Ölüm insanın fıtratında var esasen ama belli meslek dalları ile uğraşıyorsanız, hele hele Türkiye'de yaşıyorsanız bu fıtrat sizi çok daha kolay bulabiliyor. Meslek seçimi yapmadan önce, yaptıysanız da daha dikkatli olmanız için sizlere fıtratında ölüm olan meslekleri derledik.
Maden işçiliği, kamu işçiliği, fabrika işçiliği diye ayrıma gitmeye hiç gerek yok, işçilik olayının bünyesine ölüm fıtratı adeta sızmış, yer etmiştir. İş kazası olur, servis kazası olur, üstüne bir şey düşer, vs. sebeplerden dolayı işçiler ölebilir. Bunlar büyütülecek şeyler değildir. 1600'lü yıllarda bir sürü işçinin öldüğünü görebiliriz.
Ölüm ve doktorluk zaten yan yana duran iki kavram iken, neden doktorluğun fıtratında ölüm olmasın ki? Sen adamın kayınpederini iyi edemezsen o da seni öldürür yani doğası bu işin. Türkiye'de fıtratına ölüm sinmiş mesleklerdendir doktorluk. Zaten M.Ö. 340 yıllarında Hipokrat'ın yeni mezun öğrencilerinden birinin başına da aynı hadise gelmiş, adam oracıkta ölmüştü. Tamamen fıtrat işi.
Fıtratına ölüm işlemiş mesleklerin başında geliyor. Ya geçinemediğiniz için ikinci işi yaparken, ya öğrenci tarafından bıçaklanarak, ya da gösteri yapıp hakkınızı ararken polis tarafından öldürülmeniz tamamen fıtrat meselesidir. Yani sen şimdi gösteriye git, hükümet aleyhine bağır, sonra polis hedef gözeterek attığı biber gazı kapsülüyle seni vurup öldürsün sonra şikayet et! Bu olmaz. Mesela 1810 yılında Rusya'da benzer bir olay olmuş, yani tarihte örnekleri var.
Ölüm, darp, yaralama, aşağılama, vs. Her türlü şey senin mesleğinin fıtratında var arkadaşım. Hukuku, anayasayı, kanunları biliyorsun diye Azrail sana kıyak mı geçecekti? Ölümde boşluk bulamazsın, geldi mi alıp götürür. Onun için her savunmanı son savunmanmış gibi yap. Amerikan iç savaşı sırasında çok sayıda avukat öldürülmüş mesela, Amerika gibi bir ülkede bile oluyor bunlar.
Okumuşsun, etmişsin, çırpınmışsın sonunda kapağı bir firmaya atmış güzel para kazanmaya başlamışsın, bitti mi? Hayır Şantiyeler, sahalar ölüm tarlaları. Baret takıyor olman ölmeyeceğin anlamına gelmez. Ölüm senin mesleğinin fıtratında da var, biz söyleyelim de sonra vay ben öldüm deme. Sanayi devrimi sırasında kaç mühendis öldü haberin var mı? Hem de İngiltere gibi bir ülkede.
Memur oldum, devlete kapağı attım, artık maaşım her ay tıkır tıkır yatar diye düşünüp keyiflenmenin alemi yok, nihayetinde ölüm var. Devlete kapağı attın diye Azrail seni unutacak değil, burası Türkiye ve memurluk işinin fıtratında da illaki ölüm var. İlk devlet memuru Zachary Adingo'nun da iş kazası sonucunda öldüğü gerçeğini unutmayalım (yıl M.Ö. 500 falan).
Kendi işimi yapıyorum, kimseye eyvallahım yok, aldığım verdiğim belli... Bunlar iyi güzel de esnaflık fıtratındaki ölüm ne olacak? Gasp var, soygun var, iflas ettin, işi batırdın diye Allah göstermesin delirmek var, var da var. Yani kendimin patronuyum diye sevinme, senin de patronun Azrail var. 1400'lü yıllarda İtalya'da esnaf ölümleri çok yaygındı aklından çıkarma.
Sen motosikletle arabaların arasında sörf yap, gün boyu yaya olarak girmediğin sokak kalmasın sonra da ölmemeyi bekle. Kusura bakma ama çok şey istiyorsun. İşinin fıtratını bil ona göre konuş. Senin işinin benzerini yapan kaç ulak heder oldu eskiden biliyor musun?
Yani bunu da izah etmeyelim bi zahmet. Askerlik yan gelip yatma yeri olmadığı gibi, fıtratında mebzul miktarda ölüm barındıran mesleklerden.
Hem ölme hem öldürme anlamında fıtratında çift yönlü ölüm bulunan nadir mesleklerden. Zaten onun içindir ki Türkiye'de ne öldüren polisten hesap sorulur, ne ölünce hesabı verilir. Fıtrat bu, ne yapacaksın.
Buraya yazamadığımız, ama senin dahil olduğun meslek dalının fıtratında da mutlak suretle ölüm vardır, iyi bakmak lazım. Çünkü genel olarak zaten Türkiye'nin fıtratında var bu. Takdir-i İlahi de geç çok düşünme.