Umutsuzlukların arasında umut olabilecek bir haber paylaşmak istiyorum sizlerle. 16 yaşındaki Ruken Asya Çiftçi, dünyaya felsefe yapacak! Ayrıntılar için buyrun içeriğimize. 👇
Türkiye'den Filozof Çıkıyor! 16 Yaşındaki Ruken Asya Çiftçi Dünyaya Felsefe Yapacak!
32
Dilimizde "Düşün düşün b*ktur işin." gibi bir ifâdeyi barındıran ve Rodin'in meşhur "Düşünen Adam" heykelini Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'ne koyan bir toplum olarak felsefe ile pek de ilgili olduğumuz söylenemez.
Oysa ki, felsefe 'eleştirel düşünce' becerisi üzerine inşâ edilmiş bir etkinlik olarak, gelişmenin ve ilerlemenin temel zeminini sunar bize.
O yüzden, felsefe tüm 'bilimlerin anası'dır.
Ancak Prof. Dr. İoanna Kuçuradi’nin Başkanı olduğu Türkiye Felsefe Kurumu, ‘Çocuklar İçin Felsefe Birimi’ aracılığıyla bu yıl 21’incisi gerçekleştirdiği Türkiye Felsefe Olimpiyatları ile bu ilgiyi canlandırmak adına çalışıyor. Yarışmanın bu yılki kazananları da belirlendi.
11 ilde bulunan merkezlerde, lise öğrencilerinin katıldığı Felsefe Olimpiyatı’nda, yarışmacılardan, kendilerine verilen üç farklı felsefi alıntıdan birini seçerek onun üzerine bir makale yazmaları isteniyor.
Verilen süre ise 4 saat. Yarışmanın birincisi ve ikincisi Türkiye’yi mayıs ayında gerçekleştirilecek Dünya Felsefe Olimpiyatları’nda temsil hakkı elde ediyor.
Türkiye Felsefe Kurumu öncülüğünde gerçekleşen Olimpiyatların bu yılki şampiyonu 16 yaşındaki Ruken Asya Çiftçi oldu. Asya, ödülünü Türkiye'de felsefenin anıtsal ismi olan Prof. Dr. İoanna Kuçuradi’nin elinden alacak.
2016 Türkiye Felsefe Olimpiyatları şampiyonu Ruken Asya Çiftçi, felsefe Olimpiyatı’na yıllardır ev sahipliği yapan Ankara Özel Tevfik Fikret Okulları lise 3’üncü sınıf öğrencisi.
Asya'nın kendisine birincilik getiren makalesi ise Max Scheler'e ait olan "İnsan hudutsuz bir ölçüde dünyaya ‘açılmış’ olarak davranan bir X’tir." alıntısına üzerine.
Asya sadece felsefe ile değil, edebiyatla da oldukça ilgili. Hatta adını ilk kez kazandığı edebiyat ödülleri ile duyurdu.
Asya önce şiir, ardından öykü yarışmalarında ödüller kazandı. İlk ödülünü aldığında ise henüz ilkokul ikinci sınıftaydı.
Geçen yıl Sema Dekeli öykü yarışmasında 'Yerçekimi' adlı öyküsüyle birincilik ödülünü kazandığında, hakkında şu yorum yapılmıştı, “Bu kadar güçlü bir kalemle erkenden tanışmak bizim için büyük bir şans.”
Şiirleri, öyküleri, felsefî metinlerinin yanı sıra bir ressam ve müzisyen. Kısacası on parmağında on marifet...
"Türkiye’de insanlar felsefe bilseler, cehalete ve dogmaya karşı olurlar."
Asya için yazmak çok önemli. Kendisi İlkokul 2’inci sınıftan beri şiir, 6’ıncı sınıftan beri öykü yazıyor ve yazmak kendisi için çok önemli bir uğraş:
“Düşüncelerimi ifade etmezsem onların kafamda birikip delireceğimi düşünüyorum hem de herhalde narsist olduğumdan da yazıyorum. İnsanlar ya kendilerini beğendikleri için yazarlar ya da anlatacak çok şeyleri olduğu için diyorlar ya. Benim anlatacak çok şeyim yok. O zaman geriye ikinci seçenek kalıyor.”, diyor gülümseyerek.
Kitaplarla dolup taşan bir evde yaşadığını, annesiyle babasının ve kardeşinin de okumayı çok sevdiğinin anlatan Asya kaleme aldığı felsefi metinlerin arkadaşlarına sıkıcı geldiğini ama öykülerini okuduklarını söylüyor. Üniversitede ise fizik ve felsefe okuyup akademisyen olmak istiyor.
Asya'ya göre, Türkiye’de insanlar felsefe bilseler, cehalete ve dogmaya karşı olurlar.
Son zamanlarda edebî metinlerden çok felsefî metinler okuduğunu söyleyen Asya'nın gelişimde felsefe öğretmenlerinin rolü büyük.
Asya, bunu şöyle açıklıyor:
“11’inci sınıfa kadar hiç felsefe dersi yok. Bizim okulumuzda seçmeli derslerle arayı kapatmaya çalışıyorlar. Bilgi kuramı, düşünce eğitimi gibi derslerimiz var. Umut Karagöz Hoca ile Şehriban Gözcü Hoca’yı bu derslerden dolayı tanıdım ve çok sevdim. Onlara öykü okuyucusu muamelesi yapıp yazdıklarımı ilk onlara götürdüm.”
“Felsefe, farklı bir bakış açısı geliştirmeyi öğretir. 'Herkes gibi düşünmek zorunda değilsin', der."
Asya, felsefe öğretmenleri ise felsefe eğitiminin önemine dikkat çekiyor:
Öğretmenlerden Şehriban Gözcü, ‘Felsefe eğitiminin önemini’ şu sözlerle anlatıyor: “Felsefe, farklı bir bakış açısı geliştirmeyi öğretir. 'Herkes gibi düşünmek zorunda değilsin', der.
Felsefe tarihi, bunun kanıtıdır. Felsefe eğitimi de bunu uygulamaya çalışır. Düşünme eğitimi, kavram analizidir. Küçük çocuklar felsefe yapamaz anlayışı doğru değildir. Biz okul öncesi çocuklarla da kavram çalışmaları yapıyoruz ve sorulara verdikleri cevapları görseniz şaşırırsınız.”
Asya'nın öğretmenlerinden Umut Karagöz ise felsefe eğitiminin dünyayı eleştirel okumayı öğrettiğini ifade ederek, PISA sonuçlarını hatırlatıyor:
'Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı(OECD) tarafından hazırlanan Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı(PISA) sonuçlarında Avustralya, Yeni Zelanda gibi ülkeler yukarılarda, Türkiye ise aşağıda çıktı. Çünkü o ülkelerde eleştirel düşünme eğitimine önem veriliyor.'
Asya, Dünya Felsefe Olimpiyatı’na katılmak için gerekli olan Almanca veya Fransızca dil yeterliliğini aşarsa Türkiye’yi temsil edecek.
Biz de hem Türkiye'de, Türkçe felsefenin gelişimine muazzam katkılar yapan hocaların hocası Prof. Dr. İoanna Kuçuradi'ye ve onun şahsında Türkiye'de felsefe yapmaya gayret eden tüm hocalarımıza şükranlarımızı sunuyoruz hem de Ruken Asya Çiftçi'ye başarılarının devamını diliyoruz. İyi ki varsınız! 👏🙏❤️
Asya'nın kendisine birincilik getiren yazısını ise buradan okuyabilirsiniz.
Mantık dersi de şart. Lise 1'den itibaren olmalı. Memleket ne çekiyorsa mantıksızlıktan çekiyor.
imam hatipler kapatilsin orumcek beyinler kurtulsun filozoflar cogalsin
Lisedeyken Felsefe dersini çook çoook severdim ve sınıfın büyük çoğunluğu hocanın yüzüne öküzün trene baktığı gibi bakardı, hiçbir şey anlamazlardı. Ancak ders bittikten sonra söyledikleri tek şey "Dinsiz ya bu" oluyordu. Felsefe kesinlikle mükemmel bir bölüm. Gurur duydum kendisiyle canı gönülden tebrik ediyorum, yolu daima açık olsun :)