Sosyal medya platformları, günlük hayatımızın bir vazgeçilmezi adeta. Hatırlarsanız, Instagram'ın kapatılmasıyla beraber en çok da 'tatilcilerin' fotoğraf paylaşamayacak olması konuşulmuştu. Peki nüfusa oranla Instagram kullanımında dünyada birinci olan Türkiye'de durum neden böyle?
İnsanlarla iletişim kurmak, paylaşım yapmak, dünyada neler olup bittiğinden haberdar olmak için kullanıyoruz sosyal medya uygulamalarını. Asıl amacı 'haberleşme' ve 'sosyalleşme' olan bu platformların günümüzde kullanımı ise bi' hayli fazla.
Hani evinizde elektrikler gitmiştir, bunu bildiğiniz halde o ışığı açmaya yeltenirsiniz ya, tıpkı onun gibiydi içinden geçtiğimiz süreç. Instagram'ın kapalı olduğunu bildiğimiz halde ellerimiz yine otomatik bir şekilde o renkli ikona dokundu.
Tabii VPN uygulamaları kullananların çokluğundan bahsetmiyoruz. Akıllı telefonlarımıza uygulama indirdiğimiz App Store ve Google Play'de en popüler uygulamalar, VPN uygulamaları olmuştu.
2024'ün ilk çeyreğinde We Are Social tarafından yayımlanan 'küresel internet kullanım raporu' dünyanın günlük olarak 6 saat 44 dakikasını internette geçirdiğini söylüyor.
Türkiye ise dünya ortalamasının üzerinde. Ülkemizde, günümüzün ortalama 6 saat 57 dakikasını internette geçiriyoruz. Bu durum, sosyal medyada da farksız. Dünya ortalaması günlük 2 saat 23 dakika iken Türkiye ortalaması 2 saat 44 dakika olarak çıkıyor karşımıza.
Tabii bu ülkelerin nüfusları ve Instagram'ı kullanan kişi sayıları dikkate alındığında Instagram'ı en çok kullanan ülke Türkiye oluyor.
58.54 milyon kullanıcı sayısıyla, Türkiye nüfusunun yüzde 88.3'ü Instagram kullanıcısı. Muhtemelen siz de bunlardan birisiniz.
Türkiye, sadece Instagram'daki kullanıcı sayısıyla değil, akıllı telefon kullanımındaki birçok listede de birinci. Öyle ki 'fotoğraf çekip paylaşmak' bile Türkiye'de en çok yapılan bir aktivitelerden biri.
Bunun sebeplerini merak edecek olursanız en iyi açıklamayı filozof ve yazar Guy Debord’un 1967 tarihli Gösteri Toplumu kitabında bulursunuz.
Debord, içinde yaşadığımız 'modern' toplumu bütün detaylarıyla inceler, 'Koşulsuz tercih maskelerinin ardında, aynı yabancılaşmanın farklı biçimleri birbirleriyle çarpışır” der.
Günümüzde popüler olan insanlara dönüp bir bakın. Adını bile bilmediğimiz marka kıyafetler giyenler, son model arabaları arasında tercih yapmakta zorlananlar, özel jetleriyle istediği ülkelere gidip deli gibi para harcayanlar...
Instagram, büyük bir 'zenginlik gösterisine' dönüştü desek yeridir.
Konunun başında bahsettiğimiz Instagram'ın erişime kapatılmasıyla 'tatilcilerin' üzüldüğü noktasına gelecek olursak bu durumun neyden kaynakladığını da daha rahat anlayacağız.
İnsanlar, sosyal medyayı artık sosyal amaçlarla kullanmak yerine sırf gösteriş amacıyla kullanıyor. Kimi tatilinden fotoğrafını paylaşıyor, kimi aslında pek de yolunda gitmeyen ilişkisinden herkesin 'ne kadar mutlular' diyeceği pozlarını özenle seçerek paylaşıyor.
İnsanların sürekli birbirlerinin 'en güzel, en fit, en mutlu, en şık' anlarını gördüğü koca bir yalan dünyası.
Üniversite okuduğu halde eğlenmek için bir konsere dahi gidemeyen, barınacak yer bulamadığından dert yandığında 'çıkar telefonunu göster' diyen dayılardan çeken, arkadaşlarıyla içtiği bir kahvenin 40 yıl hatrı olduğuna maddiyat yüzünden inanmak zorunda kalan bir nesil, elbette en uygun sosyalleşmenin yolunu Instagram'da buluyor...
Sahi, siz neden Instagram'ı kullanıyorsunuz?
çünkü halk mutsuz ve kendini sosyal medya ile oyalıyor
İnstagram olmazsa; Gelin altınını nasıl gösterecek, Kezbanlar kime hava atacak, Fenomenler nasıl ünlü olacak, Çakma şarkıcılar nasıl ünlenecek, Görgüsüzler nasıl yapacak, Kibir ve gösteriş nasıl olacak, Çoğu kadının kendini sergilemesi nasıl olacak, Klavye bebeleri nasıl atar gider yapacak, Sahte ürünler marka diye nasıl satılacak, Yalan yanlış bilgiler nasıl yayılacak. Artılarını ve eksilerini koyun, eksileri daha çoktur. Ve bu instagramı kötü yapmaz, kötü olan kullanıcı.
Kullanmıyorum