüyle futbol tarihimize altın harflerle yazılacak bir işi başardı.

İzlanda da Çek Cumhuriyeti gibi hiçbir durumda gevşemesi sözkonusu olamayacak ekiplerden. Ancak hedefe ulaşmalarından bu yana grubun en zayıf iki ekibini yenemeyişleri de görmezden gelinebilecek gibi değildi. Dolayısıyla merak edilen nokta, ne kadar canımızı sıkacaklarıydı.

Devamı...

Büyük iddialarla çıkılan yolculuğun sonunda önce ‘Play-Off amortisi’... Sonra ‘muhteşem geri dönüşler’ retoriği... O nedenle gerek Fatih Terim gerekse Arda Turan, işin neredeyse tamama erdiği Çek Cumhuriyeti maçının ardından hedefin yakınlaşmasıyla birlikte üst seviye kibirli bir dille çıktılar hepimizin karşısına... Neyse ki ‘bu taktiğe’ çoğumuz aşinayız da, en azından şaşmadık!..

Dün gece bu gruptaki son maçlarında kazanma alışkanlığını iyice geliştiren milliler bir önceki maçta olduğu gibi ‘hedefi olmayan’ ikinci rakibi karşısında da doğru oynama çizgisine sadık kalarak istediğine ulaştı.

İlk devre topu İzlanda’ya zaman zaman teslim etmiş olan milliler, onların ‘tehlike yaratmaları’na izin vermedikleri gibi hatırı sayılır pozisyonlar geliştirmekten de geri durmadı.

Devamı...

Popüler İçerikler

Fenerbahçe Teknik Direktörü Jose Mourinho ile İlgili İspanya'dan Transfer İddiası Var
Daron Acemoğlu'nun Atatürk Hakkındaki Yorumlarına Gelen Tepkiler
"Bana Bilmediğim Bir Şey Söyle" Akımına Gelen Tıkanan Muhabbeti Açmalık Bilgiler