National Geographic içlerinde Türkiye'den bir yerin de bulunduğu gezi rota önerilerini bizlerle paylaştı. Biz de sizler için bu muhteşem yerleri derledik! Buyurun içeriğe👇
National Geographic içlerinde Türkiye'den bir yerin de bulunduğu gezi rota önerilerini bizlerle paylaştı. Biz de sizler için bu muhteşem yerleri derledik! Buyurun içeriğe👇
Dünyanın en derin gölü olarak bilinen Baykal'ın deniz olduğunu savunanlar bile var. Maalesef Baykal Gölü son zamanlarda büyük bir kirlilik ile karşı karşıya. UNESCO Dünya Miras bölgeleri arasında alan bu yer, zayıf devlet koruması sebebiyle de kirlenmeye karşı savunmasız hale gelmiş. Umuyoruz ki böylesine mükemmel bir doğa harikasını kaybetmeyiz...
Çöl, kum tepesi ve kavrulmuş dağ manzaraları ile Namibya safari deneyimini bir üst çıtaya çıkarıyor. 20. yüzyılın ikinci yarısında bu yer yoğun askeri aktivitelere tanıklık etti. Çünkü ulaşılması zor ve özel bir yerdi. Ancak 1990'da Namibya'nın bağımsızlığını elde etmesi ile barış ve huzur ortamı sağlandı. Namibya'da geniş fil sürülerini, timsahları, hipopotamları ve neredeyse tüm antilop türlerini canlı görebilirsiniz.
2019-2020 yıllarında gerçekleşen söndürülmesi zor yangınların ardından doğanın kendini nasıl toparladığını görmek size umut verecek. Eşsiz doğa manzaraları ile büyülenirken, doğa için bir kez daha minnettar olacaksınız. İlgilileri için bölgede rehber eşliğinde gerçekleşen turlar da yapılıyor.
Tropikal vahşi yaşamın ta kendisi. Bir Karayip ülkesi olan Belize, dünya üzerindeki en büyük yağmur ormanlarından birini barındırıyor. Yöreye özgü bitki örtüsü ve nesli tükenmekte olan vahşi hayvanları ile Belize, ölmeden önce görülmesi gereken yerler listenizde bulunmalı.
Işıklarınızı kapatın. Çünkü Kuzey Minnesota'da gündüz güneş, gece ise milyonlarca yıldız gökyüzünü aydınlatıyor. Hiçbir ışık kirliliğinin bulunmadığı bu eşsiz yer sizi kendine hayran bırakacak.
Tırmanmayı sevenler için muhteşem bir yer. Alp kayak alanının da bulunduğu bu yer, merkezde Rocky Dağları ile tırmanış sporu için elverişli imkanlar sunuyor. Tepeden izleyeceğiniz manzara ise bu zamana kadar gördüğünüz hiçbir şeye benzemiyor... Elbette tırmanıcıların can güvenliği için teçhizatları edinmesi de zorunlu.
Köpekbalıkları ile yüzmeyi düşünebiliyor musunuz? Palau, kültürünü ve çevresini turistik amaçlar uğruna kaybetmemek için oldukça titiz çalışan bir yer. Pristine Seas kurucusu ve National Geographic kaşiflerinden Enric Sala, burası için 'Palau havadan yeryüzündeki cennet gibi görünüyor.' diyor. 'Sualtına daldığınızda farklı bir dünyaya ışınlanıyorsunuz.'
Bisiklet sürmek hiç bu kadar büyüleyici olmamıştı. Ünlü ressam Claude Monet'nin evinin de yer aldığı bu rota, renkli sokak sanatı ile de ön plana çıkıyor. Monet gibi siz de bu eşsiz yolda bisikletinizi sürdükten sonra Giverny Empresyonizm Müzesi'ni ziyaret etmeyi de unutmayın.
Nepisiguit Şelalesi yanında yer alan kaplumbağa şeklindeki taşa dair efsaneler var. Efsaneye göre, kaplumbağa sudan çıktığında Mi'kmaq insanları için dünyanın sonu gelecek. Tarih ve kültürel bakımdan değerli bir yere sahip olan bu yeri, National Geographic'e göre sizler de ziyaret etmelisiniz.
İspanyolcada 'zengin sahil' anlamına gelen Kosta Rika, isminin hakkını veriyor. Uzak sahil köy ve kasabaları ile izole, huzurlu bir yer. Tüm doğal alanlarını bunca zaman korumayı başarmış olan bu yerin önceliği doğanın kendisi.
Bir yağmur ormanı olan bu milli parkın önceliği ormanları tahrip etmeye karşı savaşmak. Biyo-çeşitlilik bakımından zengin olan Yasuni birbirinden olağanüstü bitki ve hayvanlara ev sahipliği yapıyor. 600'e yakın çeşitte renkli kuşlar burada barınıyor.
Bu alan çeşitli ormanları, savanları, dağlık çayırları ve fundalıkları içerisinde barındırıyor. Koruma altındaki bu alan, kuş izleme, orman yürüyüşü, kamp yapma gibi turistik aktiviteler için uygun.
Ruhr Bölgesi'nde yer alan ve çelik sanatının bir örneği olan bu yol, doğa ve endüstriyel kültürün muhteşem bir karması. Burayı ziyaret eden çoğu kişi, yeşil alanın bolluğuna şaşırıyormuş.
Turistlerin yerel doğaya ve kültüre verebileceği zararın minimuma indirilmesi için uğraşılıyor. Yakınındaki Mount Hood ile bu yer her yıl iki milyonu aşkın misafiri ağırlıyor.
Nüfus bakımından Polonya'nın en büyük üçüncü şehri olan bu yer, 'yeşil şehir' tamlamasının karşılığı niteliğinde. Ekolojik teknolojileri sayesinde yeşil ve şehir hayatının muhteşem ahengi ortaya çıkıyor. Şehirde sanattan, yemeğe kadar uzanan bin bir çeşit etkinlik yapmak mümkün.
Çin'deki en eski kültürel yerlerden birisi. Ayrıca, burası UNESCO Dünya Mirası listesinin de en yeni üyelerinden biri oldu. Çay ağaçları sayesinde eşsiz lezzette bir çaya sahip. Giderseniz mutlaka tadına bir bakın.
Yüzölçümü bakımından Japonya'nın en büyük ikinci adası olan bu yer bunca zaman otantikliğinden hiçbir şey kaybetmemiş. Ziyaretçiler, adanın kökenlerine, inançlarına ve doğaya karşı duydukları minnete dair birçok şeyi burada öğrenebilir.
Ada şehri, kültürün önemini her seferinde vurgulayan yerlerin başında geliyor. Renkli sokak görüntüsü içinizi açacak nitelikte. Sokakta çalan müzikleri ile kendi filminizi yaşayacaksınız.
Coca-Cola'nın evi, Georgia'nın en büyük şehri olan bu yer bir kültür merkezi.
İngiliz müzik endüstrisi burada şekillendi. Müzik yayıncılarının, kayıt stüdyolarının, barların, prova odalarının sıralandığı bu sokaktan bir zamanlar Elton John, David Bowie ve the Rolling Stones geçti.
Bugün hala var olan Yörük kültürünü ve antik yapıları keşfe çıkın. Tarih, doğa ve kültüre dair aradığınız her şey burada bulunuyor.
Endülüs Emevileri'nden kalma El Hamra Sarayı ile ünlüdür. İspanya'nın resmedilmeye değer şehirlerinden biri olarak öne çıkıyor.
En çok neresi ilginizi çekti? Nereyi ziyaret edebilmeyi dilerdiniz? Yorumlarda buluşalım!
2 kez arkadaşlarımla 1 kez tek başıma fethiye'den kaş'a kadar olan bölümünü yürüdüm likya yolu'nun... her seferinde biraz daha kurak, tahrip olmuş, çevre halkı yozlaşmıştı... 1 yaşındaki kızım büyüyünce bi gün gitmeye kalksa acaba durur mu yerinde?