Türkiye'de Üniversite Öğrencisi Olmanın 10 Zorluğu

1. Size "Selam Uzaylı" Gözüyle Bakan Komşular

Yanında anne ve babası olmadan, bekar olarak insanların nasıl yaşadığını bir türlü çözememiş komşulardır onlar. Eve kaçta geldiğiniz - gittiğiniz, kaç gün devamsızlık yaptığınız, sevgilileriniz ve arkadaşlarınız bu tiplerden sorulur. Apartmanda herhangi bir sorun olduğunda suçu hemen öğrencilere atar. Hatta kendi özel yaşamında sorun yaşadığında da suçu öğrencilere atar. Halbuki, masum öğrenciler erkekse PES oynuyordurlar; kız kızaysalar dedikodu ediyordurlar.

2. Bindi - Bindi

Her sabah - her akşam, tıklım tıklım dolu otobüslerde öğrencilerin o kadar yıl nasıl hayatta kaldığı merak konusu. Şehrin bir ucunda başlayan otobüs macerası, üniversite kampüsüne kadar devam eder. Bu sırada otobüse binenler nedense sadece binerler. Üniversite dolmuşlarında erken inen henüz görülmemiştir.

3. Zamına Zam

Öğrenci evinde eğer 3 ve daha fazla kişi kalıyorsa her yıl kiranın arttırılması gelenek ve göreneklerimizde sarsılmaz bir yer edinmiştir. O ev sahibi çok müstesna bir insandır, tok gözlü hatta hacca gitmiştir; yinede acımaz, sözleşme bitince basar zammı. Size bir sır, kira sözleşmenizin kış ve sonbahar aylarında bitmiyor olmasına dikkat edin. 'Bu karda soğukta nereye gidecek? Mecburen zamlı kirayı ödeyecekler' mantığında hareket eden ev sahipleri var. Ev kirasının yanında diğer zamları da unutmamak gerek. Yiyecek ve içeceği malum öğrenci gıdalanma merkezlerinde halletmek mümkün ancak diğer ihtiyaçlarınızda biraz zorlanabilirsiniz.

4. Bir Çayın 5 Lira Olduğu Kafeler

Evde çayını demlemiş, bisküvini koymuş, filmini - dizini seyrediyorsundur ki illa bir arkadaş 'xyz kafesine gidiyoruz, hadi gelsene' diye arar. Yok ben gelmeyim, siz takılın başım ağrıyor vb. cümleler kâr etmez. Paranız azdır, harcayıp bitirmek istemezsiniz ama o arkadaş bunu hiç düşünmez. Bir şekilde kafeye gittiğinizde, o Sabahattin Ali ses tonuyla 'bir çay lütfen' dersiniz. sonuçta bir çay kaç para olabilir ki? Daha önce hiç gitmediğiniz bir mekana sakın parasız gitmeyin. Evdeki hesap, çarşıya uymaz. Çay, en fazla 1.5 liradır diye gider, 20 lira hesap ödersiniz. Dikkat edin.

5. Telefonda Babadan Para İsteyememek

Anadolu aile yapısına has bir durumdur bu. Eve telefon edildiğinde para her daim anneden istenir. Zaten baba da duruma hakim olduğu için telefon görüşmesi bitince anneye 'kaç para istiyormuş... yine?' diye sorar. Siz 1 istediyseniz, o anne - baba 2 gönderir; her biri elleri öpülesidir onların.

6. Alınan Paranın 15 Günden Fazla Yetmemesi

Burs alıyor olsanız da, ailenizden para geliyor olsa da; o para 15 günden fazla dayanmaz. Özellikle burs alan öğrenciler ayın 7`sinden 23`üne kadar har vurup, harman savururlar. Para bittikten sonra öğrencinin hayatta kalabilmesi için günde 2 öğün salçalı makarna yemesi gerekir. Durum, ailesinden para alan öğrenciler için de aynıdır. Para bitince gelecek aya kadar diş sıkılır.

7. İnternet Şifreniz Neydi, Komşusu

Her öğrenci evinin başına gelmez böyleleri. Sadece lanetli öğrencilerin başına gelirler. Nazik bir şekilde kapınızı çalar ve 'Merhaba evladım, internette bir yarım saat işimiz vardı da, acaba sizin internetin şifresi neydi?' derler. Bu soru karşısında önce şok, sonra trans haline geçen öğrenci garip bir iç hesaplaşmanın eşiğindedir. Saniyeler geçtikçe komşumuzun gülen yüzü daha da açılır, daha da açılır baktı ki soru unutuluyor 'Evladım? Şifre! İnternetinizin şifresi hani' yinelemesini yapar. Bu sırada kalp krizi geçiriyor numarası yapmak işe yarayabilir.

8. Ne Okuduğunu, Neden Okuduğunu Bilmemek

Özellikle Fen - Edebiyat öğrencisiyse üniversiteden sonra ne olacağını, ne yapacağını düşünmemeye çalışır insan. İlk iki yıl üniversitede kalma hayalleri kurulur. Sonraki yıllarda yüksek lisans düşünülür. 'Resim, müzik, edebiyat vb. sanat dallarında yeteneğim var mı acaba, bari öyle bir şey?' durumları yaşanır. Üstelik ne okunduğu da bilinmez. Her üniversite bölümü, Mantarcılık kadar açık ve seçik değildir.

9. Aile Baskısı

Her aile böyle değildir elbette. Kimi ane - babalar, öğrenciliğin zorluğundan anlarlar. Ara sıra arayıp, 'derslerin nasıl, iyi oku bak' cümlelerinden daha ileri baskılar kurulabilmekte. Böyle zamanlarda öğrenci, akvaryuma kafası sokulmuş gibi nefessiz kalır. Çünkü 6 yıldır bitmemiştir o üniversite!

10. İstemediği Bir Bölümde Okumak

Zordur yani... Hayal ettiği mesleği yapabileceği bölüme gitmek, severek o dersleri almak. Türkiye`de 10 öğrenciden 7`si istemediği bir bölümde okuyor. Türkiye`de üniversite öğrencisi olmanın en zor yanı işte bu.

Popüler İçerikler

Gazeteci Özlem Gürses TSK Hakkındaki İfadeleri Nedeniyle Gözaltına Alındı
Sosyal Medyada Süren Öğretmenlik Tartışması: Az Çalışıp Çok mu Maaş Alıyorlar?
Cübbeli Ahmet Çakarlı Araçla Geldiği Etkinlikte Şeriatı Savundu: Skandal Sözlere Tepki Yağdı!
YORUMLAR
13.02.2015

Bırakın amk en temizi ben bıraktım oh miss

13.02.2015

düşünce ülke geneli olarak istenmeyen bölümlerde okunma oranı oldukça yüksek.bu durumda mesleğini sevmeyen insanlar ortaya çıkıyor.

13.02.2015

eksikleri tamamlayalım 1- size yolunacak tavuk olarak bakarlar 2- herşey sizin memleketinizdekinin 3 katı fiyatındadır 3- aileye 400 ögrenciye 800 tl kiralarla karşılasırsınız 4- eger kadın iseniz o şehrin yerlileri için şeylerinin keyfini yerine getirmek için bir objesiniz, daha fazlası degil. 5- anne baba yok ya yanınızda sizden ahlaksız sizden namussuz insanlar yoktur. 6- doç yada prof. luga torpil yada siyasi kanallarla gelmiş ögretim üyelerinin o muhteşem, o bilgi dolu suretlerine tükürmek istersiniz 7- sizden her an bacaklarınızı ayırmanızı isterler amma bunlar her geçen gün, her verilen mezun bireylerle birikiyor unutmayın ve herkes neler oldugunun farkında ( umarım farkındadırlar ve unutmazlar )

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ