Türkiye, Azerbaycan ve Yunanistan Bir Arada: Ülke Sınırları DNA'mıza Göre Çizilseydi, Ortaya Nasıl Bir Sonuç Çıkardı?

Ülkelerin sınırları siyasi, etnisite veya topografik bağlama göre değil de DNA'ya göre şekillenmiş olsaydı, ortaya tam olarak nasıl bir sonuç çıkardı diye merak ediyorsanız, sizi içeriğimize doğru alalım.

Winston Churchill’in Hıçkırığı tabirini hiç duymuş muydunuz?

Bir rivayete göre; 1921 yılında İngiltere'de Koloniler Sekreteri görevini yürüten Churchill, akşam yemeğini fazla kaçırır ve alır eline cetvelle kalemi, başlar ülke sınırlarını çizmeye… Tabii, çok yemekten dolayı kendisini hıçkırık tutunca eli kayar. 

İşte Ürdün’ün sınırlarının böyle çizildiği ile ilgili bir hikâye mevcut. Bu hikâye doğru mu değil mi orası tartışılır, ancak bizim sizlere bahsetmek istediğimiz asıl konu bu değil. Bir düşünün, ya ülkelerin sınırları siyasi ilişkilere, savaşta kimin yenip kimin yenildiğine ya da ‘bir hıçkırığa’ göre çizilmeseydi de DNA’nıza göre çizilseydi nasıl olurdu?

İlk olarak Reddit'te paylaşılan ve ardından sosyal medyada hızla yayılan bir harita, dünya siyasi, etnisite veya topografik bağlama göre değil de DNA'ya göre şekillenmiş olsaydı, ortaya tam olarak nasıl bir sonuç çıkardı sorusuna cevap veriyor...

Baskın y-DNA haplogruplarına göre düzenlenen bu haritada ortaya oldukça ilginç sonuçlar çıkmış. Tabii, öncelikle aklınıza haplogrup ne sorusu takılabilir, önce onu açıklamaya çalışalım.

Moleküler evrimin konusu olan haplogrup; benzer haplotip gruplarının tümünde, ortak atadan gelen aynı tek nükleotid polimorfizmi mutasyonuna sahip gen serilerinin oluşturduğu gruplar şeklinde tanımlanıyor.

Yani bir haplogrup benzer haplotiplerden oluşuyor ve haplotiplerinden yola çıkarak bir haplogrubu tahmin etmek mümkün oluyor. 

Uzun lafın kısası, tarihin başlangıcından beri göçlerle dünyanın dört bir yanına dağılan, ortak atadan gelmiş bütün insanlar DNA’larına göre belirlenebiliyor.

Bazı haplogrupların genel özellikleri şu şekilde:

Haplogrup R1b: Batı Avrupa, Rusya'nın bazı yerleri (örn: Başkır azınlığı) ve Orta Afrika'da (Çad ve Kamerun) en çok görülen baba tarafından gelen soydur. Ayrıca Doğu Avrupa, Batı Asya, Kuzey Afrika ve Orta Asya'da daha az oranda görülebilir. 

Haplogrup R1a: Avrasya'da büyük bir alana dağılmıştır ve İskandinavya, Orta Avrupa ve güney Sibirya'dan Güney Asya'ya kadar uzanır. 

Haplogrup N: Kuzey Avrasya'da oldukça geniş bir coğrafyaya dağılmıştır, ayrıca Güneydoğu Asya, Pasifik, Güneybatı Asya ve Güney Avrupa diğer bölgelerde de gözlemlenmiştir. 

Haplogrup I1: Bu haplogrup İsveç'te (Västra Götaland Kontluğu'ndaki erkeklerin %52'si) ve batı Finlandiya'da (Sakunata bölgesinin %50'sinden fazlasında) en yüksek frekansa ulaşıyor. Ulusal ortalamalara göre, I-M253 %35-36 oranında erkek İsveçlilerin, %32.8 Dan erkeklerinin, yaklaşık %31.5 Norveç erkeklerinin ve %28 Fin erkeklerinde var. 

Haplogrup I2: Bu haplogrup Orta Doğu'nun yakınında ya da içinde birçok alanda, Kafkasların bazı parçalarında, Sudan ve Ethiopya'da belirgin frekanslarda görülüyor. Ayrca Kuzey Afrika'nın bazı bölgelerinde, Güney Avrupa'da ve özellikle soyadı Cohen olan Yahudi gruplarda yüksek frekansta görülmekte. Avrupa boyunca, hatta Orta Doğu ve Hindistan alt kıtasında bile bulunmakta. 

Haplogrup J2: Batı Asya, Orta Asya, Güney Asya, Avrupa ve Kuzey Afrika'da bulunur ancak Kuzeybatı Asya ile bağdaştırılır. J2'nin Kafkas Dağları, Mezopotamya ve Levant arasında ortaya çıktığı düşünülmektedir. 

Haplogrup E: Haplogrup E-M96'nın çoğu üyesi tanımlanmış bir altklada aittir ve E-M96(xE-P147,E-M75) oldukça nadirdir. E1a ve E-M75 neredeyse sadece Afrika'da görülür. En önemli altklad frekanslarına bakılırsa Afika'nın beş büyük bölgesi tanımlanabilir: Doğu, Orta, Kuzey, Güney ve Batı. 

Haplogrup G: Ulusal popülasyonlar düzeyinde G-M201 genellike Gürcistan'da, daha da çok Kafkaslar'daki bölgelerde ve azınlıklarda görülür. G-M201, Avrupa, Güney Asya, Orta Asya ve Kuzey Afrika'daki etnik gruplarda daha düşük frekansta da görülür.

Haplogrup, "y kromozom haplogrup" ve "mitokondriyal haplogrup" olmak üzere iki bölümde inceleniyor. Yukarıda bahsettiğimiz harita ise y-DNA haplogruplarına göre oluşturulmuş...

Haritadan da görebileceğiniz gibi, DNA'ya göre sınırlar çizilmiş olsaydı Azerbaycan, Yunanistan, İsrail ve Lübnan ile birlikte olacaktık.

Çizilen bir başka harita da Türkler ile DNA benzerliğine göre Avrupa ülkeleri. Bu kez Yunanistan ve İtalya'yı zirvede görüyoruz. Benzerlik açısından Balkanlarda bize en uzak olan devlet ise Bosna Hersek...

Gördüğünüz gibi işler genetiğimize göre yürüyor olsaydı, ortaya oldukça enteresan sonuçlar çıkacaktı. Sizce öylesi mi daha iyi olurdu yoksa bu hali en güzeli diye düşünenlerden misiniz? Yorumlarınızı bizimle paylaşmayı unutmayın!

Kaynak: 1, 2, 3

Popüler İçerikler

Bahis Reklam ve Teşvik! Acun Ilıcalı, TV8 ve Exxen Yetkilileri Hakkında Soruşturma Başlatıldı
Sevgilisine Atacağı Fantezi Mesajını Yanlışlıkla Karısına Atan Ünlü Patron İcralık Oldu
Göç İdaresi Başkanlığı Duyurdu: Türkiye'deki Suriyeli Sayısı Açıklandı
YORUMLAR
15.06.2019

2010 senesinde Ferrara Üniversitesi İtalya'da yaşamış Etrükslerin %83 Türk kökenli olduklarını kanıtlamıştır ki, bu 1930'larda Mustafa Kemal Atatürk'ün Türk Tarih Tezi'ni doğrular niteliktedir. Atatürk'ün vefatından sonra Türk Tarih Tezi bilimsel olmadığı gerekçesiyle ve Atatürk'ün bu tezden vazgeçtiği yalanıyla hasır altı edilerek, Türklerin Avcı Toplayıcı bir çadır devleti olduğu yönünde gayet bilimsel emperyalist güdümlü Neo-Osmanlıcı Türk-İslam Sentezi öğretilmeye başlandı!

Çok sağlam turizm patlaması yaşardık da çok sıkıntılı bir ülke olurduk

14.06.2019

asyada göçebe olarak yaşayan ve daha sonra çin baskısıyla batıya göçmüş olan türklerin avrupayla bu kadar benzer gen özellikleri göstermesi gayet normal olsa gerek.

15.06.2019

Aslında sanıldığının aksine bir çoğumuz göçüp gelen türklerden değiliz. Sümerlerden Romalılardan beri Anadoluda yaşamış bir halkız. Göçen Türklerin bu kadar üremesi mümkün değil. Daha sonradan değiştik. Onun için her Anadolulu azda olsa Helenik ve birazda İtalya geni (Romalılardan ) çıkıyor dna testinde.

TÜM YORUMLARI OKU (17)