Türkiye - Hollanda Maçı İçin Yazılmış En İyi 10 Köşe Yazısı

Milli takım, Avrupa Futbol Şampiyonası elemelerinde A Grubu'ndaki rakibi Hollanda'yı 3-0 yenerek puanını 12'ye çıkardı.

Nihayet, galibiyet... Van Gaal’den sonra bir türlü kendini toparlayamayan ve bizden beter hallere düşen Hollanda’yı yenmek - kimse dudak büküp küçümsemesin - yine de Basketbolcularımız’ın İtalya zaferi kadar “kıymetli” bir başarıdır bence. Fatih Terim’i de kutlayalım ter döküp koşan, hüner gösterip coşan futbolcularımızı da.

Devamı...

Hafiften şizoid bir durumumuz var. Grubun doğal lideri Hollanda’ya bir son dakika golüyle verdiğimiz 1 puan var. 4’ü aldık. Hem de gruptaki en iyi oyunlarımızı onlara karşı oynayarak. Üstüne tarihi bir skor alarak. Bir de grubun doğal sonuncusundan aldığımız 6 puan var. Onun dışında doğal rakiplerimizden istediğimiz hiçbir şeyi alamadık. Bu anlaşılması zor gelen hal belki de bizim ulusal karakterimizin bir yansıması. Uçlarda ve kaoslarda debeleniyoruz sürekli. Hiçbir şeyde olmadığı gibi futbolda da normalimiz yok.  

Devamı...

Bize karşı Hollanda'ya beraberlik yettiğinden fizik güçlerini ekonomik kullanmak için maça kontrollü ve düşük tempolu başladılar. Geride kazandığımız top ile hızlı bir hücuma çıkıp güzel bir asist ve güzel bir vuruşla çok erken skor avantajı yakaladık. Bu gol saha içi dengelerinin lehimize dönmesi için çok önemliydi. Hollanda artık mecburen alışılmış, riskli, ofansif oyununa dönecekti. Artık taktik planımız ileride basmayıp, takım halinde topun arkasına geçip, alan daraltmak ve fırsat buldukça ani çıkışları düşünmek.

Devamı...

Bu yazıyı gazeteye gönderdiğim Pazar akşamı 21.00 itibariyle Euro 2016 elemelerinde 7 maçta birden 1-0 üstünlüğü yakalayan tek ülke biziz. Toplam 8 maçın 7’sinde 1-0’ı bulmuş olmamıza rağmen sadece üçünü kazanmamız, bizi zaten darboğaza sokan detay... Perşembe akşamı Letonya önünde de benzer bir felaket yaşadık, 1-0’ı bulduk ama 1-0’ı oynamayı başaramadık. Çünkü her maçta sahaya rakibi boğmak, perişan etmek, 10-0 kazanmak için çıkıyorduk; 1-0’da sakin kalmayı beceremiyorduk.

Devamı...

Letonya maçını kazanmak adına ofansif bir kadroyla, aceleci, telaşlı, sabırsız bir oyun ortaya koyan millilerimiz, Hollanda maçına mükemmel bir oyun stratejisiyle hazırlanmış. Fatih Terim’in doğru oyun stratejisi ile birlikte, doğru oyuncuları da ilk 11’de sahaya sürmesi; beklenen, özlenen galibiyeti getirdi. 

Bu tür kritik final maçlarında istenen sonucu alabilmenin yolu, öncelikle psikolojik olarak güçlü ve kararlı olmaktan geçiyor. Buna bilinçli, doğru oyun anlayışını da pekiştirince istenen sonuca ulaşmak çok daha rahat olabiliyor. 

Devamı...

Türk Telekom Arena'daki Kazakistan maçında oyunun son bölümüne 3 golle girmiştik, bir de dün... Letonya, İzlanda, Çek Cumhuriyeti, diğer Hollanda maçı. Hiçbiri böyle olmadı. Dün de rakip elinden geleni yaptı ama 2.5 pozisyon dışında fırsat da vermedik. Asıl fark yaratan, Letonya maçında yediğimiz gol bizim için hayırlı mı olacaktı, hayırsız mı olacaktı? O maçtan eksikleri değil, artıları cebimize koymamız lazımdı. Ofansif zenginliğimiz; Hollanda, İzlanda maçını kaybedince stratejisini tamamen değiştirerek geldi. Bizim işimiz aynıydı ve zordu, kazanmamız lazımdı. Ofansif bir takım çıkardı hoca. Bu ofansif oyuncularla nasıl bir savunma yapacaktık? Topu rakibe kaptırdığımız anda merkeze gömüldük ve doğru yaptık.

Devamı...

Nerede ise tüm takımın kanat adamı olduğu, orta saha özellikli az adamla oynayıp, bu nedenle çok pozisyon verdiğimiz Letonya maçından gerekli dersi çıkarmıştı Fatih hoca.

Sağlam iki ön libero Ozan ve Selçuk'a, sağlam iki hücumcu orta saha Oğuzhan'ı hücum arkası, Hakan'ı da sağ dış olarak ekledi ve orta sahada top tutup, hücuma hızlı çıkmayı ve rakibin de hızlı ataklarını kesmeyi hedefledi.

Bu plan daha 7. dakikada Arda'nın şahane pasına, Oğuzhan'ın bu ülkede görmeye alışmadığımız klas vuruşu ile yürüdü.

Devamı...

Bu oyuna katmamız gereken tek şey olgunluk demişim Letonya maç yazısının son cümlesinde. Bunu becerebilirsek Letonya karşısındaki oyunun Hollanda maçını kazanmamıza yeteceğine inanıyordum. Letonya maçının tabelasına rağmen benim gibi pek çok kişiyi buna inandıran Ay-Yıldız formayı üzerine geçirenler çocuklardı.

Hollanda karşısında birinci dakikadan itibaren sakin, akılcı ve iyi olduklarının farkına varmış oynadılar.

O kadar iyi oynadılar ki, Hollandalı oyunculara kendi kullandıkları taçtan gol attılar. Bu tür hataları genelde biz yapardık. Milliler kendilerinden emin tavırlarıyla Portakalları hataya zorladı.

Devamı...

Hollanda ile Letonya her ne kadar çok farklı geçmişlere ve futbol güçlerine sahip olsalar da iki maçta da yapılması gereken bir olmazsa olmaz vardı. Letonya maçında 27. gol girişiminde ancak yaptığımızı dün bizzat (Arsenal’in yanı sıra) Hollanda altyapısında da yetişmiş olan Oğuzhan, birinci net pozisyonumuzda yaptı.

Letonya maçındaki vuruşlarımızdan farklı olarak en büyük rakibimiz olan telaşımızı bastırdı, sabırla, doğru zamanlamayla, doğru yere vurdu, gol oldu.

Devamı...

Altınekin'i geçip Konya'ya yaklaşırken sağ tarafınızda ‘Türk Yıldızları'nın merkezini görürsünüz.

Dünyaya nam salmış çok özel ve çok değerli bir ekibin o inanılmaz gösterilere hazırlandığı yerdir orası. Biraz daha ileri gittiğinizde ise yavaş yavaş Torku Arena'nın çekim alanına girersiniz. Farklı bir atmosferde, futbolun taraftar coşkusuyla buluştuğunda apayrı bir lezzeti sunar burası size.

Devamı...

Popüler İçerikler

"Bana Bilmediğim Bir Şey Söyle" Akımına Gelen Tıkanan Muhabbeti Açmalık Bilgiler
Fernando Muslera, Jose Mourinho'yu Hedef Aldı: "İstemiyorsa Gidebilir"
Çanakkale'de AK Partili Belediyenin Tepki Çeken Atatürk Afişi Kaldırıldı!