Türkiye'de son yıllarda antidepresan kullanımında patlama yaşanıyor. Son 5 yılda bu ilaçların kullanımı yüzde 27 arttı. Ayrıca resmi rakamlara yılda 9 milyon kişi ruh ve sinir hastalıkları doktorlarına başvuruyor.
Türkiye'de son yıllarda antidepresan kullanımında patlama yaşanıyor. Son 5 yılda bu ilaçların kullanımı yüzde 27 arttı. Ayrıca resmi rakamlara yılda 9 milyon kişi ruh ve sinir hastalıkları doktorlarına başvuruyor.
Milliyet'ten Mert İnan'ı haberine göre, Türkiye'de antidepresan kullanımının her yıl arttığını kaydeden Türkiye Psikiyatri Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Ömer Böke 'Daha doğrusu daha çok antidepresan satılıyor. Ne kadar antidepresan satıldığını biliyoruz, bunların ne kadarının kullanıldığını ise tam bilmiyoruz. 2007 ile 2017 verilerini karşılaştırırsak yıllar içinde düzenli bir artış göstererek 10 yılda antidepresan satışı 2.25 kat arttı. Antidepresanlar, ağırlıklı olarak yaygın psikiyatrik hastalıklar olarak adlandırılan anksiyete ve depresif bozuklukların tedavisinde kullanılıyor” dedi.
Beykoz Üniversitesi Sosyal Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mansur Beyazyürek ise antidepresan kullanımının son beş yılda yüzde 27’den fazla artış gösterdiğini belirtti.
Bu artışta internet ve sosyal medya aracılığıyla veya kulaktan dolma bilgilerle ilaç alımının da önemli bir faktör olduğunu ifade eden Beyazyürek, 'Depresyon, kaygı bozukluğu olan hastaların yalnızca üçte biri psikiyatriste gidiyor. 2016 yılının ilk dokuz ayında 33 milyon 368 bin 916 kutu antidepresan tüketildi. Yeni nesil antidepresanlar sıfır yan etkiye sahip olduğundan çok rahat şekilde reçete edilebiliyor' dedi.
Artışın en büyük nedenlerinden birinin, diğer branş hekimlerinin bile yeni nesil ilaçları reçete etmeleri olduğunu aktaran Beyazyürek, 'Halk arasında birbirine ilaç tavsiye edenlerin sayısı da azımsanmayacak oranda. İnsanlar artık hayatlarındaki en ufak sorunları bile ivedilikle çözmek istiyor. Bu istek özellikle kentlerde ilaç tüketimine yöneltiyor. Depresif belirti ve anksiyete sorunu olanlar ilaç kullanımında ilk sırada. Keyifsiz hissetmek depresyon sanılıyor, oysa ki depresif belirtiler ve depresyon tanısı çok ciddi bir hastalıktır. Hastaların doktor kontrolünde ilaç almaları gerekir. Birtakım medya organlarında popüler kişilerin bilimsel dayanağı olmayan açıklamaları halk sağlığını tehdit ediyor' diye konuştu.
Prof. Dr. Böke, yaygın psikiyatrik hastalıkların ilaçsız tedavisinin söz konusu olduğunun altını çizdi. Böke, psikiyatrik hastalıkların artış nedenlerine ilişkin olarak şu bilgileri verdi:
'Toplumsal çatışmalar maalesef artarak sürüyor. Olayların sonuçları bizden ya da bizden olmayana göre farklı değerlendiriliyor. Çocuğa, kadına, hayvana yönelik şiddet, sağlık çalışanına yönelik şiddet, cinsel şiddet, aile içindeki şiddet daha sık gündemimize geliyor. Keyfi uygulamalara tanıklık etmek belirsizliği artırıyor. Özellikle adalet sistemindeki keyfi uygulamalar belirsizliğe neden oluyor. Tüm bunlar psikiyatrik hastalıkların artması ve ilaç tüketimine neden oluyor.”
Hakkaten oturup bilimsel yönden açıklamasını mı yaptınız? Millet aç amk aç, her yer dolandırıcı, hırsız dolu, anasını bile satacak adamlar var lan bu ülkede, göt yalamak utanılacak bir hareket olmaktan çıktı ''kim daha iyi göt yalıyor?'' diye yarış var bu ülkede... Bu devirde bunlar adamlık ve para ediyor, siz de çıkmış yok ulaşılabilirlik arttı, yok adalet sistemi vesvesesi anlatıyorsunuz. Ayık olun biraz!
Modern paradigmaya eklenip herkesin depresyonsuz olmasını beklemekte anormallik. Sanki Maslow'un kendini gerçekleştirme kavramını aşmışız. Psikolojik olarak güçlü insanın, doğal davranması yalnız kalabilmeye katlanabilme özellikleri dahi şu zaman da ütopik değil mi. İstenileni sunulanı yaşa yalandan gül duyulmak istenileni konuş eleştirsen de toplumsal yargılara uyum göster iki yüzlülükleri humanizme yorup mutluluk rolleri kes depresyonsuz yaşa! Makyavelistler.
Psikiyatriste gerçek hastalar gitmez, gerçek hastaların hasta ettikleri kişiler gider.