Haplogrup R1b: Batı Avrupa, Rusya'nın bazı yerleri (örn: Başkır azınlığı) ve Orta Afrika'da (Çad ve Kamerun) en çok görülen baba tarafından gelen soydur. Ayrıca Doğu Avrupa, Batı Asya, Kuzey Afrika ve Orta Asya'da daha az oranda görülebilir.
Haplogrup R1a: Avrasya'da büyük bir alana dağılmıştır ve İskandinavya, Orta Avrupa ve güney Sibirya'dan Güney Asya'ya kadar uzanır.
Haplogrup N: Kuzey Avrasya'da oldukça geniş bir coğrafyaya dağılmıştır, ayrıca Güneydoğu Asya, Pasifik, Güneybatı Asya ve Güney Avrupa diğer bölgelerde de gözlemlenmiştir.
Haplogrup I1: Bu haplogrup İsveç'te (Västra Götaland Kontluğu'ndaki erkeklerin %52'si) ve batı Finlandiya'da (Sakunata bölgesinin %50'sinden fazlasında) en yüksek frekansa ulaşıyor. Ulusal ortalamalara göre, I-M253 %35-36 oranında erkek İsveçlilerin, %32.8 Dan erkeklerinin, yaklaşık %31.5 Norveç erkeklerinin ve %28 Fin erkeklerinde var.
Haplogrup I2: Bu haplogrup Orta Doğu'nun yakınında ya da içinde birçok alanda, Kafkasların bazı parçalarında, Sudan ve Ethiopya'da belirgin frekanslarda görülüyor. Ayrca Kuzey Afrika'nın bazı bölgelerinde, Güney Avrupa'da ve özellikle soyadı Cohen olan Yahudi gruplarda yüksek frekansta görülmekte. Avrupa boyunca, hatta Orta Doğu ve Hindistan alt kıtasında bile bulunmakta.
Haplogrup J2: Batı Asya, Orta Asya, Güney Asya, Avrupa ve Kuzey Afrika'da bulunur ancak Kuzeybatı Asya ile bağdaştırılır. J2'nin Kafkas Dağları, Mezopotamya ve Levant arasında ortaya çıktığı düşünülmektedir.
Haplogrup E: Haplogrup E-M96'nın çoğu üyesi tanımlanmış bir altklada aittir ve E-M96(xE-P147,E-M75) oldukça nadirdir. E1a ve E-M75 neredeyse sadece Afrika'da görülür. En önemli altklad frekanslarına bakılırsa Afika'nın beş büyük bölgesi tanımlanabilir: Doğu, Orta, Kuzey, Güney ve Batı.
Haplogrup G: Ulusal popülasyonlar düzeyinde G-M201 genellike Gürcistan'da, daha da çok Kafkaslar'daki bölgelerde ve azınlıklarda görülür. G-M201, Avrupa, Güney Asya, Orta Asya ve Kuzey Afrika'daki etnik gruplarda daha düşük frekansta da görülür.
2010 senesinde Ferrara Üniversitesi İtalya'da yaşamış Etrükslerin %83 Türk kökenli olduklarını kanıtlamıştır ki, bu 1930'larda Mustafa Kemal Atatürk'ün Türk Tarih Tezi'ni doğrular niteliktedir. Atatürk'ün vefatından sonra Türk Tarih Tezi bilimsel olmadığı gerekçesiyle ve Atatürk'ün bu tezden vazgeçtiği yalanıyla hasır altı edilerek, Türklerin Avcı Toplayıcı bir çadır devleti olduğu yönünde gayet bilimsel emperyalist güdümlü Neo-Osmanlıcı Türk-İslam Sentezi öğretilmeye başlandı!
Çok sağlam turizm patlaması yaşardık da çok sıkıntılı bir ülke olurduk
asyada göçebe olarak yaşayan ve daha sonra çin baskısıyla batıya göçmüş olan türklerin avrupayla bu kadar benzer gen özellikleri göstermesi gayet normal olsa gerek.