Türkiye’de Çiftçi Sayısı Son 10 Yılda Yüzde 53 Azaldı

Türkiye’de çiftçi sayısı son yıllarda düşmeye devam ediyor. Resmi verilere göre kayıtlı çiftçi sayısı son 5 yılda yüzde 26; son 10 yılda ise yüzde 53 azaldı.

Tarım alanları son 10 yılda yüzde 5; son 19 yılda ise yüzde 12 geriledi. İklim değişikliği ve artan dünya nüfusu ile birlikte gıdanın öneminin arttığı bir dönemde bu durum Türkiye’de gıda güvenliği tartışmasına yol açıyor.

Türkiye’de tüketici enflasyonu yüzde 20’yi aşarken Kasım 2021’de tarımda üretici enflasyonu ise yüzde 23’ü geçti. Kasım 2021’de Türk lirasının dolar ve Euro başta olmak üzere yabancı para birimleri karşısında ciddi değer kaybı yaşamasıyla çiftçi için kritik öneme sahip gübre ve ilaç fiyatlarına da zam geldi.

Emeklerinin karşılığını alamadığı gerekçesiyle çiftçilerin ürettikleri ürünleri çöpe döktüğü haberleri son yıllarda sık duyulmaya başladı. Temel gıdalarda üretici fiyatı ile market fiyatları arasında yüzde 200’ü aşan farklar da dikkat çekiyor. Hükümet bu duruma müdahale etmek için “erken uyarı sistemi” adı altında izleme uygulaması başlattı ancak Türkiye Ziraat Odaları Birliği verileri ciddi fiyat farkının devam ettiğini gösteriyor.

Euronews Türkçe'nin haberine göre Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) verileri de kayıtlı çiftçi sayısının son yıllarda giderek düştüğünü ortaya koyuyor. 2008’de 1 milyon 127 bin olan çiftçi sayısı 2011 yılında 1 milyon 122 bin idi. Çiftçi sayısı 2021 yılının eylül ayında 530 bine kadar düştü. Bu da son 10 yıla çiftçi sayısının yüzde 53 azaldığını gösteriyor.

Son 5 yıldaki düşüş oranı ise yüzde 26. SGK verilerine göre 2016 yılında çiftçisi sayısı 718 bin idi. Bu da son 5 yılda 188 bin çiftçinin iş bıraktığına işaret ediyor.

SGK kayıtlı çiftçi sayısına dair verileri açıklarken Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarım sektöründe istihdam edilen kişi sayısına dair ankete dayalı işgücü istatistiklerini açıklıyor.

TÜİK’e göre tarımda istihdam edilenlerin sayısı 2002’de 7 milyon 458 bin kişiyken bu sayı Eylül 2011’de 6 milyon 745 bine geriledi. Bu sayı Eylül 2021’de ise 4 milyon 974 bine düştü. Buna göre tarımda istihdam edilenlerin sayısı son 19 yılda yüzde 33; son 10 yılda ise yüzde 26 geriledi.

2011’de istihdamdakilerin yüzde 26,2’si tarımda çalışırken bu oran 2021’de yüzde 17’ye kadar geriledi.

Tarım alanları son 19 yılda yüzde 12 azaldı

Tarım ve Orman Bakanlığı’nın açıkladığı tarım alanları da azalmaya devam ediyor. Buna göre tarım alanları ise son 10 yılda yüzde 5; son 19 yılda ise yüzde 12 azaldı.

2001 yılında tarım alanları 26 milyon 350 bin hektar iken 2010 yılında bu miktar 24 milyon 395 bin hektara geriledi. 2020 yılında ise Türkiye’de tarım alanı 23 milyon 136 bin hektar oldu.

Popüler İçerikler

Narin Cinayetiyle İlgili "Aile Bizim Dostumuz" Diyen AK Parti Milletvekili ile Salim Güran Aynı Karede
Kayserili Damat Adayı Gelinin Düğünden Önce Talep Ettiklerini Duyunca Arkasına Bakmadan Kaçtı
İstanbul Fikirtepe’deki Kentsel Dönüşüm Binaları Tepki Toplamaya Devam Ediyor
YORUMLAR
10.12.2021

Seneye 1kg domates 25tl den yiyecegiz..haberiniz olsun..ciftci zarar ettigi icin ekmiyor..cinde rusyada gubre ton fiyati 300 - 350 dolarken turkiyeye gelen gubre 1.000 dollar nasil olabiliyor ? Hukumete yakin firmalar faiş foyata gübre getirtiyor ciftcide zarar edip ekmiyor..hani stokculuk vs cezasi kesiyordu devlet nerede hak hukuk adalet ? Seneye gidalara dev zamla yiyecegiz bunun bedelini halk ödüyor...akp = fabrika sat ithal et mantigi ulkeyi bitirdi..uretim olmayan ulke batar..ingiltere usagi akp..ne dediyse yapti..

Çiftçi elbette azalması lazım, endüstriyel tarıma gecilmesi şart. Bu kente göç ile de alakalı. Hem eskiden farketmiyordum, ancak Türkiye tarıma uygun bir ülke falan değil. 80 milyon + milyonlarca sığınmacı kaldıracak ülke hiç değil. ilaveten Dünyanın en dağlık ülkeler arasında ilk 10'da ve çok kurak. Yani küçük Hollanda'nın bile tarım alanı bizden büyük. Bu çok dezavantajlı bir durum. üstüne üstlük Türkiye'nin yeraltı zenginlikleri de yok, ne Petrol ne gaz, hatta kömürü bile yok. Tek çare üretim, burada da çin ile rekabet etmek zorundasın. 2012'ye kadar haketmediğimiz bir şekilde refah içinde yaşamışız, üretmeden tüketmişiz. Sıcak para ile yürümüş. Elbette TL'nin değeri düşer, enflasyon patlar, bu kaçınılmaz. Bunun sorumlusu da akp, 10 yıl evvel ihracat yoğun bir ekonomiye geçilmesi lazımdı. Şimdi herkes refahı tattı ve kimsede bunu kabul etmez. Bu ülke nasıl ayakta kalmış onu bile anlamış değilim. Lakin iktidar değiştiğinde kesinlikle ihracata dayalı ekonomiye odaklanılması lazım.

10.12.2021

plan tıkır tıkır işliyor desenize.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ