Avukat Keskin, trans bireylerin şiddetin en çok hedefinde olan kişiler olduğunu söylüyor.
“Sokakta yürürken bile bu insanlara Kabahatler Kanunu'na göre ceza kesiliyor. Ceza gerekçesi, çevreyi kirletmek. Yani, ırkçı bir gerekçeyle bu insanların sokakta yürüme hakları bile engelleniyor” diyor.
Avukat Keskin, trans bireylere yönelik şiddetin de, kadın cinayetlerinde olduğu gibi, erkek egemen toplum yapısından kaynaklandığı görüşünde.
31 gazeteci hapiste, 772 gazeteci işinden oldu
İfade özgürlüğü, Türkiye’de insan hakları ihlallerinin en yoğun yaşandığı alanlardan biri. 31 gazeteci hapiste. Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü raporuna göre, Türkiye, basın özgürlüğünde 180 ülke arasında 154. sırada. 10 yılda, 56 basamak geriledi.
İHD’den Arcan, “Son 2 yılda 772 gazeteci muhalif, eleştirel duruşu nedeniyle işinden oldu. 100’den fazla internet sitesi de şu anda yasaklı durumda” diyor.
Arcan, hapisteki gazetecilerin mesleki faaliyetleri nedeniyle tutuklandıklarını, ama Cumhuriyet gazetesi genel yayın yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül örneğinde de görüldüğü gibi, yasadışı faaliyetlerle, çetelerle ilişkilendirilerek cezaevlerine koyulduğunu belirtiyor.
İnsan hakları savunucusu Arcan şöyle devam ediyor:
“Hakkında dava açılan, soruşturma yürütülen yüzlerce gazeteci var. Geçen gün Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde 5 ayrı katta, 5 ayrı gazeteci yargılanıyordu. Elbette Türkiye’de basın özgürlüğü hiçbir zaman olmadı ama bu kadarına hiç tanıklık etmemiştik. Ayrıca, kayyum atanarak gazetelere, televizyonlara el konulması hiçbir hukuki ölçüyle açıklanamayacak bir durum. Buna da hiç tanık olmamıştık.”
İnsan Hakları İzleme Örgütü’nden Emma Sinclair-Webb’e göre, basın özgürlüğü “vahim” durumda.
Sinclair-Webb, bugünkü durumu şöyle ifade ediyor: “Özellikle seçimlerden önce, basına yönelik yoğun baskı ve tutuklamalar, kayyum meselesi ve genel anlamda bütün muhalif basının yok edilmesinden bahsetmek gerekiyor.”
İfade özgürlüğünün en çok kısıtlandığı alanlardan biri de, internet ortamı. Anayasa Mahkemesi bu hafta Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’na yayın içeriğini durdurma yetkisi veren yasal düzenlemelerin iptali istemini reddetti. Bu, mahkeme kararı olmaksızın yayın durdurma yetkisinin önünün açılması anlamına geliyor.
Türk Ceza Kanunu’nun 301. maddesi de, ifade özgürlüğünün önünde dikilen engellerden biri.
Uluslararası Af Örgütü, insan hakları haftası nedeniyle dünya çapındaki 12 vaka için düzenlediği “Haklar İçin Yaz” başlıklı kampanya çerçevesinde, bu yıl Türkiye’de ifade özgürlüğünü ele alan bir kampanya yapıyor.
'En ufak eleştiriler bile engelleniyor'
Bu kampanyayla, insan hakları savunucusu avukat Keskin’e “Türk milletini aşağılamak” suçlamasıyla verilen 10 aylık hapis cezasının Yargıtay’dan dönmesi için yetkililere mektup ve imza yağmuru hedefleniyor.
Avukat Keskin, söz konusu yasanın, devletin kırmızı çizgilerine en ufak bir eleştiriyi, merak etmeyi, soru sormayı ve itiraz etmeyi engellediğini söylüyor.
Keskin şöyle devam ediyor:
“İnsanların düşünmesini, öğrenmesini, soru sormasını istemeyen, son derece totaliter bir devlet yapısından söz ediyoruz. Devlet, kendisini korumak adına başkalarının düşünce ve ifade özgürlüğünü engelliyor.”
Deutsche Welle Türkçe