8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, ancak günümüz Türkiye'sinde kadınların maruz kaldığı her türlü şiddeti ve muameleyi gördükçe bu günü kadınlar günü olarak kutlamanın daha anlamlı olacağı inancındayım.
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, ancak günümüz Türkiye'sinde kadınların maruz kaldığı her türlü şiddeti ve muameleyi gördükçe bu günü kadınlar günü olarak kutlamanın daha anlamlı olacağı inancındayım.
Her gün yeni bir kadın cinayetinin işlendiği, onlarca kadının şiddet gördüğü, bildiğimiz bilmediğimiz onlarca kadının taciz ve tecavüz gibi aşağılık muamelelere maruz kaldığı bir ülkede kadınlar günü nasıl kutlanmalı? Kutlanmalı mı? Her gün belli makama, mevkiye gelmiş bir erkeğin kadınlar hakkında saçmalamasını dinlediğimiz, siyaset uğruna kadınlar üzerinden yapılan rezil propagandalara maruz kaldığımız, taciz, tecavüz suçlarında hep '...ama'lı cümleler işittiğimiz, kadınları kadın olarak değil, emanet, mal, eşya olarak gören zihniyetin kokuşmuşluğunu hissettiğimiz bir ülkede kadınlar gününü nasıl kutlamalıyız ki erkekler kadını eşit olarak görme konusunda zorlanmayı bırakmayı, lütfedip de kadını 'eş' görmeyi becerebilsin de, kadınlar günü kadına şiddetin, tacizin, kadınları hor görmenin dillendirildiği bir gün olmaktan çıksın.
Ancak dünyanın her gün bir adım ileri gittiği bu konuda Türkiye'nin zihniyet olarak her gün 3 adım geri gitmesi bu günü daha anlamlı kılıyor ve erkeklerden ziyade kadınların artık inisiyatifi ele alıp her gün daha gür, daha yüksek sesle bağırması gerekiyor. Kadınlar hakkındaki konularda her gün erkeklerin ahkam kesmesinden artık sıkıldık. Kadın hakları konusunda bayrak taşıma görevini artık erkeklerden almalı, kendi sorunlarımızı çözme konusunda etkin olmalıyız. Biz erkeklerin bizi eşit olarak görmesini değil, eşit olduğumuzu kabul etmelerini istiyoruz. Biz emanet değil, bireyiz. Sizin lütfunuza ihtiyacımız yok! Artık siyasette, çalışma hayatında, toplumsal hayatta, vs. ne kadar az sayıda kadın olduğunun çetelesini tutmayı bırakıp, bu alanlarda kendimize yer açmak için çalışmalıyız. İşte o zaman kadınlar günü çok daha anlamlı, çok daha mutluluk verici olacaktır.
Kadınlar gününü kutlayan erkeklere de bir çift sözümüz olacak.
Bu zihniyet ülkeye yerleşmedikçe, çocuk yetiştirmede ve gelişiminde yer alan ayrımcılık sona ermedikçe, kadının günün her saatinde, her yerde olabileceği, bunun onun taciz edilmesi için bir gerekçe olmadığı kafalara yerleşmedikçe kutlanan her kadınlar günü sadece kadına uygulanan ayrımcılığın dile getirildiği bir gün olarak kalacaktır.