“Editörlerin yüzde 50’ye yakını hukuken korumasız! Sabit çalışanlardan tuvalet kâğıdının hesabını bile veren var.”
Kitap editörlüğünün adsız kahramanları anlatıyor:
Büyük bir yayınevinden yeni ayrılan bir editör D. I.
“İş bulmadan istifa ettim”
“Ben maaşım asgari ücretin biraz üzerinde olduğu için iş bulmadan istifa ettim ki kurgu dışı alanda hayli deneyimli bir editörüm. Ne yazık ki Türkiye’deki en büyük yayınevlerinden birinde ortalama editör maaşı 6 bin-7 bin 500 bandında… Düzeltme zammı yüzde 10-15 civarında yapıldı. Yeni editörleri çoğunlukla 6 bin TL’ye başlatmakla beraber asgari ücrete dahi başlayanlar var. Mesai ücreti de verilmiyor, milli bayramlarda çalışma zorunluluğu var. İstifa ettiğim yayınevinde dışarıdan editörlük ücretleri sayfa başı 3-6 TL arasında değişiyordu. Yani tabiri caizse ‘ölücü’ bir fiyat politikası söz konusu.”
Bağımsız editör G.C.
“Maaşlar düştü, sigortalar asgariden yatıyor!”
“Benim işten çıkma sebebim pandemiyle birlikte maaşları düşürüp sigortaları asgariden yatırmaya başlamalarıydı. Yönetici editör olarak tüm iş yükü üzerimdeydi. Editörlük görevlerimin yanında fuarlarda satış yapacaklar için tüm kitaplarımızın özetini, ne diyerek kitabı satabileceklerini bile hazırlayıp teslim ediyordum. Sosyal medya da bendeydi. İnanılmaz bir mobbing vardı tüm çalışanlara. Ofis kamerayla izlenir, dinlenirdi; istedikleri zaman ekranlara bağlanabiliyorlardı. Mesai ödenmediği gibi gece saatlerinde, hafta sonları iş gruplarına mesajlar atılırdı.”
Havlu kâğıdın hesabını soran, sabah kahvaltısını yasaklayan yayınevleri var!
Ofislerde öğle yemeği dışında yemeyi yasaklayan, çalışanlara kahvaltı yapıp gelmelerini söyleyen yayınevleri var. Hata içilen kahveyi, çayları, kullanılan tuvalet kâğıdı ve havluları kısıtlayanlar da!
Bookinton.com araştırmasına göre yayınevleriyle çalışan bağımsız editörlerin durumu daha zor! Ödemeler zamanında yatmıyor, çıkınca ödeme yapılacağı söylenen kitaplar bir türlü basılmıyor!
“İşsiz kalan editörler başka sektörlere yöneliyor”
Bir yayınevinde yayın yönetmeni olan N. C. işin vahametini şöyle özetliyor: “Büyük bir yayınevinin yüzde 15’lik zam yaptığını, küçülme kararı aldığını duyduk ve bu tablonun en korkutucu yanı… İşsiz kalan editörler yayınevlerindeki düşük maaşlar yerine farklı sektörlere yönelerek çare arıyor. Türkiye’nin kültür hayatı insan kaynağı açısından krize doğru mu gidiyor?”