Bankamız ve iştiraklerini, son günlerde yürütülen hukuki bir süreçle ilişkilendirerek ortaya atılan gerçek dışı iddia ve söylemlere dair bir açıklama yapılması gereği duyulmuştur.
Türkiye İş Bankası; köklü yönetişim yapısıyla tüm faaliyetlerini ulusal ve uluslararası yasalara, bağlı olduğu mevzuata, etik kurallara ve ticari prensiplere uygun bir şekilde sürdüren, en iyi uygulamaları esas alan iş yapma şekliyle Türkiye’nin en büyük özel ve marka değeri en yüksek bankası olup, ülkemizin göz bebeği bir Cumhuriyet kurumudur.
Ülkemizdeki ilgili mevzuat doğrultusunda, her banka gibi Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) başta olmak üzere tüm resmi otoritelerin sürekli denetimi altında olan, Genel Müdürlüğünde BDDK’nın yerleşik denetçileri bulunan, Mali Suçlar Araştırma Kurulu (MASAK) mevzuatındaki yükümlülüklerini harfiyen yerine getiren Bankamızı; suç gelirlerinin aklanması, terörizmin finansmanı ve benzeri yasa dışı işlemlerle ilişkilendiren ve hedef gösteren her türlü yayın, yorum, paylaşım ve iddialar yasalara göre açıkça suç teşkil etmektedir.
Halka açık bir şirket olan, kurulduğu 1924 yılından bu yana bankacılık faaliyetlerinin yanı sıra iştirakleri aracılığıyla da ülkemiz ekonomisine katkıda bulunan Bankamızla ilgili ortaya atılan gerçek dışı iddialar ve söylentiler sadece kurumumuzu değil, aynı zamanda sermaye piyasalarını, çok sayıda yerli ve yabancı yatırımcıyı, dolayısıyla ülkemiz ekonomisini de olumsuz etkilemektedir.