Okuma oranın yerlerde süründüğü bizim gibi ülkelerde, televizyon siyasetçinin en büyük zenginliğidir. Eğer doğru metodları kullanırsanız, kısa sürede bir fenomene dönüşebilirsiniz. Bu uğurda yapılması gerekenleri iki maddede özetleyebiliriz. Bunlar:
Birinci madde size arzu ettiğiniz popülerliğin kapısını açacaktır. Ancak ikinci maddeye sadık kalmak koşuluyla. Yani popülist çıkışlar, halktan yana tavır alır gibi gözükmek önemlidir. Ancak elit, iyi eğitimli gözükürseniz, halk size inanmaz.
Siyasete atıldığınız bu ilk günlerde önemli olan televizyonlarda görünür olmanız. O yüzden kanal sahipleri ve yöneticileri ile ikili ilişkilerinizi her daim iyi tutun. Hediyeler, bedava yemekler vb. işinizi görecektir.
Eğer tüm bu dediklerimizi harfiyen yerine getirirseniz, o vakit size daha önce söylemediğimiz bir dünyanın kapılarını ardına kadar açabilirsiniz. O da:
- Gündemi belirleyen kişi olmak.
Bu kapıyı bir kez açmayı başarırsanız, içeriye fil gibi dalın. Mikrofonu gördüğünüz yerde ağzınıza gelen ne varsa söyleyin. Absürd olun, ağlayın, kışkırtın, nefret saçın ama asla ve asla mülayim olmayın. Ne demişler, 'Bağıranın sesi gür çıkar.'
Bir gün 'Kemalist', diğer gün 'Demokrat' bir başka gün de 'Siyasal İslamcı' olabilirsiniz. Endişelenmeyin. Toplumun hafızasına güvenebilirsiniz. Zaten hatırlamayacaklar...