Türkiye Barolar Birliği, Kabaş'ın tutuklanmasına, yaptıkları yazılı açıklama ile tepki gösterdi.
İfade özgürlüğünün Anayasal bir hak olduğunun altını çizen TBB, 'Gazetecilerin ifade özgürlüğü söz konusu olduğunda, özgürlük ve hak alanı çok daha geniş bir çerçevede ele alınmaktadır' dedi.
Bunun nedeni olaraksa gazetecilerin dile getirdikleri olgu, düşünce ve kanaatlerin engellenmesinin aynı zamanda kamuoyunun haber alma ve kanaat oluşturma hakkını engeleyebilecek olması olduğunu belirten TBB'nin açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
''Cumhurbaşkanına hakaret suçu', ülkemizde yoğunlukla ifade özgürlüğünün kısıtlanması için bir araç olarak kullanılmakta, bu kapsamda yapılan soruşturmalar, gözaltı işlemleri ve tutuklamalar, evrensel hukuk prensipleriyle çelişmekte ve kamuoyu üzerinde bir baskı yaratma vazifesi görmekte, gözdağı niteliği taşımaktadır.
'Kabaş'ın ifadelerinin ifade özgürlüğü sınırlarını aşıp aşmadığı konusunda değerlendirme yapma yetkisi, muhakkak ki bağımsız yargı mercilerine aittir. Ancak TCK 299. madde [Cumhurbaşkanına hakaret suçu] kapsamında yürütülen bir soruşturmada sabaha karşı gözaltı işlemi yapılması, hiçbir tutuklama sebebi olmadığı halde verilen tutuklama kararı, bu kararın bir tedbir değil kamuoyu nezdinde korku iklimi yaratılmasının bir parçası olduğunu göstermektedir.'
Süreci yakından takip ettiklerini belirten TBB, Anayasa ve uluslararası insan hakları belgeleri ile yargı içtihatlarının belirlediği sınırlar çerçevesinde ifade özgürlüğünün savunuculuğunu yapmaya devam edeceklerini de vurguladı.
'Herhalde artık hırsızları yakalamaktan vazgeçtiler, namuslu insanları götürmek daha çok işlerine geliyor.'ANA MAKSİM GORKİ