Trabzonspor Kulübü Onursal Başkanı Mehmet Ali Yılmaz, şike davasını inandırıcı bulmadığını belirterek, 'Türkiye'de bütün müsabakalarda kuşku var. Şike var mı yok mu bunu söylemek çok zor. Hiçbir kulüp birbirinden daha temiz değildir. 2011 Mart'ında çıkartılan yasa da bana biraz kasıtlı gibi geldi' dedi.
Trabzonspor Kulübü Onursal Başkanı Mehmet Ali Yılmaz , halen devam eden şike davası hakkında önemli açıklamalar yaptı. TVEM'e konuşan Yılmaz, şike davasına dayanak olan 6222 Sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun'un kasıtlı olarak çıkarıldığını ifade etti. 'Hiçbir kulüp birbirinden daha temiz değildir' diyen Mehmet Ali Yılmaz'ın açıklamaları şöyle:
'Şike çok inandırıcı gelmesin. Türkiye’de bütün müsabakalarda kuşku var. Şike var mı yok mu bunu söylemek çok zor. Tüm kulüplerimiz bu sonuçla karşılaştı. Hiçbir kulüp birbirinden daha temiz değildir. 2011 Mart’ında çıkartılan bu yasa bana biraz kasıtlı yasa gibi geldi. Süratle kalan maçlarda olan şeyleri yaptılar. O zaman bütün maçları inceleseydik yanmıştık. Şeriatın kestiği parmak acımaz. Aradan 3 sene geçti. Şike operasyonu ile ilgili kuşku devam ediyor. Mahkeme kararları çıktı, yeniden yargılama çıktı, neden bir tane savcı başka bir tape ortaya çıkartmadı? Mart ayından sonraki 3-4 maçtaki olayla bitti iş.'
İDDİA ERKEKLİĞİ VE MERTLİĞİ BOZDU
Trabzonspor Onursal Başkanı Mehmet Ali Yılmaz, 1991 yılında özerk Futbol Federasyonu ’nu kurduklarını hatırlatarak, “O günkü koalisyon hükümeti ve spor basın mensubu arkadaşlarla ortaklaşarak, dayanışarak, anlaşarak dedik ki; futbol çok profesyonel bir iş. Bunu devletin sırtından alalım. Siyasi torpillileri de kaldıralım. Siyasetin egemenliğine sporda son verelim. Kendi içinde kendi kendini yönetsin. Hakemi var, eski milli futbolcuları var, kulüpleri var, ilgili tıbbı var, teknik direktörü var. Bir kanunla güzel bir şekilde ayarladık. Özerkleşmeyi yaparken havuz sistemi, stadyumdaki reklamlar ve iddia hariçti. İddiaya o zaman olduğu gibi ben hala karşıyım. Erkekliği ve mertliği bozan bir olgu bence o hala. Onun için şikeler falan bugün tartışılan konular. Geçmişte günlerdir tartışılan şike vardı, yoktu. UEFA böyle dedi, FIFA demedi. Kulüplerin birbiriyle olanlar taraftarların kinlenmesi, düşmanlık gibi çok saçma. Futbol taraftarları dosttur. Kavga etmek, dövüşmek, sövmek, silmek, mahkemelere gitmek için yoktur” dedi.
2002’YE GERİ DÖNERSEK…
“UEFA’nın şart koştuğu, bütçesi olmayan, bilançosu olmayan kulüpleri lige almayacağız, müsabakalara sokmayacağız demesine rağmen, biz futbolun kendi bütçesini oluşturalım dedik” diyen Yılmaz, şunları söyledi: “Ancak esas kişiler uzaklaşıp maceraperestler gelmeye başladı. Bakıyorum bugün bütün kulüpler borçlu. İyi bir hesap yaptığınız zaman hiçbir kulübün borcu olmaması lazım. Hatta birikmiş parası, kulübü büyüten bir takım yatırımları geliştirmeleri olması lazım. Bunu çözmenin yolu 2002’ye geri dönmek veya siyasetten uzak, kendini yöneten, basiretli bir federasyon oluşturmaktan geçer. Siyaset bu işe karışmasın demiyorum ama özerk yapıya ne kadar müdahale etmeleri gerekiyorsa o kadar müdahale edebilirler.”
TAHKİM KURULU DA LAÇKA EDİLDİ
Yılmaz kendi bakanlık döneminde özerkleştirilen Futbol Federasyonu’nun içerisinde Tahkim Kurulu ’nu kurduklarını da hatırlatarak, “Tahkim 8 asil 8 yedek üyeden oluşur. Bunların hepsi yargıçtır, hukukçudur. Bunların vereceği karar kesindir. Ve mahkemelerde bu işler sürüncemede kalmasın. Süratle sonuç alalım. Sezon aksamasın. Futbol aksamasın. Ancak orası da sonradan maalesef laçka edildi. Onların kararları da artık tartışılır oldu. Şimdi bu yolla da mahkeme kararları açıldı. Biri açılıyor biri kapanıyor. Böylece endişelerle yaşamaya devam ediyor. Özellikle Federasyon Başkanı bu işe tavrını koyar ve bitirebilirdi” dedi.
KULÜPLER BİRLİĞİ'NE NE GEREK VAR!
Trabzonsporsuz bir ligin düşünülemeyeceğini ifade eden Onursal Başkan Yılmaz, “Trabzonspor Türkiye Ligi’nin mihenk taşlarından bir tanesidir. Türkiye de Trabzonspor büyük bir renktir. Bordo-Mavili kulüp her zaman Türk futboluna yön verecek bir güç olacaktır” dedi.
KULÜPLER BİRLİĞİ'NİN KALDIRILMASI LAZIM
Kulüpler Birliği ’nin şuana kadar hiçbir yaptırımı olmadığını dile getiren Yılmaz, “Sadece yabancı futbolcu sayısında artış istenmiştir. Başka hiçbir şey yapılmamıştır. O da Milli takımımızın geldiği durumu gösteriyor. O kadar yabancıya ben zaten baştan beri karşıyım. Önce bayrağımızı iyi temsil etmeliyiz. Önce bizim çocuklar oynayacak sonra yabancıları alacağız. Kulüpler Birliği toplantısına çoğu başkan katılmaz. Öyle bir anlamı olmayan bir kuruluştur. Kurulduğundan bu yana hafızalarımızda yaptığı bir iş yoktur. Olmayacakta, öyle görünüyor. Kaldırılması lazım” dedi.
İBRAHİM HACIOSMANOĞLU İYİ YÖNETİYOR
“Trabzonspor’u şu aşamada parasızlıkla yönetmek zordur” diyen Onursal Başkan Yılmaz, “Bütün kulüplerde de bu sıkıntı vardır. Ancak bu durumda İbrahim Hacıosmanoğlu iyi yönetiyor diyebiliriz. Çünkü para ödeyemez duruma düşmediler. Futbolcular bayrak kaldırmadı. Alacaklılar ses çıkarmadı. Demek ki mali tabloda güzel gidiyor. Tabi kendi içindeki arkadaşlarıyla olan tartışmalar, çekişmeler, anlaşmazlıklar onlar hariç. Bu her cemiyette olabilir. Ancak şu aşamada iyi görünüyor. İnşallah yılsonuna kadar bu iyi gidişin maçlardaki başarısıyla semeresini hepimiz görürüz” diye konuştu.
MİLLİ TAKIMDA TABANCANIN NE İŞİ VAR?
Milli takımın son oynadığı maçtan önce gün yüzüne çıkan Gökhan Töre ve Hakan Çalhanoğlu arasındaki tabanca olayına da değinen Yılmaz, “Ne işi var o tabancanın? Orada kimsenin de çıkıp bir şey dediği yok. 20 yaşını biraz geçmiş delikanlıların bu yollara tenezzül etmesi o Milli formaya yakışır mı? Onları yönetenler, hatta Fatih Terim çok iyi bir hocamız olduğu halde neden sessizliğini bozmuyor? Dolayısıyla bugün böyle karışmış kötü saha sonuçları ve yapay bir takım girişimler, konuşmalara, esasla alakası olmayan bir yerlere gelmişiz” dedi.
OTORİTESİ ZAYIF FEDERASYON BAŞKANLARI
Sadece futbolda değil. Bütün amatör branşlarda da birçok reformlar yaptıklarının altını çizen Onursal Başkan Yılmaz, “Yenilikler getirdik. Çoğu halen başkan ve yaşıyor. Gayet güzel giderken bizim futbolu temsil eden ama gözü Federasyon da görev almaya yönelik tipler kendilerine güvenemeyip, kendilerini beğendiremeyip o günkü başbakandan yardım istemişler. Ve kanunda hemen 2002-2003 yıllarında değişiklikler yapılarak delegasyon sistemi değişmiş. Dolayısıyla kulüpler de ekonomik sıkıntı içinde bulundukları durum nedeniyle uymuşlar ve çeşitli Federasyon Başkanları temsil edemeyen, otoritesi zayıf Federasyon başkanları gelmeye başladı. O gün aleyhinde konuştuğumuz, yıllardır bu işi yapan Haluk Ulusoy ’u şimdi arıyoruz” diye konuştu.
Fanatik