Türkiye'de 1940'lı Yıllarda Başlayan Müstehcen Kadın Fotoğraflı Erkek Dergileri Akımını Duymuş muydunuz?

08.06.2021 - 00:15

Kapak fotoğrafında yer verilen kişinin transseksüel olması ile ahlak masa tarafından sorgulanması olayları filan varmış...

Kaynak: 196Sekiz

1930'lu yıllardan önce dergilerde değil fotoğraf, cinsel içerikli bir cümle kullanmak bile mümkün değilmiş. Dansözler dahi yazılı basında yer alırsa mahkemeye çıkmak zorunda kalıyorlarmış.

İlk olarak Orhan Karaveli ve Nihat Karaveli 2 Nisan 1949'da ismi Seksoloji olan bir dergi çıkartmaya karar vermişler ve cinsel obje, cinsel hayatla ilgili bilgiler yer alıyormuş dergide. 8 bin basılan ilk dergi nasıl dağıtılacak diye düşünürken daha vapurla Kadıköy'e geçerken tüm baskı bitmiş. Ama resmi makamların engeliyle ikinci baskı yapılamamış.

Playboy dergisinin dünyada ses getirmesiyle birlikte Türkiye'de de bazı dergiler basılmaya başlanır.

Aslında 1980 yılına kadar bu dergilerin satışı yasakmış ama kapatılsalar da satışlarına el altından devam etmişler.

82 yılından itibaren müstehcen erkek dergileri açısından rahatlık başlamış.

Hatta bilindik isimler çıkarmaya başlamış dergileri bu yıllardan sonra.

kitantik.s3.cloud.ngn.com.tr

Hıncal Uluç ve Ali Kocatepe aynı yıl Erkekçe isimli dergiyi çıkartmaya başlamışlar. Hafif erotik içerikli olsa da futbolcusundan politikacısına pek çok insan kendini ifade etme fırsatı bulmuş dergide.

Hürriyet yayın grubu Erkekçe'den 3 yıl sonra yayın haklarını İtalya'dan aldığı Playmen dergisini çıkarmaya başlamış.

Hemen ardından çok popüler olan ve dönemin bütün güzellerinin peş peşe kapağında yer aldığı Bravo dergisi çıkarılmış.

Ahu Tuğba, Müjde Ar, Oya Aydoğan, Serpil Çakmaklı, Bahar Öztan, Nazan Şoray, Yaprak Özdemiroğlu...

Dergide yalnızca müstehcen konulara değil, politikacılarla röportajlara ve aşk hikayelerine de yer verilirken 1986 şubat kapağında Nilgün isimli bir genç kadın yer almış.

Müzikallerde şarkı söylemek ve meşhur olmak isteyen Nilgün'ün ünlü olmak istediği hayalleri yalnızca birkaç gün sürmüş.

Çünkü birkaç gün sonra bir gazetede şöyle bir haber yer almış:

Bu haberin ve gelen ihbarların üzerine ahlak masası polisleri Nilgün'ün yaşadığı eve baskın yaparak onu gözaltına almışlar.

Nilgün kimliği yerine ehliyetini çıkarınca ortalık karışmış. Kendisi Suadiyeli değil Gaziantepli ve ismi de Şahin'miş.

Bunun üstüne Bravo dergisi telefon yağmuruna tutulmuş, bunun üzerine genel yayın yönetmeni yalnızca 'Kandırıldık' demekle yetinmiş. Nilgün için rüya gibi başlayan ay kabus gibi bitmiş haliyle...