Geçtiğimiz günlerde Filistin'e destek eylemi için Kelime-i Tevhid bayrağı ile yürüyen bir vatandaşı 'Burası Türkiye Cumhuriyeti' sözleriyle darp eden Ege Akersoy isimli genç, ters kelepçe uygulanarak gözaltına alındı, ardından da tutuklandı.
Bu olayın basına yansıması sonrası sosyal medya ayağa kalktı.
Hilafet Çağrıları yapan kullanıcılara sert tepkiler gösterildi. Laiklik ve Atatürk vurguları öne çıkarak Ege Akersoy isimli gence sahip çıkılması gerektiği vurgulandı. Halifelik tartışmaları gündemin merkezine yerleşti.
Bu içeriğimizde Osmanlı Saltanatı ve Halifelik makamının kaldırılma sürecini anlatacağız.
Bakalım o dönemde neler yaşanmış.
Konu hakkında çok derin araştırmam olmamakla beraber (iyi bilenler aydınlatabilir), halife etimolojik olarak ‘ardından gelen, temsil eden’ anlamındadır. Kuran’da bu kelimenin geçtiği yerlerde öyle yüce bir makamdan veya İslam alemine hükmetmekten bahsedilmiyor. Başta öğretiyi yaymak isteyenler tarafından iyi niyetle başlatıldığını düşündüğüm bir hareket olsa da zamanla siyasi çıkar aracına dönüşüp, kılıç gücüyle ordan oraya geçmiştir sembolik olarak. Günümüzde ise kula kulluk etmeye meraklı kişilerce bir canavara dönüşmeye müsait, cahilce savunulan, yine siyasi çıkarlar için köpürtülen bir hal almaya başlamıştır. Bişey olacağı yok, sen hilafeti getirdim desen de İslam devletleri bir yerine takmaz, ciddiye almaz ama bilgisiz, cahil sürüsünün çenesini kapatmadan bu vızıldama bitmez.