Türkiye'de balerin olmanın ayrı bir kafası var. Neden mi? Bakın 'bale' deyince insanların aklı nasıl bir klişe denizine sürükleniyor...
Türkiye'de balerin olmanın ayrı bir kafası var. Neden mi? Bakın 'bale' deyince insanların aklı nasıl bir klişe denizine sürükleniyor...
Maalesef insanları donunda sallayan bu lunapark aleti....
- Şimdi sen parmak ucuna çıkabiliyor musun yani?
- Evet.
-Çık hadi o zaman!
- Pointe giymem lazım...
-Ne poyinti be hani Titanik'te yapıyor ya onu diyorum ben.
-....
Pointe giyerek parmak ucuna çıkmış bir balerinin ayakları x-ray'de böyle görünüyor. Daha da nasıl açıklayayım bilemedim.
Teknik olarak aynı şey olmaları için giymen gereken ayakkabı budur arkadaşım.
Kız çocuklarının %99'u küçükken 1 saniyeliğine de olsa mutlaka bir bale kursuna gitmiştir. Bu tipler, senin onlarca yıllık emeğinin karşısına geçip 'Aaa ben de küçükken balerindim.' derler ve hiç utanmaları yoktur.
Balerin olduğunuzu duyan insanların mutlaka sorduğu diğer bir soru da 'Eee şimdi sen bacağını böyle açabiliyor musun?' sorusudur. Çünkü kimse, jump, duruş, estetik, kombinasyon vs bilmez.
Anlatırsın sen de; hani böyle tül, böyle etek, hani var ya ?!?
Hala sanatla dalga geçebilme cesareti olanlar için söylüyorum; o kadar cesursanız bir de siz giyin de bakalım 'üzerinizde' nasıl duruyor.
Hemen karşında deneyip, yaptıklarını sanırlar. Duruş bozukluğu ve dengesizlikle sadece ayakları iki yana açınca oluyor sanırlar. Ne yapsınlar?
Bir de bu var tabi... Kelimelerin sonuna 'ci, çi' eki getirmeye alışkın Türk milleti; çiçekci, sucu, tamirci, simitçi ve bunun gibi yüzlerce meslek gurubundan sonra balenin yanına da 'ci'yi yapıştırıp seni de baleci ilan eder.
Not: Kadınlar; balerin, erkekler; balet.
Bilmeyenler için filmin neredeyse tamamında Natalie Portman'ın sadece üst bedeni kullanılmıştır. En uzun süre dublör kullanılan filmlerden biridir. Bir de allaaaşkına Natalie o omuz, o kollar ne ya?
Bunca şeyi bilmeyen onca insan, tutar da ayaklarının çirkinliğine takar. Evet balerin ayakları mükemmel pedikürlü ayaklar değildir. Çünkü parmak ucunda dans etmek için bazı şeylerden fedakarlık etmeniz gerekiyor.
Bu çifti hala izlemeyeniniz varsa, buraya tıklayarak bir izleyin derim. İnsan çok isterse, imkansız diye bir şeyin olmadığının kanıtı...
En çok karşılaşılan sorulardan biri de bu. Elbette, acıyor. Kimse android değil sonuçta. Ama esneklik acıdıkça kazanılır, bu da baleyi meslek olarak seçenlerin kabul ettikleri bir fedakarlık.