Öte yandan aşı çalışmaları konusunda kötümserlerin gerekçeleri ise; koronavirüs salgınının küresel güçlerin manipülasyonu olması (yüzde 27.4), virüsün mutasyonu uğrayacağı (yüzde 27.2), büyük ilaç şirketlerinin dünyaya aşı satma stratejisi olduğu yönündeki inanç (yüzde 23.4) ve tüm dünya nüfusunun aşılanabileceğine inanılmaması (yüzde 22) olarak sıralanıyor.
Türkiye’de yürütülen aşı çalışmaları konusunda kötümser olanların arasında en çok öne çıkan görüş yüzde 29.6 ile yeterli altyapı çalışmasının bulunmadığına dair. Bu konuda katılımcıların yüzde 18.3’ü virüsün mutasyona uğrayacağını, yüzde 18.1’i bunun ilaç şirketlerinin stratejisi olduğunu, yüzde 16.8’i yeterli aşılanma sayısına ulaşılamayacağını, yüzde 13.5’i siyasi propaganda malzemesi yapıldığını, yüzde 3.6’sı ise koronavirüsün aslında gerçek olmadığını belirtiyor.
Salgının ne zaman biteceğini bilemem ama vatandaşın sabrının bittiği belli. Zengin kesim evde kal deyip götlerini yayarken orta ve düşük gelirli kesim şu salgında ekmeğinin peşinde hala. Beceriksiz iktidarın meyveleri işte.