Türkiye'de lezbiyen olmak kolay mı? Üç lezbiyen kadın neler yaşadıklarını anlatıyor: Homofobiyle mücadele etmek, aileye açılmak, örgütlenmek, cinsel yönelim ve cinsiyet kimliğine yönelik ayrımcılığa karşı kanuni koruma olmayan bir ülkede kamusal alanda var olabilmek...
İnsanların kimle yatıp kalktığı, ne yediği ne içtiği toplum için çok önemli çünkü biliyorsunuz. Üstümüze vazife olmadan insanları yargılamak en büyük hobimizdir...
İçlerini bir güzel dökmüşler de diyebiliriz.
14 aydır da beraberlermiş. İlk başta bilgiye erişim zor olduğundan ve İnternet diye bir şeyin çok yaygın olmamasından dolayı epey yalnızlık çekmişler. Çünkü onları destekleyecek kimse yokmuş, bu yüzden de uzun bir süre cinsel yönelimlerini saklamışlar. Şimdilerde herkes onların lezbiyen olduğunu biliyor olsa da yine de epey zorluk yaşıyorlarmış. Kabullenemiyorlarmış çünkü!
Ancak nefret söylemleri hala var!
Yapılan yorumların ve atılan mesajların haddi hesabı yokmuş.
Öyle bir şeyin olmadığını ikisinin de kadın olduğunu ve zaten lezbiyenliğin olayının bu olduğunu söylüyor Eda.
Kadınların ikinci sınıf insan muamelesi görmesinin lezbiyenliğin kötü görünmesindeki en büyük nedenlerden biri olduğunun da altını çiziyor.
İlk başlarda bir avuç insanken kimse bizi takmadı ve tehdit hissetmedi diyen Öz, şu anda tüm siyasilerin bile artık LGBTİQA+'yı bildiğini söylüyor.
Sizce bu mümkün mü?
Ne kadar üzücü!
Korkularından saklanıyorlar. Psikiyatrist Seven Kaptan, ben kolum yokmuş gibi davranamam, onlar da davranamazlar diyor.
Bunu kabul etmeliyiz!
Bence iki kız dışarıda el ele yürüse sıkıntı olmaz. Kızlar lezbiyen olmasa dahi birbirlerine aşkımlı falan konuşuyorlar ve kimse yadırgamıyor, kimsenin aklına lezbiyen olabilecekleri gelmiyor. Ama iki erkek el ele yürümeye kalksa vay hallerine. Bu arada lezbiyenliğe sözde karşı olan erkeklerin porno izlerken iki kızın birbiriyle sevişmesini ağzının suyu aka aka izlediğine eminim.
Gaylere karşı daha bir acımasızlar sanki şu an bir kız elele yürüse ben yadırgamam çünkü ben de yakın arkadaşımla kolkola elele yürüyen biriyim yadırganmadık hiç de ama erkekler böyle olsa laf edilir
Yani kusura bakmasınlar ama benim, hetero bir kadın olarak bu ülkede şiddete uğrama ihtimalim daha yüksek. Ben şu an bir ilişkiye başlasam ilk endişem acaba ayrılmaya kalkınca zarar verme ihtimali var mı olur . Fakat bir kadının bu tür öldürebilecek veya peşinde takıntı olabilecek birisi olma ihtimali bir erkeğe oranla çok küçük.(araştırmalar da bunu destekliyor.) Bana o yüzden hetero kadınları veya gay'leri düşününce şikayetleri abartılı geldi. Fakat tacize uğrama konusunda hetero kadınlara göre daha tehlikede olduklarını düşünüyorum çünkü erkeklerin ciddi kısmı lezbiyenleri seks objesi olarak görüyor.