Türkiye’de Her Yüz Kişiden Yedisi Depresyonda

Dünya Sağlık Örgütü (WHO), depresyonu yaygın bir

zihinsel rahatsızlık olarak sınıflandırıyor. Ancak depresyonu ruh halindeki

anlık gelgitlerle ya da kısa dönemli duygusal tepkilerle karıştırmamak

gerekiyor. Depresyon, özellikle uzun dönemli ve yüksek yoğunluklu olduğu zaman

önemli bir sağlık sorununa dönüşüyor. Doğru bir depresyon teşhisi ancak konunun

uzmanlarınca yapılabilecekken, rahatsızlığın kişi hayatındaki etkileri arasında

sürekli devam eden üzüntü hali, normalde zevk alınarak yapılan aktivitelere

karşı ilgisizliğin ortaya çıkması ve gündelik hayat aktivitelerini

gerçekleştirirken dahi zorluk çekmek gibi belirtiler sıralanıyor. Dünyada

depresyon oranlarını; cinsiyet, eğitim ve gelir düzeyi ile ilişkisini; ve hatta

ekonomiye etkisini sizler için derledik!

1. Dünya üzerinde depresyon tanısı konmuş kişiler 25 yıl öncesine göre yaklaşık %50 oranla artmış durumda

WHO verilerine göre dünya genelinde depresyon ve yoğun

endişe sorunu yaşayan nüfusun sayısı 1990’da 416 milyon civarındayken, 2013’de

bu sayı 615 milyona kadar yükseldi.

2. Avrupa nüfusunun % 6,8’i depresyon belirtileri gösteriyor

Avrupa Birliği genelinde yapılan çalışmaya göre 18 yaş üzeri yetişkin

nüfusun %6,8’inde depresyon belirtilerine rastlanıyor. Eurostat verileri,

Macaristan’ın AB ülkeleri arasında depresyonun en yaygın olduğu

ülke olduğunu ortaya koyuyor. Macaristan nüfusunun %10,3’ünde depresyon

belirtileri tespit edilirken, Macaristan’ı Portekiz (%10,1) ve İsveç (%9,2)

takip ediyor. Depresyon belirtilerinin en az olduğu ülkeler ise Çekya (%3,2) ve

Slovakya (%3,4).

3. Türkiye’de depresyon belirtileri gösteren nüfus AB’nin %6,8 oranı ile eşdeğer gözüküyor

4. Kadınlara, erkeklere oranla daha çok depresyon teşhisi konuyor

Eurostat verileri Avrupa genelinde kadınlarda depresyon

belirtilerinin (%7,9), erkeklere kıyasla (%5,5) daha fazla olduğunu ortaya

koyuyor.

5. Düşük eğitimli nüfusun depresyon belirtileri, yüksek öğrenime sahiplerden 2 kat daha fazla

Araştırma verileri ilk ve orta öğretim seviyesinde

eğitimini tamamlamış nüfusta depresyon belirtileri yüksek öğrenime sahip nüfusa

göre yaklaşık iki kat daha fazla olduğunu gösteriyor.

6. En düşük gelir grubundaki insanlarda depresyon belirtilerinin yaygınlığı ise en yüksek gelir grubundakilere göre 3 kat daha fazla.

7. Dünyada depresyonun ekonomiye etkisi ise 1 trilyon dolar civarında

WHO depresyonun insan sağlığına olan etkisinin yanı sıra,

iş gücü verimliliğindeki düşüş ve ilave sağlık masraflarının ekonomiye olan

etkisinin yıllık 1 trilyon dolar civarında olduğunu hesaplıyor. Diğer bir

deyişle depresyonun kişi başına düşen maliyeti yıllık 130 doların üzerinde

oluyor.

8. Dünya genelinde kamu harcamalarının yaklaşık %3’ü zihinsel rahatsızlıklarla mücadele için ayrılmış durumda

Bu oran düşük gelirli ülkelerde %1 civarındayken, yüksek

gelirli ekonomilerde %5'e kadar yükseliyor.

9. Ancak depresyon ile mücadele adına yapılan her maddi yatırım tam dört katı verimlilik sağlıyor

Depresyonun ekonomiye etkisi yüksek olmakla birlikte

depresyon ve stres bozuklukları ile mücadele için yapılan her 1 dolarlık

yatırımın insan sağlığı ve verimlilik üzerinde 4 dolarlık pozitif geri dönüşü

oluyor.

Popüler İçerikler

Sosyal Medyada Süren Öğretmenlik Tartışması: Az Çalışıp Çok mu Maaş Alıyorlar?
151 Gündür Oğlu Fatih'i Arayan Baba Esra Erol'a "Bulamıyorsan Müge Anlı'ya Çıkalım" Deyince Ortalık Karıştı
Kadınlarla Kafayı Bozan Sözde Hoca Bu Kez de "Karını Bize de Evde Oynat" Sözleriyle Tepki Çekti