Her yıl olduğu gibi bu yıl da 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü Türkiye'deki kadınlar olarak büyük bir hüzünle kutluyoruz. Neden mi?
Bize çiçekler böcekler almayın sadece bizi bu yaşamdan koparmayın, canımızı yakmayın dememize rağmen yine 8 Mart'a az bir süre kala birilerinin sırtını sıvazladığı erkekler kadınlarımızı aramızdan aldı..
Yine kadınların şikayetlerini umursamayan, mahkemelerde indirim üstüne indirim uygulayan, "Kocandır döver de sever de" zihniyetini sürdüren, o konforlu köşesine çekilip "Kadın kesin bir şey yapmıştır" diye söylenerek içindeki pisliği etrafa yayanlar kadınları öldürmeye devam etti.
Bu yüzden bu 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde yakın zamanda hayattan koparılan, şiddete uğrayan kadınlarımızı hatırlayalım. Nasıl korkunç bir durumun içerisinde olduğumuzu görelim.
Fatma Çetin: Denizli’de boşandığı erkek Ebubekir Karakurt tarafından boğularak öldürüldü, cansız bedeni ormanlık alanda bulundu.
Raziye Karabuğa: Isparta’da birlikte olduğu erkek Şehmuz G. tarafından ateşli silahla öldürüldü.
Elif Uzunoğlan: Almanya’da evli olduğu erkek Hüseyin Uzunoğlan tarafından öldürüldü. Elif’in cansız bedenini saklayıp Türkiye’ye dönen fail, aldatma bahanesiyle öldürdüğünü itiraf etti.
Vasfiye Emektar: 25 Şubat’ta İzmir'de evli olduğu erkek Vedat Emektar tarafından kıskançlık bahanesiyle bıçaklanarak öldürüldü.
Duriye Taşdelen: Sivas’ta hırsızlık bahanesiyle evine giren akrabası Nihat Kara tarafından bıçaklanarak öldürüldü.
Gülsüm Kuyar: Ankara’da uzaklaştırma kararına rağmen Mehmet Kuyar tarafından katledildi.
Remziye Yücel: Adıyaman'da evli olduğu erkek tarafından sokak ortasında başından vurularak öldürüldü.
Yine yeniden bir kişi daha eksilmemek dileğiyle...
Kağıtla insan korumaya kalkıyorlar. Hani çok mani olacakmış gibi !