Türkiye Cumhuriyeti’nin Temellerini 100 Yıl Öncesinden Atan Yenilikçi Osmanlı Padişahı: II. Mahmud

Türkiye Cumhuriyeti'nin temellerini yüzlerce yıl önceden atan bir Osmanlı padişahı olduğunu söylesek inanır mıydınız? 1923'te kurulan Cumhuriyetimizin kuruluş hikayesini hepimiz biliyoruz. Ancak çok daha geriye gidip Cumhuriyete zemin hazırlayan olaylar ve bunu sağlayan padişahın hikayesini öğrenmek istemez miydiniz? İşte o padişah; II. Mahmud...

II. Mahmud Osmanlı'nın çok zor dönemlerinde dünyaya gelmişti.

Doğduğu yıllarda Osmanlı; Rus Savaşı, İran Savaşı ve isyanlarla cebelleşiyordu. Babası I. Abdülhamid o 4 yaşındayken öldü. Tahta hanedanın en yaşlı erkeği olan kuzeni III. Selim geçti. III. Selim, kısır olduğundan dolayı kendinden küçük kuzenleri II. Mahmud ve IV. Mustafa'yı kendi çocukları gibi gördü. Onların eğitimine de büyük önem verdi.

Kardeşi IV. Mustafa, oldukça hırslı bir karakterdi ve muhafazakar bir yapıya sahipti.

II. Mahmud ile IV. Mustafa adeta zıt kardeşler gibiydiler. Mustafa, bazı yeniçerilerin de desteğini alarak kuzeni III. Selim'i tahttan indirdi. Osmanlı yönetimindeki yenilikçi ve III. Selim yanlısı herkesi öldürttü ve tahta çıktı.

Bunun üzerine Alemdar Mustafa Paşa, IV. Mustafa'yı tahttan indirmek için İstanbul'a doğru yola çıktı.

Alemdar Mustafa Paşa, Osmanlı'nın kudretli paşalarından biriydi. Alemdar Mustafa Paşa'nın kendisine karşı darbe hazırlığında olduğunu öğrenenen IV. Mustafa, tahtın potansiyel adayları III. Selim ve II. Mahmud'u öldürtmek istedi. Kuzeni III. Selim'i öldürtse de kardeşi Mahmud bir cariyenin yardımıyla cellatlardan kaçmayı başardı. IV. Mustafa'yı tahttan indiren Alemdar Mustafa Paşa da II. Mahmud'un tahta çıkmasını sağladı.

Abisinden daha merhametli olan II. Mahmud, tahta çıktıktan sonra onu öldürmek istemedi. Ancak...

Abisinin yeniçerilerle anlaşarak kendisini tahttan indirmeyi planladığını öğrenince başka bir seçeneği kalmadı ve abisinin ölüm emrini verdi. Saray ve etrafındaki yozlaşmanın devlete ne kadar büyük bir zarar verdiğini erken yaşta tecrübe etti.

Ona göre tüm bu sorunların esas kaynağı Yeniçeri Ocağı idi. Sürekli isyana kalkışan yeniçeriler, ülkedeki yeniliklere karşıydılar ve savaşlarda başarısız olmanın baş sorumlusuydular. Kendi çıkarlarına göre de padişah değiştirmeyi alışkanlık haline getirmişlerdi.

Ustaca taktiklerle yeniçerileri tarihin tozlu sayfalarına gömdü.

II. Mahmud, başlarda yeniçerilere karşı esas niyetini pek belli etmedi. Hatta kendisini tahta geçiren Alemdar Mustafa Paşa'nın gittikçe kendisinden bağımsız hareket etmesi sonucu, onu yeniçerilere yem etti. İmparatorluğun o dönem isyanlar ve savaşlarla uğraşması da Yeniçeri Ocağı'nı kaldırma planını sürekli ertelemesine sebep oldu.

Ancak 1826'da nihayet Yeniçeri Ocağı'nı kaldırdı. Pek çok yeniçeriyi öldürttü veya sürgüne gönderdi. Yeniçerilerin halkın desteğini alamaması için onlar hakkında adeta cadı hikayeleri yayarak başarılı bir propaganda gerçekleştirdi.

Bir yandan yenilik yapmaya çalışırken bir yandan da isyanlarla uğraşıyordu.

II. Mahmud döneminde yeniçeri isyanlarına ek olarak Sırp, Yunan ve Rumen isyanları da çıktı. Sırp ve Rumen isyanları bastırıldı ama Yunan isyanı sonunda büyük oranda toprak kaybı yaşandı.

İmparatorluğun gidişatının kötü olduğunu kabullenen II. Mahmud, devletin ömrünü uzatmak için her alanda ıslahatlar yapması gerektiğini biliyordu. Batının o dönem Osmanlı'ya olan üstünlüğünü kabullendi ve yaptığı ıslahatlarda batı ülkelerini örnek aldı.

Osmanlı Devleti'nin yönetim sisteminde büyük değişiklere yol açacak ıslahatlar yaptı.

Islahatlarından bazıları:

  • İlkokulu zorunlu hale getirdi.

  • Kılık kıyafet devrimi yaptı. Kavuk yerine fesi getirdi. Devlet dairelerinde üniformayı zorunlu kıldı.

  • İlk resmî gazete onun döneminde çıktı.

  • Türk tarihindeki ilk tıp fakültesi olan Tıphane'yi kurdu.

  • Ayanlığı kaldırarak köylere muhtar, eyaletlere de müşir atadı.

  • Belediye işlerini düzenlemek amacıyla “ihtisab nezareti”ni kurdu, ilk belediyecilik faaliyetlerini başlattı.

  • Posta teşkilatı kurdu.

  • Memurların yargı ve terfilerini düzenlemek için 'Meclis-i Valayı Ahkam-ı Adliye'yi kurdu.

  • Yabancı dil bilen müslüman diplomat yetiştirmek için tercüme odaları kurdu.

  • Yeniçeri Ocağı'nı kaldırdıktan sonra,  Asakar-i Mansure-i Muhammediye'yi kurdu.

  • Ordunun asker ihtiyacını karşılamak için  “Mekteb-i Fünun-ı Harbiye”yi kurdu.

Islahatları yüzünden "Gavur Padişah" olarak anıldı.

Özellikle kılık, kıyafet alanında yaptığı devrim yüzünden tepki gördü. Yeni kıyafetlerin benimsenmesi için devlet dairelerine üniformalı tablolarını astırdı. 

Ayrıca halkı tedavi ettirmek için Avrupa'dan doktorlar getirmesi, batı müziğine olan hayranlığı yüzünden dindar kesimler tarafından 'gavur' olarak adlandırıldı.

Attığı modernleşme adımları, çağdaş nesillerin yetişmesini sağladı.

Avrupa'ya eğitim için gönderdiği gençler bir süre sonra 'Jön Türkler'i oluşturdu. Jön Türkler de Namık Kemal gibi yazarları etkiledi. Bu yazarlardan etkilenenlerden biri ise Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'tü.

II. Mahmud'un 1800'lü yıllarda ektiği tohumlar 100 yıl sonra modern bir cumhuriyetin doğuşuna yol açacaktı.

Padişahlığı döneminde oldukça acımasız kararlar almak zorunda kaldı, tüm zorluklara rağmen devrim niteliğinde çalışmalar yaptı. Zamanında değeri pek anlaşılamadı ve halk onu 'Gavur Padişah' olarak andı.

Siz II. Mahmud hakkında ne düşünüyorsunuz, yorumlarınızı bekliyoruz!

Bu içerik oluşturulurken Ekşi Sözlük ve Yusuf Kayaalp'ten ilham alınmıştır.

Osmanlı Devleti'nde Halk Tarafından En Çok Sevilen ve Pek Sevilmeyen Padişahlar Hangileriydi?
Eğer Farklı Şekilde Gerçekleşseydi Şu An Bambaşka Bir Hayat Yaşamamıza Sebep Olacak Tarihi Olaylar
Osman Bey'den VI.Mehmed'e Tahtta Kalan 36 Osmanlı Padişahı

Popüler İçerikler

Fenerbahçe Teknik Direktörü Jose Mourinho ile İlgili İspanya'dan Transfer İddiası Var
Yeni Sezonda TV Ekranları Fena Karıştı: 5 Dizinin Ertelendiği Sezonda 6 Dizi Şimdiden Final Yaptı!
Galatasaray'ın Yıldızı Osimhen İçin Fenerbahçe Napoli ile Temasa Geçti
YORUMLAR
20.11.2021

En sevdigim padişahlardan biridir .Gerçekten elinde güçlü imkanlar olsa çok daha iyi yenilikler yapabilirdi.Adam şimdiki sorunlari görmüş istanbula herkesi almamiş, yeniçeriler gibi her yenilik ilerde başlarina bela olur düşüncesi ile karşi çikan bir grubu yok etmiş.Bizde de şimdi her boka yorum yapan karişan yenilik isteyemen bir kesim var yeter ki çikarlarina zarar gelmesin. Ayrica fes getirince o zamanda herkes isyan etmiş , Atatürk şapka kanunu getirince de isyan etmişler.Olay din filan degil olay alişkanliklarin degiştirmekte zorlanmasi. Şimdi fes giyenler aslinda " gavur padişah" diye anilan bir padişahin mirasini taşiyorlar haberleri yok. Yine Asakar-i Mansure-i Muhammediye' diye ordu kurmasinin nedeni halkin dini degerleri kullanmak. Asker ocagi peygamber ocagi lafi burda uydurulmuş .Askerligin peygamberlikle ne alakasi var diye kimse demiyor

20.11.2021

. En sevdigim padişah tabi ki Fatih sultan mehmet ama şimdi seviyoruz diyen sürekli fatihi Atatürkle kiyaslayan bir kesim var. Fatih mezarindan kalkip gelse ilk başta bu kesmi idam ettirir. Fatih son derece modern bir padişah.Topkapi sarayina insan resimleri yaptiriyor ama 2. beyazid duvarlari günah diye boyatiyor.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ