Ülkemizde ev işçiliği yapmanın nasıl bir his olduğunu ve kanunlar önünde hangi hakları olduğunu anlatan belgesel tadındaki video hepimizi çok etkiledi. Bizler de ayrıntıları sizler için derledik. 👇
Ülkemizde ev işçiliği yapmanın nasıl bir his olduğunu ve kanunlar önünde hangi hakları olduğunu anlatan belgesel tadındaki video hepimizi çok etkiledi. Bizler de ayrıntıları sizler için derledik. 👇
Ailelerimizin ya da bizlerin ev işlerinde yardımcı olmaları için anlaşma yaptığı çoğu kadından oluşan ev işçilerinin sigortasız şekilde yıllarca emek verdiği işlerindeki durumunu daha önce düşünmüş müydünüz?
20 yıldır ev işçiliği yapan Ayten Kargın, aynı gün içinde koltuk silme, ütü yapma, cam silme ve genel temizlik gibi birçok şeyi yapmak zorunda olduklarını ancak her şeyi yetiştirme konusunda zorlanıldığını dile getiriyor.
Ancak 10 günden fazla, 10 günden az çalışma ayrımıyla birlikte sigortalı olsalar da prim, emeklilik hakkı ya da sosyal güvenceye yansımıyor.
Zaman zaman isimleriyle bile hitap edilecek değerde görülmeyen ev işçilerinin büyük çoğunluğunu da yabancı kökenli bireyler oluşturuyor.
Aldıkları maaş da dolar ya da euro olmadığı için ailelerine para gönderirken çok az miktar ellerine geçtiğini söylüyor.
İşe ilk başladığında hem garsonluk hem de ev işçiliği yapan Kırıkoğlu, 150 yerden fazla evde çalıştığını belirtiyor.
İş görüşmelerinde de çoğunlukla kadınlarla görüşme yaptığını erkeklerin ev işçisiyle ve işleriyle ilgilenmediğini ekliyor.
Angelcev, İzmir'de dört katlı bir villanın bodrum katında kedilerle yaşamak zorunda kaldığını söylüyor.
Evimizi emanet ederek her şeyimizi paylaştığımız ev işçilerine hak ettikleri gibi değer vermemiz ve kanunlar önünde hak tanımamız gerekmiyor mu?
Dolar ya da euroyla maaş kısmı saçma olmuş.