Türkiye Artık 'Yaşlı' Bir Ülke: Nüfusumuz Yaşlanıyor, Alzheimer Ölümleri Artıyor...

BM'ye göre yaşlı nüfusun, toplam nüfus içindeki oranı yüzde 8 ile yüzde 10 arasındaysa o ülke artık yaşlı bir ülke. 65 ve yukarı yaşta 6 milyon 651 bin 503 kişinin bulunduğu Türkiye'de, yaşlıların toplam nüfus içindeki oranı yüzde 8,3’e yükseldi.  Yani Türkiye artık ‘yaşlı’ bir ülke...

Gelin TÜİK'in açıkladığı 'İstatistiklerle Yaşlılar' verilerine birlikte bakalım...

Yaşlı nüfusun yüzde 43,9’unu erkekler, yüzde 56,1’ini kadınlar oluşturdu.

Türkiye İstatistik Kurumu  'İstatistiklerle Yaşlılar' araştırmasını yayımladı. 

Buna göre, Türkiye'de 65 ve yukarı yaştaki nüfus 2012'de 5 milyon 682 bin 3 kişi iken son beş yılda yüzde 17,1 artarak 2016'da 6 milyon 651 bin 503 kişi oldu. 

Yaşlı nüfusun toplam nüfus içindeki oranı ise 2012 yılında yüzde 7,5 iken, 2016'da yüzde 8,3’e yükseldi.

Türkiye artık ‘yaşlı’ bir ülke ve bu eşiği 2015 yılında geçti.

Birleşmiş Milletler’in bir ülke nüfusunun yaşlı sayılıp sayılmayacağı konusunda tanımı net: Yaşlı nüfus, toplam nüfus içindeki oranı yüzde 8 ile yüzde 10 arasındaysa o ülke artık yaşlı bir ülke.

Alzheimer kaynaklı ölümlerdeyse son 4 yılda dikkat çekici bir artış var. Hem de tam iki kat.

2011’de Alzheimer’den hayatını kaybeden yaşlı sayısı 6 bin civarındayken 2015’te bu oran 12 bine dayandı. Oransal olarak baktığımızda bu oranın yüzde 4,3'e yükseldiğini görüyoruz.

Cinsiyet bazında incelendiğinde, her iki cinsiyette de artış var. Kadınlarda oran biraz daha yüksek. 2015’te Alzheimer’dan hayatını kaybeden kadın yaşlı oranı yüzde 5,2. Erkeklerdeyse bu oran yüzde 3,5.

Yaşlanmayla birlikte Alzheimer gerçeği daha da belirgin hale geldi.

Al Jazeera'den Başak Çubukçu'ya konuşan 65+ Yaşlı Hakları Derneği Başkanı Gülüstü Salur’a göre Alzheimer artık toplum sağlığı sorunu. Yaşlı nüfusun artışıyla, tüm bunama/demans hastalıklarında artış kaçınılmaz. Dolayısıyla bu tür teşhisleri de taşıyarak ölen yaşlılarımızın da artması kaçınılmaz.

Türkiye "yaşlı nüfus" sıralamasında 167 ülke arasında 66. sırada yer aldı.

Geçen yıl dünya nüfusunun yüzde 8,7’sini yaşlı nüfus oluşturdu. En yüksek yaşlı nüfus oranına sahip ilk üç ülke sırasıyla yüzde 31,3'le Monako, yüzde 27,3'le Japonya ve yüzde 21,8'le Almanya oldu. Türkiye bu sıralamada 167 ülke arasında 66. sırada yer aldı.

Beklenen ömür uzadı.

Hayat tabloları, 2015 yılı sonuçlarına göre, doğuşta beklenen yaşam süresi, Türkiye geneli için 78, erkekler için 75,3 ve kadınlar için 80,7 yıl oldu. 

Genel olarak kadınlar erkeklerden daha uzun süre yaşarken, doğuşta beklenen yaşam süresi farkı 5,4 yıl.

Yaşlı nüfus oranının en yüksek olduğu il geçen yıl da 2015'teki gibi Sinop oldu.

Sinop'ta yaşlıların oranı geçen yıl yüzde 18,1 iken bunu yüzde 16,5'le Kastamonu ve yüzde 15,4'le Çankırı izledi. Yaşlı nüfus oranının en düşük olduğu il ise yüzde 3,2'le Şırnak oldu. Bu ili yüzde 3,3 ile Hakkari ve yüzde 3,6 ile Van takip etti.

İstanbul'da 100 yaşın üzerinde 680 kişi var.

Yaşlı nüfusun yüzde 0,1’ini oluşturan 100 yaş ve üzerindeki kişi sayısı, geçen yıl 5 bin 232 oldu. Türkiye’de 100 yaşın üzerinde en fazla kişiye sahip ilk üç il sırasıyla 680 kişiyle İstanbul, 237 kişiyle Şanlıurfa ve 219 kişiyle Ankara olurken, en az yaşlıya sahip ilk üç il sırasıyla 2 kişiyle Ardahan, 4 kişiyle Bilecik ve 7 kişiyle Bayburt olarak kayıtlara geçti.

Yaşlı nüfusun yoksulluk oranı arttı.

Gelir ve yaşam koşulları araştırması sonuçlarına göre, eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin %60’ına göre hesaplanan yoksulluk oranı, 2011 yılında Türkiye geneli için %22,6 iken 2015 yılında %21,9 oldu. Bu oran, yaşlı nüfus için 2011 yılında %17 iken 2015 yılında %18,3'e yükseldi.

Yaşlı nüfusun yoksulluğu cinsiyet bazında incelendiğinde, yoksul yaşlı erkek nüfus oranı 2011 yılında %15,9 iken bu oran 2015 yılında %17,8’e yükseldi. Yoksul yaşlı kadın nüfus oranı ise 2011 yılında %17,9 iken bu oran 2015 yılında %18,6’ya yükseldi.

Eğitimli yaşlı nüfus oranında da artış var...

Eğitim durumuna göre yaşlı nüfusa bakıldığında, 2011'de yaşlı nüfusun yüzde 39,4’ü ilkokul, yüzde 4,1'i orta veya dengi okul, yüzde 4,5’i lise veya dengi okul, yüzde 4,1’i yüksek öğretim mezunuyken, 2015 yılında ilkokul mezunu olanların oranı yüzde 43’e, ortaokul veya dengi okul mezunlarının oranı yüzde 5,2’ye, lise veya dengi okul mezunlarının oranı yüzde 5,6’ya, yüksek öğretim mezunlarının oranı ise yüzde 5,4’e yükseldi.

Yaşlı nüfus yasal medeni duruma göre bu kategorideki erkeklerin 2016'da yüzde 1,1’inin hiç evlenmemiş, yüzde 83,3’ünün resmi nikahla evli, yüzde 2,9’unun boşanmış, yüzde 12,7’sinin eşi ölmüş olduğu belirlendi.

Yaşlı kadın nüfusunun yüzde 2,4’ünün hiç evlenmemiş, yüzde 44’ünün resmi nikahla evli, yüzde 3,3’ünün boşanmış, yüzde 50,4’ünün ise eşi ölmüş olduğu tespit edildi.

Yalnız yaşayan yaşlı nüfusun %76,7'sini kadınlar oluşturuyor...

Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi, 2016 yılı sonuçlarına göre, toplam hanehalklarının %5,4’ünü, toplam tek kişilik hanehalklarının ise %36’sını tek kişilik yaşlı hanehalkları oluşturdu. Toplam hanehalklarının %22,5'inde ise en az bir yaşlı fert bulundu. Yalnız yaşayan yaşlı nüfusun %23,3'ünü erkekler, %76,7'sini ise kadınlar oluşturdu.

 Tek kişilik yaşlı hanehalklarının toplam hanehalkları içindeki oranının en yüksek olduğu il, 2016 yılında %11,1 ile Sinop oldu. Bu ili %10,7 ile Burdur, %10,4 ile Çankırı izledi. Tek kişilik yaşlı hanehalkı oranının en düşük olduğu il ise %1,2 ile Hakkari oldu. Bu ili %1,8 ile Van, %1,9 ile Şırnak izledi.

Yaşlı nüfusun işgücüne katılma oranı %11,9 oldu.

Hanehalkı işgücü araştırması sonuçlarına göre, 15 ve daha yukarı yaşta işgücüne katılma oranı, 2015 yılında %51,3 iken yaşlı nüfusun işgücüne katılma oranı %11,9 olarak gerçekleşti. Yaşlı erkek nüfusta bu oran, %19,9 iken yaşlı kadın nüfusta %5,8 oldu. Yaşlı nüfustaki işsizlik oranının ise %2,4 olduğu görüldü.

Yaşlıların %40,2’si çocuklarının yanında yaşamak istediğini ifade ediyor.

Aile yapısı araştırması sonuçlarına göre, 2016 yılında kendilerine bakamayacak kadar yaşlandıklarında çocuklarının yanında yaşamak isteyen yaşlı bireylerin oranı %40,2, evde bakım hizmeti almak isteyenlerin oranı %38,6, huzurevine gitmek isteyenlerin oranı ise %7,7 olarak gerçekleşti. Fikri olmayan yaşlı bireylerin oranının ise %12,9 olduğu görüldü.

Huzurevinde kalma isteğinin en önemli nedeni çocuklarına yük olmamak oldu.

Aile yapısı araştırması sonuçlarına göre, 2016 yılında yaşlı bireylerin kendilerine bakamayacak kadar yaşlandıklarında huzurevinde kalmayı istemelerinin en önemli nedeni %48,9 ile çocuklarına yük olmayı istememeleri oldu. İkinci en önemli neden %20,2 ile huzurevlerindeki imkanların daha rahat olması, üçüncü en önemli neden ise %11,2 ile çocuklarının kendileriyle birlikte yaşamayı istememeleri oldu.

Yaşlı nüfus istatistikleri | İnfografik

TÜİK ve Al Jazeera

Popüler İçerikler

Bahar Dizisinde Timur'un Her Şeyi Anladığı Sahnedeki Çekim Hatası Gündem Oldu!
Bozdoğan Kemeri'ndeki Polis Barikatına Sosyal Medyadan Gelen İlk Tepkiler
Avukatı Doğruladı: Tutukluluğunun Devam Etmesini Kaldıramayan Dilan Polat İntihara Kalkıştı!
YORUMLAR

"Yaşlı nüfusun yoksulluk oranı arttı." Batı bizi kıskanıyor diyen çomarlar, batının yaşlılarıyla bizim yaşlıları kıyaslasın bi zahmet. En rahat etmeleri gereken dönemde devletin olmayışından sürünüyor büyüklerimiz.

26.12.2021

Çomar senin fotondaki olimpos'un sapık tanrılar nonoş putlardan oluşan popülasyonunun sıfatıdır Bi zahmet git angela merkerin mabadini yalayarak ülkesinin borçlarını ödemeye çalışan yunanistanlı atalarının yanında yaşa. Bu ülkeyi beğenmeyen tıpış tıpış olimpos dağına gidecek. O kadar

Pasif Kullanıcı
17.03.2017

Bakamayacagim ilgilenemeyecigim çocuğu niye dünyaya getireyim aldigim maas belli asgari ücret bu parayla 1 cocuk yapmak bile pahali zor ve mesakatli evli insanlara bakiyorum evlerini otel gibi kullaniyorlar nedenmi 2 iste birden calisyorlar 2 çocuğa bakabilmek icin gunun sadece 4 veya 6 saatini evde geciyorlar oda uykuya godiyor çocuk baba figürünün ne oldugunu bilmeden gunde sadece babasinin saatin 1 saat görüyor lakin bazıları icin coh çocuk yapin goy goyu en önde.

Pasif Kullanıcı
17.03.2017

Türkler çok çocuk yapmalı

17.03.2017

Nüfus artışı önlenemez, gereksiz bir tavsiye.

TÜM YORUMLARI OKU (54)