Miss Turkey birinciliğini bekliyor muydun?
Ablamın ve annemin gözünden bakınca kesinlikle dereceye gireceğimi düşünüyordum. Ama kamp sürecinde özgüvenim konusunda biraz eksikliklerim olduğunu gördüm. Kamptan çıktığım anda hepsi tamamlanmıştı.
Yarışmaya girme amacın neydi? “Güzelim, tescilleneyim” mi dedin? Yoksa ünlü olmak için basamak olarak mı gördün?
Bu taç bana verilmiş bir görev. Önce kendiminkini, sonra çevremdeki ve daha sonra da tanımadığım insanların hayatlarını değiştirmek için verilmiş bir ödül. Ayrıca Dünya Güzellik Yarışması’nda ülkemi en iyi şekilde temsil edecek olmak kalbimi sıcacık hissettiriyor. Bu bile benim başvuru formunu doldurmam için yeterli oldu.
Türkiye güzeli olarak neleri değiştirmek istiyorsun?
Tek bir dünyamız var ve bir daha geri gelmeyecek. İnsanların bu konuda bilinçlenmesini sağlamak isterim.
“Dünyada barış ve huzur” bütün güzellerin klasik dileği. Güzel seçilince bu kadar Pollyanna mı olmak gerekiyor?
Hayır. Bu taç şu an benim kafamdaysa sebebi güzel bir kalbimin olması.
Yarışma sürecinde “Türkiye’nin sınır komşuları hangileri”, “Cumhuriyet kaç yılında kuruldu” gibi sorular oluyor. Güzel bir kadın aynı zamanda zeki ve bilgili olamazmış gibi davranılıyor. Sen bu tavır ve algı için ne dersin?
İnsanlar çok kültürlü, bilgili ya da çok şey görmüş olabilir. Ama bunları hayata iyi bir şekilde dönüştüremedikten sonra bir anlamı yok ki. Kendi içinde kültürlüsün ama bunu kullanamadıktan ve o güzelliği yaymadıktan sonra ne önemi var? Önemli olan onu yaymak.
Uzun boylu bir kadın olmanın zorluklarını yaşadın mı?
Ortaokulda kamburluk problemim başladı.
Neden?
Arkadaşlarım benden kısaydı. Onlarla iletişim kurmaya, konuşmaya çalışırken devamlı eğilmek zorunda kalıyordum. Sonra durumun skolyoz ve kamburluğa doğru gittiğini fark ettim.
Ne yaptın?
Kendimdeki eksiklikleri düzeltmeyi çok seviyorum. Pilatese başladım. Ama bunun yanı sıra uzun boyun artıları da vardı. Bir kere, nerede olursan ol dikkat çekiyorsun.