Türkiye'de evlat edinen ilk bekar baba Serkan Özübek, T24'e konuştu. Ebru D. Dedeoğlu'na konuşan Özübek, oğlunun ona 'anne' diyerek başladığı yolculuğu anlattı. Üç günün sonuna 'anba', bir haftanın sonunda 'baba' oldu. Siz de Kalpten Baba'lığın kitabını yazan Özübek ile tanışmaya hazır olun!
İşte, Türkiye'nin evlatlık edinen ilk ve hâlâ tek bekar babası Serkan Özübek...
Kaynak: T24
'Çocuklar yuvadaki kadın görevlilere 'anne' diyorlar. Anne; oğlum için yediren, içiren, oynayan kısaca bakım veren kişi demekti. Eve geldik. Kim var? Bir adam var ve onu yediriyor, altını değiştiriyor, bakıyor. Demek ki anne bu adam! Cinsiyetten bağımsız, bakım veren kişi olarak bana 'anne' dedi. İlk başta komik geldi ama bu böyle olmaz dedim. Sürekli 'Oğlum, ben babayım, baba' diyordum. Hiç fark etmiyordu. Sonra anne deyince cevap vermedim. Üçüncü gün de 'Anba' demeye başladı, birinci haftanın sonunda da anne'den baba'ya geçtik'
Kalpten babalık ile biyolojik babalığın farksız olduğunu anlatan Özübek, 2 biyolojik olmak üzere 7 çocuğu olan Amerikalı yapımcı, şarkıcı Marie Osmond'un sözlerini hatırlatıyor. Osmond, bir röportajında 'Hangi çocuklarınızı evlat edindiniz?' sorusuna 'Hatırlamıyorum ki' diyerek yanıt veriyor.
Kendisini oğlu Okan'ın biyolojik babası gibi hisseden Özübek, 'Biyolojik babalık daha farklı bir şey olsaydı yuvalarda bunca terk edilmiş çocuk olmazdı değil mi? Bence kalpten baba olmak çok daha önemli.' diyor!
Okan'a baba olmaya karar vermesi ise yalnızca 3-4 ay sürmüş! KALBEN derneğinin kurucu üyelerinden olan Özübek, o dönemde devlet korumasındaki çocuklar için projeler yapıyormuş. Yuvadaki çocukları görünce ve yüzleştiği gerçeklerle, baba olmak istediğini anlamış.
2016 yılının ortalarında yaptığı başvurunun ardından 2018 yılında oğluna kavuşmuş.
Anaokulu döneminde oğluna, her çocuğun mutlaka annesi, babası olması gerekmediğini anlatan Serkan Bey, geçtiğimiz günler yaşadıkları özel bir anı da keyifle anlatıyor:
'Okan'ın sınıf arkadaşının annesi çocuğuna kurabiye yapıyor, bizimki de kurabiyeyi çok seviyor ve tırtıklıyor. Arkadaşının annesi espri yaparak çok tatlı şekilde, 'Serkan Bey, tarifini vereyim de Okan'a yaparsınız 'dedi. Ama bu sözü oğlum duymadı. Arkadaşı da oğluma 'Annem annene tarifi verecek' dedi. Bizimki de durdu durdu gülerek 'Oğlum sen delirdin mi benim annem mi var yaa' dedi. Kahkahalar attık. Benimsemiş, üzülmedi, kırılmadı. İçselleştirmeden espri yaparak cevap vermesi çok hoşuma gitti. Benim de amacım buydu. Başardığımı hissettim. İleride bir anne olur mu, bilemiyorum. Kısmet. Ama şunu biliyorum. Daha mutlu olmamız lazım. Atacağım bir adım, şu anki mutluluğumuzu bir adım daha yukarı taşımalı.'
Özübek Bey, ayrımcı ve negatif söylemlerin hayatımızdan çıkması gerektiğinin altını çiziyor.
Aldığı eğitimlerin çokça işine yaradığını dile getiren Özübek, elbette aile içinde iniş çıkışların, kavga veya kırgınlıkların olduğundan söz ediyor. Fakat, 'Sakinleşmesi için zaman tanıdığınızda her şey yoluna giriyor' diyerek aslında, aralarındaki sevgi, saygı ve güven bağını nasıl inşa ettiklerini özetliyor.
Kavgaları güç savaşına dönüştürmeyen, oğluna alan açmayı, zaman tanımayı, yeri geldiğinde ağlamasını ve bağırmasını dinleyen bir baba olmayı büyük bir ustalıkla başarıyor.
T24'te yer alan röportajda uzun uzun anlattığı tüm önemli detaylar arasında daima güven ve sevgi çerçevesinde baba oğul ilişkilerini nasıl koruduklarını anlatıyor. 'Koşulsuz sevgi her derdin ilacı, çaresi' diyerek Kalpten ebeveyn olmanın tek ve gerçek yolunu da hatırlatıyor...
Bir çocuk, iki kedi ve bir babadan oluşan ailenin içinizi ısıtacak hikayesi için T24'te röportajın tamamını bulabilirsiniz. Hatta içinizi ısıtacak bu hikayenin tamamını okumayı unutmayın!
Literatür Hayat tarafından yayımlanan Kalpten Baba kitabına da göz atabilirsiniz.